İzmir'de sendikalardan 'eğitim sıkıntılı başladı' iddiası
İzmir'de yeni eğitim-öğretim yılı 3 bin eğitim kurumunda 41 öğretmen ve yaklaşık 700 bin öğrenciyle başladı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü yeni yılın problemsiz başladığını belirtirken, farklı sendikalar sorunlara dikkat çekti. İzmir'de sendikalardan flaş iddia:
- Ege Postası
- 20.09.2016 - 16:43
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Milli Eğitim Bakanlığı üzerinden devredilen okulların dönüşümünü tamamlayarak yeni eğitim-öğretim yılına yetiştirdi. Bu okulların da aralarında bulunduğu 3 bin eğitim kurumuyla yeni dönem başlandı. İzmir'de 41 bin öğretmenin görev yaptığı bu okullarda anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde yaklaşık 700 bin öğrenci eğitim görüyor. Tekli eğitime geçişe önem verdiklerini belirten İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, kendilerine devredilen okullarda 46 eğitim kurumunun açıldığını, dönüşen okul sayısının 105'e tamamlanacağını belirtti. Ayrıca eğitim- öğretim yılına problemsiz başlandığı ifade edildi.
Öte yandan sendikalar ise İzmir'de eğitim öğretim yılının sorunlarla başladığını görüşünü savundu. Türk Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir öğretmenlerin 30 saatten fazla derse girdiklerini belirterek, "Bazı alanlarda öğretmen ihtiyacımız olduğunu, ücretli öğretmenle de bu açığı karşılayamadığımız görülüyor. Münferit olabilir ancak eğitimdeki fırsat eşitliğini etkileyecek bir durumdur bu" dedi. Kitapların dağıtılmadığını belirten, Demir, "Bornova Anadolu Lisesi'nde oğlum okuyor, kitap dağıtılmamış. Dağıtılan okullarda ise yüzde 40'ı dağıtılmış, yüzde 60 civarında kitap ihtiyacı var. Özellikle ortaokul 5. sınıfta bazı okullarda sınıf mevcutlarının arttığını sınıf mevcudunun 40'ı geçtiği duyumlarını alıyoruz. Kapatılan okulların akıbetinin bir an önce çözümlenmesi gerekiyor. İnsanlar ne yapılacağını bilsin. Hangi yol izlenecekse düzenlensin. İmam hatip olarak açılmaları durumunda okulların atıl kalma durumu da olabilir" diye konuştu.
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında İzmir’de 870 öğretmenin görevinden ihraç edildiğini belirten Demir, "Şikayet bazlı açığa alınan öğretmenler de var. Görevinden uzaklaştırılıyor sonra soruşturma açılıyor. Soruşturma sonucu görevine dönenler var. ‘Valiliklere, Başbakanlığa durumunuzu belirten bir dilekçe gönderin durumunuzu gözden geçirelim’ deniliyor. Bu bile sürecin doğru yönetilmediğini gösteriyor. Cumhurbaşkanı’nın söylediği 'İt izi at izine karışmış' söylemi en doğru özeti olmuştur" diye konuştu.
SINIF MEVCUTLARI KALABALIK
Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Bahri Akkan ise sınıf mevcutlarının arttığını belirterek, "İzmir gibi bir yerde öğretmensiz öğrenciler, bazı okullarda 50- 60'ı bulan sınıflar var. Bir çok okulda öğretmen açığı söz konusu" dedi. Bazı okullarda kitapların dağıtıldıktan sonra tekrar toplatıldığını aktaran Akkan, "Okullar açıldığı hafta öğrencilerin elinde kitap yok. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı da bu konuda konuşmuş, 'gelmesi 15- 20 günü bulabilir' demişti. Çiğli- Karşıyaka bölgesinde dağıtılan kitapların bazıları da yayın evinin FETÖ ile ilişkisi olduğu söylenerek geri toplatıldı. Birçok okulda kitap ulaşmadı. Ulaşan okullarda eksik var" diye konuştu.
Bazı okulların öğrenci fazlalığı nedeniyle sınıf yaratmak için laboratuarlarını sınıfa dönüştürdüklerini belirten Akkan, "Bir bölüm okullarda öğrenci fazlalığından kaynaklı, laboratuarlar ve bilgisayar atölyeleri sınıfa dönüştürülmüş durumda. Fatih Koleji gibi 2 bin öğrencinin okuduğu okula 200 öğrencinin bulunduğu Hisar Kız İmam-Hatip Lisesi taşındı. Atıl bir kapasite var" dedi.
'EĞİTİMİM KÖK SORUNLARINA İLGİSİZ KALINMAMALI'
Eğitim- Bir- Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı ve Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Musa Bina, 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle eğitimin de ağır şartlardan geçtiğini belirterek, eğitimde kadro ve müfredat değişikliğinin bir mecburiyete dönüştüğünü söyledi. Bina, "Yeni eğitim-öğretim yılına, darbe sonrası çalkantılı bir ortamda girmenin sıkıntıları yaşanmaktadır. Hiçbir durum ve gerekçe, eğitimin kök sorunlarına, eğitim çalışanlarının ve camiasının meselelerine ilgisiz kalma nedeni olamaz. Türkiye, her sorunun üstesinden gelecek güçte ve her sorunu çözecek istidada sahip bir ülkedir. Bu mülahazalarla, yeni eğitim öğretim yılının, başta müfredat olmak üzere, eğitimin muhteva ve felsefesine ilişkin tıkanıklığın aşıldığı veya o yönde ümit verici çalışmaların sonuç alıcı aşamaya geldiği, eğitim çalışanlarının sorunlarının giderildiği bir yıl olmasını diliyoruz" dedi.
'AÇIĞA ALMA VE İHRAÇ SÜREÇLERİNDE ADİL DAVRANILMALI'
Bina, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Darbe girişimi sonrası alınan olağanüstü hal kararı ve başlatılan soruşturmalar çerçevesinde uygulamaya konulan 'açığa alınma/görevden uzaklaştırma' tedbiri, suçluların ortaya çıkartılması, şüpheli ile masum arasında ayrım yapılabilmesi, ceza soruşturması ve idari incelemelerin sağlıklı yürütülebilmesi açısından yerinde ve gerekli bir işlemdir. Ancak kamu görevinden çıkarma gibi ağır hukuki sonucu olan bir işlemden evvel en azından bu kişilere masumiyetini ispatlama imkânı tanıyacak bir yolun tanınması gereklidir. Kamu görevinden çıkarılanlar arasında tek bir masumun dahi bulunmaması gerektiği hususu, en az FETÖ, PKK mensuplarının ve destekçilerinin kamudan ihracı kadar önemli bir konudur."
'YENİ MÜFREDAT YENİ TÜRKİYE’NİN YAPI TAŞI OLMALIDIR'
Bina, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni müfredat, biçimi ve içeriğiyle akıllı, bilgili, ahlaklı, vicdanlı, özgür, ekip çalışmasını bilen, başaran, cesur, araştırmacı, soran, sorgulayan fertler yetiştirmeyi amaçlamalıdır. Bu konuda ivedilikle adım atılmalıdır. Bunun yanı sıra, kitap içerikleri de toplumun değer yargıları göz önünde bulundurularak bir an evvel güncellenmelidir. Ek ders esaslarında ücret dengesizliğine ve mağduriyete neden olan hükümler, uzun bir zaman geçmesine rağmen hâlâ değiştirilmemiştir. 2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esasları, 10 yıldır uygulanmakta ve değiştiği günden beri bazı adaletsizlikler devam etmektedir. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları çözüme kavuşturulmalıdır. Hâlâ 10 TL civarında olan ek ders birim ücreti, en az 20 TL’ye çıkarılmalı, öğretmenlerin girebilecekleri ek ders saati üst limiti yeniden gözden geçirilerek, ihtiyaçlar doğrultusunda artırılmalıdır." (DHA)
Yorum Yazın