Dolar 34,5335
%-0.03
Euro 36,2328
%0.63
Altın 3.016,230
%0.36
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İzmir'de sokakta akıma kapılan 2 kişinin ölümünde 42 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı

İzmir'de sokakta akıma kapılan 2 kişinin ölümünde 42 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı

İzmir'de, yağışlı havada sokakta yürürken akıma kapılan İnanç Öktemay (44) ve Özge Ceren Deniz'in (23) ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 22,5’ar yıla kadar hapis cezası istenen Gediz Elektrik Genel Müdürü Uğur Yüksel, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İZSU Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi, Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan, Gediz Elektrik'ten Dağıtım Sistem İşletme ve Bakım Müdürü Ekrem Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 13'ü tutuklu, 42 sanık bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.

  • Ege Postası
  • 05.09.2024 - 08:48
  • Güncelleme: 05.09.2024 - 22:48

İzmir'de 12 Temmuz saat 18.00 sıralarında başlayan sağanakta, Bayraklı'da metrekareye 39,7 kilogram yağış düştü. Yağış nedeniyle kent merkezi Bayraklı ve Konak ilçelerinde bazı cadde ile sokaklar suyla dolarken, araç sürücüleri ve yayalar zor anlar yaşadı. Sağanaktan korunmak için kaçmaya çalışan Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz suyla dolan yolda elektrik akımına kapıldı. Onu kurtarmak isteyen ikinci el eşya satışı işiyle uğraşan İnanç Öktemay da akıma kapılıp, bir anda yere yığıldı. Deniz ve Öktemay, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. İnanç Öktemay İzmir'de, Özge Ceren Deniz Osmaniye'de toprağa verildi.

14 KİŞİ TUTUKLANDI

Soruşturma kapsamında ilk olarak gözaltına alınan 30 kişiden 14'ü tutuklandı. Hakkında gözaltı karar verilen 2 şüpheliden birinin kanser tedavisi gördüğü, 1 şüphelinin de yurt dışında olduğu belirtildi. Tutuklanan şüphelilerden Zekeriya T. ise daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yürütülen soruşturmada 11 kişi hakkında daha gözaltı kararı verildi. Savcılık talimatı ile 26 Temmuz'da Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, İZSÜ Genel Müdür Gürkan Erdoğan, Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi, Gediz Elektrik'ten Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel, Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan, Sistem İşletme ve Bakım Müdürü Ekrem Yıldırım, Operasyon Direktörü Sefa Pişkinleblebici, Planlama ve Teknoloji Direktörü Necati Ergin, Yapım İşleri Saha Sorumlusu Mürsel Arıcı, Yapım İşleri Sorumlusu Uzman Alper Doğan ve Gediz Elektrik personeli Halit Özpelit gözaltına alındı. 11 şüphelinin tamamı, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

ZİNCİRLEME KUSUR

Olayla ilgili 5 kişilik bilirkişi heyetinin tuttuğu raporda, olayın gerçekleşmesinde Deniz ve Öktemay'ın herhangi bir kişisel kusuru olmadığı belirlendi. Raporda olayın öngörülebilir ve önlenebilir olduğu, kaçınılmazlık unsurunun ise bulunmadığı değerlendirildi. Buna göre, olayın gerçekleşmesinde, öngörülemeyecek ve önlenemeyecek olan herhangi bir olağanüstü doğa olayının bulunmadığı kanaatine varıldı. Olayın gerçekleşmesinde birtakım ihmaller ve teknik kusurlar silsilesi ile Deniz ve Öktemay dışında gelişen zincirleme kusur unsurlarının sebep olduğu tespit edildi. Bilirkişi raporunda, söz konusu olayın gerçekleştiği yerde iki kurumun da koruyucu ve önleyici tedbirler almadığı belirlendi.

BİLİNÇLİ TAKSİR NEDENİYLE İSTENEN CEZALAR YARI ORANDA ARTIRILDI

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya ilişkin soruşturmasını tamamladı. İddianamede, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İZSU Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi, Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, Gediz Elektrik Genel Müdürü Uğur Yüksel, Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan, Gediz Elektrik Dağıtım Sistem İşletme ve Bakım Müdürü Ekrem Yıldırım ve Yapım İşleri Sorumlusu Uzmanı Alper Doğan'ın da aralarında bulunduğu 13'ü tutuklu, 42 kişinin 'taksirle öldürme' suçundan 15'er yıla kadar hapisleri istendi.

Suçun bilinçli taksir nedeniyle işlenmesi nedeniyle TCK'nın 22/3'ün maddesi gereğince sanıklara verilecek cezanın yarı oranında artırılarak 22,5’ar yıla çıkarılması talep edildi. İddianame mahkemeye gönderildi. Sanıkların, kusurlarının yoğunluğu, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman dikkate alınmak suretiyle eylemlerinin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak ayrı ayrı cezalandırılmalarını talep edildi. İzmir 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianame kabul edildi.

YAPILAN İHBARLAR DA YER ALDI

İddianamede elektrik şirketine gelen ihbarlar da yer aldı. 17 Ocak 2023'teki ihbarda elektrik şirketini arayan bir vatandaşın, "Yer altından geçen kabloların birleşim olduğu bağlantı yerinde çukur var, beton kapağı kırılmış, insanlar zarar görmesin diye duba ile o noktayı belirttim ancak tehlike arz etmekte" şeklinde ihbar yaptığı yer aldı. 21 Aralık 2023'te yapılan bir diğer vatandaş ihbarında ise "Yol üzerinde açıkta kablolar var duman çıkıyor, tehlike arz ediyor" denildiğine yer verildi. 9 Ocak 2024'te yapılan bir başka ihbarda da "Yerden geçen kablolardan duman çıkmakta mazgala giderse elektrik çarpması oluşabilir" ve "Yüksek gerilim hattı yer altından yüksek dumanlar çıkıyor, patlayabilir, yaya geçidi var, çok tehlikeli, ıslak her yer" denilerek firmanın uyarıldığı ortaya çıktı. Son olarak olay tarihinde ise sağlık ekipleri tarafından "Hatlar kopmuş, çarpılma durumu mevcut. Olay yerine ambulans girişi yapılamamakta, hatlardaki enerjinin kesilmesi gerekmekte. Hastaya müdahalede bulunamıyoruz" denilerek ihbar yapıldığı da iddianamede yer aldı.

İddianamede sosyal medya paylaşımları da yer aldı. 4 Ocak 2024'te olay yerinden çekilen görüntülerde cadde üzerinde bir noktadan su fışkırdığı ve duba koyulmak sureti ile su akışının çevreye yayılmasının engellenmeye çalışıldığına yer verildi. İddianamede, Google Street Wiew uygulaması kayıtlarında 3 ay öncesinde çekilen bir fotoğrafta, elektrik kablosu olduğu değerlendirilen cismin sokak üzerinde açık vaziyette bulunduğu gösterilen sosyal medya paylaşımı yapıldığının anlaşıldığına da değinildi.

ÖLENLERİN KUSURU YOK, İHMALLER SİLSİLESİ VAR

Elektrik kaçağından hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın olayın gerçekleşmesini tetikleyecek herhangi bir tehlikeli hareketlerinin ve kişisel kusurlarının bulunmadığına dikkat çekildi. Ayrıca olayın sanıkların birtakım ihmal ve teknik kusurları silsilesiyle yaşandığına yer verildi. Öte yandan iddianamede sanıkların ifadeleri de yer aldı.

Öktemay ve Özge Ceren Deniz'in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 22,5’ar yıla kadar hapis cezası istenen 13'ü tutuklu, 42 sanık bugün ilk kez İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.

DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA YAPTILAR

Dava öncesi Özge Ceren Deniz'in babası Ahmet Abi, KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ve Özge Ceren Deniz'in ailesinin avukatı Ayşe Sarıçiçek açıklamada bulundu. Baba Ahmet Abi, "Bu olaydan sorumlu olacak olan kişi ve kurumların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Adaletin tecelli etmesini istiyorum" ifadelerini kullandı.

'BU ACI OLAYIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'

KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı da belediye ile elektrik şirketinin birlikte sebep olduğu acı olay nedeniyle 2 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, "İhmaller zinciri sonucu iki vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu iki vatandaşımızdan biri aynı zamanda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşıydı. Tıp Fakültesi 5'inci sınıf öğrencisiydi. Aile kamu davasını açtı. Biz de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin milletvekilleri ve hükümeti olarak buradayız. Hem aileye destek veriyor hem de bu acı olayın takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz" ifadelerini kullandı.

'ADİL BİR YARGILANMA OLMASINI İSTİYORUZ'

Özge Ceren Deniz'in ailesinin avukatı Ayşe Sarıçiçek, "Bugün Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın ölümü ile ilgili olan davamız İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanacak. 13'ü tutuklu 29'u adli kontrollü serbest 42 sanık hakkındaki davamız bugün başlıyor. Adil bir yargılanma olmasını istiyoruz. Bu olayda kusuru olan tüm suçluların en üstten cezalandırılması için gereken her şeyi yapacağız. Adalet yerini bulsun istiyoruz" dedi.

YARGILANMALARINA BAŞLANDI

İnanç Öktemay ve Özge Ceren Deniz'in ölümüne ilişkin 13'ü tutuklu, 42 sanığın 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlanıldı. İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanıkların tamamı ile birçok tutuksuz sanık ve taraf avukatları katıldı. Duruşmaya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Erhan Arıklı, KKTC İzmir Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz, çok sayıda avukat ve vatandaşlar katıldı. Duruşmada, Deniz'in, KKTC vatandaşı olması nedeniyle KKTC'den de katılanlar yer aldı.

BAŞSAVCI VEKİLİ SAVCILIK MAKAMINI TEMSİL ETTİ

Duruşmada savcılık makamını İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Necati Kayaközü temsil etti. Mahkeme başkanı, ilk olarak sanıkların kimlik tespiti yaptı, ardından iddianame okundu. Sonrasında sanıkların savunması alınmaya başlandı.

'YETKİ VE SORUMLULUK ALANIM FARKLI'

İlk olarak söz verilen ve Gediz Elektrik'te teknik şef olarak görev yaptığını belirten tutuklu sanık Ahmet Orhan Kaygısız, iddianamedeki suçlamaları ve bilirkişi raporunu reddetti. Kaygısız, "Bana ihbarlar gelmez. Saha ekipleri bana bağlı değildir. Olay yerinde 9 Ocak'taki çalışmalardan haberim yoktur. Yetki ve sorumluluk alanım farklı" dedi.

'BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ EDİYORUM'

Tutuklu sanık Gediz Elektrik Arıza Onarım Müdürü Ali Külak, kabloların döşenmesinde 2015'te geçici kabul heyetinde olduğunu belirtip, "2015 yılında yapıldığı belirtilen, kabloların gerekliğinden az derinde olduğu asılsız. Benim dışımda birçok uzman da çalışmada yer alıyor. 2015'teki çalışmada sorunsuz çalışıldı. 9 yıl sorunsuz çalışmaya devam etti. Sorun, dış etkenler. 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren arıza onarım müdürü olarak görev yapıyorum. Masa başında çalışıyorum, sahaya inmem. Burada da bulunma sebebim arıza onarım müdürü olmam. Sahada değil masa başında görev yapıyorum. Bilirkişi raporuna itiraz ediyorum. Tahliyemi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

'ŞARTNAMEYE GÖRE UYGUN MALZEME KULLANDIK'

Tutuklu sanıklardan İZSU'nun ihalesini alan özel bir firma sahibi Arif Kapuş, "Sahada yer almadım. Uzman bir ekip kurdum. Teknik şartnameye göre uygun malzeme kullandık. Bilirkişi raporuna göre uygun malzeme kullanmadığım gerekçesiyle buradayım. Gözlemle tespit edilmiş. Ben uygun malzemeyi laboratuvarda test ettirdim. Bilirkişi raporu sayesinde buradayız. Rapora itiraz ediyorum. Sorumluluğumun olmadığı konulardan buradayım. Tahliye ve beraat talep ediyorum" dedi.

'ALELACELE BİLİRKİŞİ RAPORU HAZIRLANDI'

İZSU Kanalizasyon Daire Başkanı Barış Koç ise "3 şube müdürü 450 personelle İzmir genelinde hizmet veriyoruz. 2 vatandaşın yaşamını yitirdiği vahim olay sonrası alelacele bilirkişi raporu hazırlandı. Elektrik kablolarının yüksekliği konusunda da kamuoyunda yanlış bir algı var. 21 Aralık 2023 tarihinde bir esnaf, yol üzerinde açık bir kablo olduğunu Gediz şirketine bildiriyor. 9 Ocak 2024 tarihinde bir vatandaş, yerden dumanlar çıktığını ihbar ediyor. Gediz müdahale ediyor. 1 hafta sonra aynı yerden duman çıkıyor. Bu süreçte kimse İZSU'yu arayıp ihbarda bulunmamıştır. Kronik bir sorun. Bölgedeki esnaf, sorunu en iyi bilendir. Gediz Elektrik'in burada geçici veya hiçbir işlem yapmamıştır. Gediz A.Ş., yüklenici firması ve personellerin içi rahat mı? Biz 4 Ocak'ta oraya mazgalı koymasaydık yine de bu yaşanabilirdi. Tahliye ve tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum" diye konuştu.

Mahkeme başkanı, duruşmaya ara verdi. 

SANIKLAR DİNLENDİ

İzmir'de yağışlı havada sokakta yürürken akıma kapılan İnanç Öktemay (44) ve Özge Ceren Deniz'in (23) ölümüne ilişkin 13'ü tutuklu, 42 kişinin 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına verilen 1 saatlik aranın ardından devam edildi. İkinci oturuma AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin de katılarak celseyi izledi.

'KABLOYU OYNATMADIK'

Aranın ardından tutuklu sanıklardan Barış Sevgili, mazgal ihalesini alan firmada işçi olduğunu belirterek, "Talimatlar doğrultusunda hareket ettim. Uygulama esnasında  sahada çalıştım. Kabloyu oynatmadık. Askıda sabit tuttuk. Kablolara zarar vermedim. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

'YENİ BİLİRKİŞİ RAPORU ALINMASINI TALEP EDİYORUM'

İZSU'nun ihaleyi verdiği taşaron firmada mühendis tutuklu sanık Doğan Kılıç, "Çalıştığım firma, İzsu ihalesi almıştır. Şantiye şefi olarak görev yaptı. Bize yer gösterilir. Biz de çalışırız. Bilirkişi raporu hatalıdır. Hiçbir zarar vermedik. Kabloya zarar verdiğimiz söyleniyor. 3- 4 Ocak çalışma görüntülerimiz mevcut. Zarar vermediğimiz görülebilir. Zaten zarar verseydik bizim arkadaşlarımızı elektrik çarpacaktı. Bizden sonra İZSU ve GEDİZ, çalışma yapmış orada. Neden sadece bizim zarar verdiğimiz söyleniyor? Bizim oraya attığımız beton 9 Ocak GEDİZ çalışmaları sırasında kırılmıştır. Kablolar o nedenle araya sıkışmıştır. Kaldı ki hatamız olsa İZSU işimizi onaylamaz. Bilirkişi raporu hatalıdır. Yeni bir bilirkişi raporu alınmasını talep ediyorum." dedi.

Gediz Elektrik Aş'de arıza onarım ekibinde işçi olarak çalışan tutuklu sanık Fırat Akbay, "9 Ocak'ta esnaf durdurdu. Mesaim bitmesine rağmen arıza kaydı açıp çalışmaya başladık. Enerjiyi kesip müdahale ettik. Çalışmayı tamamladık, kapadık" dedi.

Akbay'ın vekili müvekkilinin olaya neden olan patlak kabloda değil, arızalı başka bir kabloyu onardığı ve sorumluluğu bulunmadığını söyledi.

GDZ Enerji Yatırımları A.Ş.'de arıza onarımın bölge yöneticisi olarak çalışan Mehmet Fatih Tosun, sahada uzman ekipleri çalıştığını belirterek, "Olaya konu olan yerdeki arıza ve onarım çalışmalardan bilgim yoktur. Detayları, gözaltında öğrendim. 7/24 süren bir organizasyonda yapılan çalışmaları ve riskleri bilmem mümkün değildir. İddianamedeki suçlamaları kabul etmiyorum. Sorumluluğum olduğunu kabul etmiyorum" dedi.

KABLO GETİRİLSİN ÇAĞRISI

Bir sanık avukatı, Mehmet Fatih Tosun'a, bir TV kanalına verdiği röportajda İZSU'nun 4 Ocak 2024'te bölgede yaptığı çalışmalarda kablolara zarar verdiğine ilişkin ifadelerini sordu. Tosun, "4 Ocak'ta İZSU'nun orada çalışma yaptıktan sonra kablonun mazgala sıkıştığını bilirkişi raporunda gördük. Röportajda gösterdiğim kablo o kablo. O kablo benim elime nasıl geçti? Bilirkişiyle alandayken o kabloyu alıp almayacaklarını sordum. Almayacaklarını söylediler. Ben de ekip arkadaşlarıma ileride kanıt olabileceği düşüncesiyle almalarını söyledim" dedi. Bunun üzerine soruyu soran avukat, davaya müdahil olan İzmir Barosuna çağrı yapıp, 'Delillerin karartılması' noktasında işlem başlatılmasını, ayrıca kablonun getirilip yeni bir bilirkişi tarafından incelenmesini istiyorum" diye konuştu.

Tutuklu sanıklardan İZSU çalışanlarından Mehmet Zeki Aytulun, "Suçlamayı kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

GDZ Enerji Yatırımlar A.Ş.'de arıza onarım mühendisi tutuklu sanık Mert Ceylan, idari işlerde görev yaptığını belirtip, "Sahada çözülemeyen bir durum olduğunda teknik şeflere bildirirler. Eğer çözüm üretemezse bana iletebilir. 2 aylık iş deneme süremde bana çözülemeyen bir ihbar iletilmemiştir. 10 aylık süreçte burada herhangi bir arıza olmamıştır. Sadece 9 Ocaktaki çalışma vardır. Çok sık ihbar gelirse biz arıza onarımla çözülemeyecek bir şey olduğunu ve kabloların yenilenmesi gerektiğini belirtiriz. 7/24 çalışan sistemde bütün saha çalışmalarını kontrol etmem olanaksızdır" diye konuştu.

Gediz Elektrik A.Ş.'de arıza onarım biriminde işçi tutuklu sanık Mesut Türkan, "Biz bir arıza ve kaçak olduğunu gördük. Enerjiyi kestik, kaçağın gittiğini gördük. Kablo arızamızı giderdik. Daha sonra bir kaçak yoktu. Bizim onardığımız başka bir kablodur. Ölüme sebep olan başka bir kablodur. Bizim onardığımız kablo 20 santimetrede değil, daha aşağıdadır. Alttaki betonu biz kırmadık. Biz sadece köşedeki betonu kırdık. Onun da kazayla ilgisi yoktur" dedi.

İZSU Kanalizasyon Daire Başkanlığında şube müdürü tutuklu sanık Ömer Karabilgin, "Yaptığım araştırmalar neticesinde burada 4 Ocak tarihinde bir imalat yapıldığı bilgisi var. Daha sonra GDZ Elektrik tarafından bir işlem görünmektedir. 14 Temmuz'da gözaltına alındım. Sonrasından itibaren mağdur durumdayım. Beraatımı talep ediyorum" dedi.

GDZ Arıza Birimi tutuklu sanık Yavuz Üner, "Günlük gelen mailleri yanıtlarım. Gelen arıza taleplerini incelerim. Ekip arıza kayıtlarını bize bildirir. Biz 08.00'de işbaşı yaparız. 07.00'da gelen arkadaşlar arıza taleplerini iletirler. Biz de taleplerin yönlendirmesini yaparız. Bizim çağrı merkezine gelen günlük arızalarımız var. Olay yerinin olduğu yerden sürekli değil, 2019 ve 9 Ocak tarihinde ihbar geldi" diye konuştu. 

Mahkeme başkanı, 11 saat süren yargılamanın ardından davaya ara verip, ertesi güne kadar erteledi. (DHA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.