İzmir'deki, Erdoğan'a hakaret davası karara kaldı
İZMİR'de geçen yıl, dönemin Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan'a, Gündoğdu Meydanı'ndaki miting alanından ayrılırken, evinin balkonundan 'el hareketiyle' hakarette bulunduğu öne sürülen Filiz Akıncı'ın 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davaya devam edildi. Hakim Kemal Oruç, sanık Akıncı'nın daha önce bir davadan dolayı ceza aldığınından dolayı ek savunmasının alınması gerektiğinini belirtip, duruşmayı karar için erteledi.
- Ege Postası
- 22.10.2015 - 14:15
"Olayımızda kamu görevlisine hakaret suçlaması vardır. Olay tarihinde mağdur Recep Tayyip Erdoğan başbakandı. Ancak o gün İzmir'de miting yapmak için bir başbakan olarak değil, bir siyasi parti başkanı olarak gelmiştir. Benzer bir olayın mağduru diğer parti genel başkanları olması haliyle aynı durum söz konusudur. Mağdur da aynı şartlardadır, bir partinin genel başkanıdır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da yer alan, mağdurun kamu görevlisi olması nedeniyle farklı bir suç istinadı yapılmayacağı, bu noktada kamu görevlisine hakaret suçunun anayasa ve insan hakları sözleşmesine aykırı olduğu düşüncesindeyiz. Hiçbir şekilde suça konu olay müvekkilim tarafından gerçekleştirilmemiştir. İki tanık vardır, bunlardan bir tanesi AK Parti, diğeri MHP üyesidir. Bir siyasal karşıtlık söz konusudur. O dönem itibarıyla Türkiye'yi sarsan barışçıl bir çevre gösterisi çok sert ve orantısız bir şekilde bastırılmıştır. Barışçıl eylemlerde ölümler olmuştur. Türkiyeyi sarsan ölümlerden sonra dahi Erdoğan, bizce polis tarafından öldürüldüğü iddia edilen çocukların annelerini ve babalarını meydanlarda yuhlatmıştır. Ölümlerle biten olaylarda, ağır şiddet uygulanan olaylarda 'polise emri ben verdim', 'polisler destan yazıyor' diyen kişidir. Barış yanlısı, sosyal adaletten yana, çevre konusunda bilinci gelişmiş bir birey olan müvekkilimin, bu polis şiddeti sonucu yaşanan ölüm ve yaralanmalardan olumsuz etkilenmemesi mümkün değildir. Siyası sorumlu olarak mağduru görmektedir."
Sanık Akıncı'nın avukatı Anıl Güler, mağdur yönünden bu hususlar müvekkile yansıdığı noktada tahrik hükümlerinini uygulanması ve indirime gidilmesi gerektiğini vurgularken, "Müvekiklimin suçu işlediğine dair herhangi somut delil yoktur. Öncelikle beraatini, ceza verilecekse lehe olan inidirimlerin uygulanasını, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istiyoruz. AİHM içtihatları gözönünde bulundurularak, anayasaya aykırılık yönünden Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapılmasını da talep ediyorum" dedi.
Hakim Kemal Oruç, sanık Filiz Akıncı'nın 2011 yılında yargılandığı bir davada aldığı cezası nedeniyle sabıkasının bulunduğunu, bu nedenle Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 58. maddesinini uygulanması ihtimali olduğunu, TCK'nın 226'ncı maddesine göre ek savunmasının alınması gerektiğine karar verdi. Sanık avukatının kanunun anayasaya aykırılığına ilişkin ididaları nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne müracaat istemini reddederek, duruşmayı karar verilmek üzere 2016 Ocak ayına erteledi. (DHA)
Yorum Yazın