İzmir'deki FETÖ/PDY'ye finansal destek davasında pişmanlık sözleri
Örgüte finans sağladıkları iddia edilen Küçükbay Holdingin eski Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Küçükbay, kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucu üyesi Abdullah Kavuk, oğlu Metehan Kavuk ile kuyumcu Şeref Sipahi'nin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. 'Babalar' davasına devam edildi
- Ege Postası
- 18.01.2018 - 13:45
İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) finansal destek sağladıkları iddiasıyla Küçükbay Holdingin eski Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Küçükbay, kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucu üyesi Abdullah Kavuk, oğlu Metehan Kavuk ve kuyumcu Şeref Sipahi'nin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Küçükbay, Kavuk ve Sipahi, tutuksuz yargılanan Metehan Kavuk ile avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmaya tanıkların dinlenmesiyle başlandı.
FETÖ ile iltisaklı olduğu için KHK ile kapatılan Öze Doğru Derneğinde çalıştığını ve "dershane krizinde" ilişkisini kestiğini savunan tanık R.A.V, sanıklardan Ahmet Küçükbay ile Abdullah Kavuk'u isim olarak bildiğini söyledi.
Derneğe para toplamak için verilen yemekte sanık Ahmet Küçükbay'ın eşi Hatice Küçükbay ile tanıştığını belirten tanık, "Bu programlardan birine Ege Bölge imamı Bekir Baz'ın eşi Ebru Baz da katılmıştı. Hatice Hanım ile de bu programda yemek yiyip sohbet ettik. Abdullah Kavuk ile tanışıklığım yok. Yapının içerisinde diye duydum." dedi.
Tanık Z.Ç. de 17-25 Aralık sürecinden sonra İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olarak görev yaptığını kaydetti. Z.Ç, "aldıkları bütün tanık ve müşteki ifadelerinde" sanıkların tamamının "örgütün en büyük finansörleri" olarak geçtiğine dikkati çekti.
"Devletin elindeki bilgileri almak için oradaydı"
Sanıklardan Ahmet Küçükbay ile eski İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya'nın makamında diğer şube müdürleriyle görüştüklerini ifade eden tanık, şöyle konuştu:
"Celal Uzunkaya bizi de çağırarak 'Küçükbay'a sormak istediğiniz her şeyi sorun.' dedi. Sanık Ahmet Küçükbay Samanyolu TV olmak üzere örgütün görsel yayın kurucularındandır. Kendisinden duydum. Bank Asyaya talimatla para yatırıp yatırmadığını sordum. 3 milyon avro ve birkaç milyon dolar yatırdığını söyledi. İstediği zaman da çekebileceğini söyledi. FETÖ'nün basın yayın kuruluşlarında kurucu üye olduğunu söyledi. Örgütsel tavır sergileyerek emniyetten bilgi almaya çalıştı. 'Tüm yardımlarımız kurumsal olmuştur.' dedi. Görüşme bir saat sürdü. Konuşma inanç temeli üzerine devam etti. Celal Uzunkaya 15-20 gün sonra 'Tekrar gidin görüşün, ifadeye ikna edin, Küçükbay'ın vereceği bilgiler örgütün çözülmesinde yararlı olur.' dedi. Örgütsel tavır sergilediğini çok net söyleyebilirim. 'Görüşmeye FETÖ'nün içerisindeyim, bildiklerimi anlatmaya geldim.' diye gelmemiş. Bize 'Beni terör örgütü olduğuna ikna edin.' dedi. Kendisi bilgi vermek için değil, devletin elindeki bilgileri almak için oradaydı. Şeref Sipahi'nin Çiğli bölgesinde FETÖ'ye Gediz Üniversitesi için yardımlar yaptığını, yurtlar yapılması için aracı olduğunu biliyorum."
Tutuklu sanık Ahmet Küçükbay ise örgütle ilgili bildiklerini anlattığını iddia etti. 17-25 Aralık sürecinden sonra örgütle ilişkisini kestiğini savunan Küçükbay, sosyal medya ve yazılı basın aracılığıyla bu konuda bilgilendirme yaptığını bildirdi.
Tutuklu sanık Şeref Sipahi de 18 aydır tutuklu olduğunu, "yalan ve iftiralar nedeniyle yargılandığını, ByLock, Eagle, Kakao gibi programlar kullanmadığını" ileri sürdü. Sipahi, kızının FETÖ ile ilişkili olduğu için kapatılan Gediz Üniversitesinde okuduğunu da gizlemediğini savundu.
"Bu yapıyla anılmaktan üzgün ve pişmanım"
Tutuklu sanık Abdullah Kavuk da İzmir'e bir vakıf üniversitesi kazandırmak istediği için bugün sanık sandalyesinde olduğu, FETÖ'nün şahsı ve üniversitesini vitrin olarak kullandığını iddia etti.
Kavuk, 17-25 Aralık sürecinden sonra örgütle arasına mesafe koyduğunu savunarak, "Diyalogumu sonlandırma noktasına geldim. Seçilmiş hükumeti devirme hareketinde bulunmadım. Bu örgütün amaçlarını görmedim. Bu yapıyla anılmaktan üzgün ve pişmanım. 18 aylık tutukluluğumun sonlandırılmasını istiyorum." şeklinde ifade verdi.
Küçükbay'ın avukatından savunma
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada tutuklu sanık Ahmet Küçükbay'ın avukatı Ercan Keskin müvekkilinin örgütü tanıdığını reddetmediğini belirterek 17-25 Aralık sürecinden sonra, FETÖ'yle iltisaklı derneklerden istifa ettiğini, örgüte ilişkin tutumunu kamuoyuna açıkladığını ifade etti.
Diğer sanık avukatları da müvekkillerinin aleyhine olan hususları kabul etmediklerini belirterek tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti ara karar için duruşmaya ara verdi. Aranın ardından mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Tahliye yok, duruşma ertelendi
İzmir'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgüte finans desteği sağladıkları öne sürülen tutuklu işadamları Ahmet Küçükbay, Abdullah Kavuk ve Şeref Sipahi ile tutuksuz sanık Metehan Kavuk'un 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandıkları davaya öğleden sonrada devam edildi. Davanın öğleden sonraki bölümünde sanık avukatları müvekkillerinin tahliyesini ve işadamlarının mal varlıkları üzerindeki tedbir ve kayyumun kaldırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti bu talepleri reddederek, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.
Operasyon
İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Okan Bato'nun yürüttüğü soruşturma kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, 6 ve 8 Ağustos'ta örgüte finans sağladıkları iddia edilen iş adamlarına yönelik operasyonlarda aralarında TMSF'ye devredilen Küçükbay Şirketler Grubu sahibi Ahmet Küçükbay ile gayrimenkul, otomotiv, akaryakıt sektöründeki yatırımlarıyla tanınan FETÖ soruşturması kapsamında kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucu üyelerinden Abdullah Kavuk'un da aralarında bulunduğu 24 kişi gözaltına alınmıştı.
İzmir'de, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, 30 Temmuz'da düzenlenen operasyonda da FETÖ/PDY'nin Ege Bölgesi'ndeki para trafiğini yürüttükleri, iş adamlarından topladıkları yüklü miktarda bağışı örgüte aktardıkları iddia edilen kuyumcu Şeref Sipahi yakalanmıştı.
Sipahi'nin de Küçükbay ve Kavuk gibi kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucularından olduğu iddia edilmişti.
İddianamede, Küçükbay, Abdullah Kavuk ve Sipahi'nin "Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Kanunu'na muhalefet, silahlı terör örgütüne üye olmak ve yönetme", Metehan Kavuk'un ise "Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Kanunu'na muhalefet, silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından cezalandırılmaları talep edilmişti. (AA-DHA)
Sanıklar, örgüte finansal destek sağladıkları gerekçesiyle 'Babalar grubu' olarak anılıyordu.
Yorum Yazın