İzmir'deki FETÖ davasında çarpıcı ifadeler
İzmir'de FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin davada dosyaları ayrılan 5'i tutuklu 143 sanığın yargılanmasına devam edildi. Tanık Binbaşı İ.A, "Binbaşı rütbesinde olmam nedeniyle, astsubay olan M.U. ile görüşmem istenmesi bana çok garip geldi. Hayatımda ilk defa böyle bir olayla karşılaşmıştım. Askeri hiyerarşide bu olmaması gereken bir durumdu" dedi. Tanık O.P. ise İngilizce bilmeyen pek çok personelin yurt dışında görevlendirildiğini söyledi. İzmir'deki FETÖ davasında şok ifadeler..
- Ege Postası
- 08.10.2018 - 16:10
İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin davada dosyaları ayrılan 5'i tutuklu 143 sanığın yargılanmasına devam edildi. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda yapılan duruşmaya, 5'i tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan bazı sanıklar ve taraf avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, bazı tanıklar dinlendi. Tanık O.P, halen Çiğli 2. Jet Ana Üs Komutanlığı'nda görev yaptığını, burada yargılanan sanıkların FETÖ ile irtibatının olup olmadığını bilemediğini ifade ederek, özellikle görev yaptığı yerlerde bazı isimler üzerinde yoğunlaştıklarını, bunların da sonradan örgütle bağlantısının ortaya çıktığını söyledi.
Gerek yurt içi gerekse yurt dışındaki görevlendirmelerde FETÖ mensubiyeti olanların tercih edildiğine dikkati çeken O.P, "Atama listelerine bakıldığında İngilizce bilmeyenlerin yurt dışında görevlendirildiklerini görürsünüz" şeklinde beyanda bulundu.
Tanık, tutuksuz yargılanan sanık resen emekli edilen astsubay M.U'nun da onlardan biri olduğunu iddia etti.
Söz alan M.U, paraşüt öğretmeni olması dolayısıyla Hava Kuvvetleri Komutanlığınca yurt dışına görevlendirildiğini savundu.
"Silahlı terör örgütü üyesi olma" suçlamasıyla İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davadan yargılanan ve tanık olarak dinlenilen E.A., görev yaptığı üs komutanlığında bazı isimlerin "FETÖ ile bağlantılı olduğuna ilişkin dedikoduların" dolaştığını ancak bu isimleri bilmediğini, M.U'nun örgütle ilişkili olduğuna dair herhangi somut bir eylemine rastlamadığını öne sürdü.
ASTSUBAY İLE GÖRÜŞMEM İSTENDİ
Tanık İ.A, Konya 3. Ana Jet ÜS Komutanlığı'nda binbaşı rütbesinde görev yaptığını, bu sürede, bazı görevlerde alternatif olmasına rağmen FETÖ mensubiyeti olanların atanmasının kafalarda soru işaretine sebep olduğunu belirterek, bu durumdan birçok kişinin rahatsızlık yaşadığını ancak bunun FETÖ'nün bir projesi olduğunu idrak edemediklerini savundu.
FETÖ'nün bu şekilde üst seviyede çalıştığını hayal edemediklerini ifade eden İ.A, örgüt mensuplarının askeri hiyerarşiye uymayan davranışları olduğunu, kendisinin de başından benzer bir olayın geçtiğini söyledi.
Manisa'nın Akhisar ilçesindeki askeri bölgede, paraşütle atlama eğitiminin olduğu sırada, uçuşu olmasına rağmen adının listeye yazılmaması üzerine görüştüğü genç astsubayın, "Durumla ilgili, paraşüt öğretmeni M.U'yu görmeniz gerekiyor" diye uyarılınca şaşırdığını dile getiren İ.A, "Binbaşı rütbesinde olmam nedeniyle, astsubay olan M.U. ile görüşmem istenmesi bana çok garip geldi. Hayatımda ilk defa böyle bir olayla karşılaşmıştım. Askeri hiyerarşide bu olmaması gereken bir durum. Sonra sinirli bir şekilde yanına gittiğim M.U'ya 'uçmuş olmama rağmen, uçmamışım gibi beni listeye yazmamışlar. Uçuşumla ilgili, ortada bir yanlış var, bu basit bir durum olduğundan düzeltilecek bir durumdur' dedim" beyanında bulundu.
Savunma yapan M.U. ise, "İ.A, yaptığı usulsüzlüğün altına imza atmamı istedi. Kendisine farklı bir davranışta bulunmadım. Meslek hayatım boyunca böyle bir şeyin de altına imza atmadım." şeklinde savunma yaptı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmanın öğleden sonraki oturumunda iddia makamı, "Cumhurbaşkanına suikaste teşebbüs" suçlamasında daha önce dosyası ayrılan tutuklu sanık Ahmet Karataş'ın atılı suç yönünden tahliyesine, tutuklu sanıklar Osman Sadi Sonverdi, Ekrem Karakocali, Emrah Bolat ve Mehmet Kalalı'nın tutukluluk hallerinin devamı yönünde mütalaa verdi.
Karakocali, önceki duruşmada aleyhine ifade veren bir tanık nedeniyle tutuklandığını, bu tanıkla aralarında husumet olduğunu iddia etti.
Yaklaşık 3 aydır tutuklu olduğunu söyleyen Karakocali, "Jandarma komando olduğumdan Meriç Nehri'ni yüzerek geçebilirim. Ancak beraat edeceğimi biliyorum. Kaçmayacağım, tahliyemi istiyorum." dedi.
Sanık Kalalı, mahkemeye gelen raporlarda kendisinin FETÖ'yle ilişkisi olduğuna ilişkin bir bilginin olmadığını savunarak, "Ben de bir tanık ifadesinden tutukluyum. Tutuksuz yargılanmak istiyorum." talebinde bulundu.
Sonverdi, yaklaşık 2 yıldan beri tutuklu bulunduğundan mağduriyet yaşadığını, tutuklamanın bir tedbir olduğunu ancak uzun tutukluluk süresinin cezaya dönüştüğünü savunarak tahliyesini istedi.
Bolat ve Karataş da tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, Karataş'ın tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
İddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu 267 sanık hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamaları yöneltilmişti.
Daha sonra hazırlanan ek iddianame ve birleştirilen bir dosya nedeniyle sanık sayısı 280'e yükselmişti.
Davanın 21 Mayıs 2018'deki duruşmasında 137 sanık hakkında karar verilmiş, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in önceden dosyasını ayıran mahkeme, 142 sanıkla ilgili kararını ise sonraya bırakmıştı.
Mahkeme, aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı korgeneral Hasan Hüseyin Demiraslan, sözde "Yurtta Sulh Konseyi"nce Manisa ve İzmir'de "sıkıyönetim komutanı" ilan edilen eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı tümgeneral Memduh Hakbilen, eski Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, eski Foça Batı Görev Grup Komutanı tuğamiral Yaşar Çamur, eski Amfibi Gemiler Komutanı tuğamiral Erdal Ergün, eski Ege Deniz Bölge Komutanı tuğamiral Süleyman Manka, eski Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı tuğgeneral Veyis Savaş ve eski Edremit 19. Motorlu Piyade Tugay Komutanı tuğgeneral Nihayet Ünlü'nün de bulunduğu 104 sanık hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti.
Sanıklardan 21'i "Cumhurbaşkanına suikaste yardım" suçundan 20 yıl, 31'i ise "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7 yıl 6 ay ila 10 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmıştı. (A.A)
Yorum Yazın