İzmir'deki cami provokasyonuyla ilgili önemli açıklama!
İzmir’deki bazı camilerden müzik yayını yapılmasıyla ilgili tartışmalar soruşturma sürerken konunun uzmanından Egepostası’na çarpıcı açıklamalar geldi. Herkes konunun açıklığa kavuşmasını ve suçluların yakalanmasını beklerken uzman görüşüne göre provokasyonu gerçekleştirmek için Türkiye’de olmaya gerek yok!
- Ege Postası
- 04.06.2020 - 17:21
YUSUF TOMRUK/EGEPOSTASI - Türkiye’de de gündem olan İzmir'de müftülüğün merkezi ses sistemini sabote ederek bazı camilerin hoparlörlerinden önce ‘Çav Bella’ daha sonra da Selda Bağcan’ın seslendirdiği Aşık Mahsuni’ye ait ‘Yuh Yuh’ türküsünün yayınlanmasının yankıları sürüyor.
Hemen hemen tüm Türkiye’nin tepki gösterdiği olayda, Cumhur İttifakı yaşanan olay sonrası CHP’ye ağır eleştirelerde bulunmuş, konu parti liderleri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kadar uzanmıştı. Egepostası’na konuşan Elektronik ve Haberleşme Mühendisi Vahap Ünalan yaşanan olaya açıklık getirdi ve bu provokasyonu yapanın ‘Adamın Türkiye’de yaşamasına bile gerek yok’ dedi. Ünalan’a göre olayın nedeni yurt dışından Türkiye’ye yasa dışı telsiz girişi. Ünalan konu hakkında Türkiye’de mühendislik bilgisi olanlarının sayısının da belli olduğunu sözlerine ekledi. Emniyet güçlerinin ise provokasyonu yapan kişi veya kişilere uluşıp ulaşmadığı ile ilgili henüz bilgi yok.
‘ADAMIN TÜRKİYE’DE YAŞAMASINA BİLE GEREK YOK’
Elektronik ve Haberleşme Mühendisi Vahap Ünalan “Telsiz 100 yıldan fazladır kullanılıyor. Önemli olan havadaki telsiz frekanslarının birbirine karışmaması. Merkezi sistemlerde, belediyelerle ile camilerin frekansları birbirine karışmaması için şifreleme yapılır. Ülkemizde çok sayıda firma var. Çok güçlü şifrelemeler yapılabiliyor. Bizim firmalarımızın şifrelerini kırmak gerçekten güç, ama önceliği şifreleme sistemi olmayan ya da zayıf olan merkezi sistemlerimizi iyileştirmemiz gerekiyor. Bunlar değişecek ki, kötü niyetli kişiler ek bir tasarım yapmadan bu şifreleri çözemesin. Bu konuyla ilgili mühendislik bilgisi olanları bulmak kolay, kişi sayısı bellidir. Yapacak kişiler bellidir. Önemli olan yurt dışından yasa dışı yollarla telsiz girişini engellemek. İlk önce buradan başlanmalı. Öyle bir şey ki, İP tabanlı yurt dışından hazır alınıp koyulan sistemler her türlü saldırıya açık oluyor. Adamın Türkiye’de yaşamasına bile gereke yok. Yerli bir yazılım, yerli bir imalat gerekiyor. Saldırıda bulunacak olanlar önce yerli firmanın alt sistemini çözmesi gerekiyor. Şifrelerde tek kullanımlık olduğu için sabotaj iyice zorlaşıyor. Ancak böyle eline telsizi alıp ülkenin dini hassasiyetleriyle oynanmasının önüne geçebiliriz” diye konuştu.
Elektronik ve Haberleşme Mühendisi Vahap Ünalan’ın Egepostası’nın konu hakkındaki sorularını da şöyle yanıtladı.
MERKEZİ ANONS SİSTEMİ NEDİR'
Devletin belirlediği radyo frekanslarında yayın yapan, genellikle Camilerde ve Belediyelerde kullanılan, uzun menzilli, kablosuz ses yayını sağlayan 1 verici ve hoparlörlere bağlı çok sayıda alıcı cihazdan oluşan sistemdir.
KIRILAMAYAN ŞİFRE VAR MI'
Havaya yayın yapılan tüm şifreler kırılır. Sabit şifre gönderen cihazlar (ülkemizdeki cihazlar bu gruptadır) ilk yayında çözülür. Türkiye’de 10 civarında imalatçı firma bulunuyor. Bazı firmaların şifreleme sistemi daha güçlü olup bazılarına ise ek cihaza bile gerek kalmadan kolaylıkla girilebiliyor.
ŞİFRE SİSTEMİNİN NEDEN GÜÇLENDİRİLMELİ'
Çin’den tüm dünyaya telsizler walkie talkie, radyo gibi isimlerle satılıyor. Bunlar yurt dışı internet sitelerinden kolaylıkla temin edilebiliyor. Cami minarelerinde müzik, hakaretler, propagandalar, suç unsuru konuşmalar ve ramazanda iftardan birkaç dakika ezan okumak suretiyle şehir halkının orucunun bozulmaması için sistemin dış müdahalelere karşı güçlü şekilde korunması gerekiyor.
ŞİFRELEME NASIL OLMALI'
Güvenliğin sağlanması için tek kullanımlık şifre kullanmak zorunludur. Şifre algoritması en az 5 değişken içermeli ve her hafta algoritma değişmelidir. Böylece her ezan veya acil anons durumunda tek kullanımlık şifre oluşturulacak, milyonlarca olasılık içeren algoritma daha çözülmeden bir hafta sonra formül değiştirerek yeni bir şifreleme yapısı oluşturulacaktır.
Şifrenin kırılmaya çalışılması halinde, 5 yanlış şifre yayınında sistem kendini ezan vaktine kadar bloke etmelidir. Müftülüklerdeki verici cihaz sadece doğru şifre gönderdiği için tüm olumsuzluklardan etkilenmeyecek şekilde, ezanlar kesintisiz olarak devam edecektir.
Ezan veya anons yayını bittikten sonra, başka yayınların devam etmemesi için, (şimdiki sistemlerde olduğu gibi) kapama şifresi olmalıdır. Ezan veya anons yayını sırasında vericide elektrik kesilmesi, sabotaj veya başka nedenlerle kapama şifresinin gönderilmemesi durumunda tüm alıcı cihazlar kendini kapatacaktır.
Ezan ve konuşmalar şifrelenerek veya karıştırılarak gönderilmelidir. Doğru şifre ile sisteme girilse bile yapılan konuşma hoparlörlerden duyulmayacak sadece gürültü olarak çıkacaktır.
İNTERNET VE UYDU İLE MERKEZİ ANONS YAPMANIN RİSKLERİ VAR MI
İnternet tabanlı sistemler dünyanın her tarafından gelen saldırılara açıktır. Yurt dışındaki biri tüm cami sistemlerini ele geçirebilir, istediği camiden ve sisteme bağlı tüm cihazlardan propagandasını yapabilir. Her ilçede farklı zamanda ezan okunduğundan ve vaaz konusu farklılıklar içerdiğinden bu yayınları uydudan yapmak için çok sayıda kanal kullanmak gerekiyor. Bu durumda tüm il/ilçe belediyeleri için de uydu kanalı tahsis etmek gerekiyor. 15 Temmuz darbe girişimini başarısızlığa uğratan ana unsurlardan biri Merkezi Ezan sistemiydi.
Eskiden TRT ve PTT’yi ele geçiren darbenin yarısını başarmış oluyordu. Merkezi anons sisteminin uydu veya internet üzerinden yapılması halinde, olası bir karmaşa durumunda Telekomünikasyon sisteminini ele geçiren güçler telefonları, interneti, televizyonları, radyo yayınlarını ele geçirdiği gibi 40-50 milyon insanımıza doğrudan ulaşabilen Cami ve Belediye ses sistemini de kontrol altına alma imkanına sahip olurlar. Ülke güvenliği açısından bu son derece risklidir.
Yorum Yazın