İzmir'deki durak faciasında sürücülerden başsağlığı diledi
İZMİR'in Güzelbahçe İlçesi'nde otobüs durağında bekleyen 58 yaşındaki Fatma Bulanık ile kızı 16 yaşındaki Yağmur Bulanık'a çarparak ölümüne neden olan tutuklu otomobil sürücüleri Raşit Özerdem ile Olcay Tok, 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' suçundan 15'er yıl hapis cezası istemiyle hakim önüne çıktı. Sanıklar ifadelerine başlarken, ölen anne ve kızın ailesine başsağlığı diledi. Kazada eşini ve kızını kaybeden Hüseyin Bulanık, “Sanıklar kazadan değil, cinayetten yargılansın" dedi.
- Ege Postası
- 01.12.2015 - 19:57
Hafif yaralanan 3 sürücü tedavilerinin ardından polis merkezine götürüldü. Aynı restoranda çalışan Özerdem ile Tok'un sabah işe giderken yolda birbirleriyle yarıştıkları öne sürüldü. Sürücülerden Olcay Tok'un 1.07 promil alkollü olduğu tespit edildi. Adliyeye sevk edilen Özdemir ve Tok tutuklandı. Cumhuriyet Savcısı, Raşit Özerdem ile Olcay Tok hakkında, 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' suçundan 15'er yıl hapis cezası istemiyle dava açtı.
İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan duruşmaya iki tutuklu sanık, eşi ve kızını kaybeden Hüseyin Bulanık ile çocukları Hasret Bulanık, Zehra Bulanık, Dilek Bulanık ve avukatları Hüseyin Enis Dinçeroğlu, Esra Akkoç Yaren ve Elifcan Tekeli katıldı. Tutuklu sanık Raşit Özerdem, ifadesine başlarken, “Öncelikle vefat edenlerin ailesine başsağlığı dilemek istiyorum" dedi. Garson olarak çalıştığı Güzelbahçe'deki işyerine 60-70 kilometre hızla gittiğini savunan Özerdem, "Balıkhali'ni geçtikten sonra sol tarafımdan bir araç hızla geçti. Yolda sollama yasağı vardı. Dönüp baktığımda aracı kullanan kişinin aynı işyerinde çalıştığım diğer sanık olduğunu gördüm. Birden bu araç benim aracın sol tarafına vurdu. Sonrasını hatırlamıyorum. Gözümü hastanede açtım. Kesinlikle yarışmıyorduk" dedi.
Aşçı olarak çalıştığını, belirten sanık Olcay Tok da savunmasına başsağlığı dileyerek başladı. Aracın bir arkadaşına ait olduğunu söyleyen Tok, "Kazanın olduğu yere yakın önümde diğer sanığın arabasını gördüm. Bir gidiş bir geliş olan yolda Raşit benimle aynı istikamette ancak nizami olarak şeridinde değil yolun ortasında gidiyordu. Benim hızım 75-80 kilometre idi. Raşit'i sollamak istedim. Sinyal vermedim. Ancak bu sırada Raşit'in sağa doğru yanaştığını görünce beni fark edip sağa yöneldiğini düşündüm. Kendisini tam sollarken Raşit birden şeridinden çıkıp yolun ortasına doğru direksiyon kırdı ve kullandığım aracın sağ arka kısmına vurdu. Direksiyon hakimiyetimi kaybettim. Sonra aracıma bir darbe daha aldığımı hissettim. Muhtemelen öndeki araca çarptım. Sonra denize doğru kayalığa düştü. Ben alkolü geceden almıştım. Saat 00.30 sıralarında uyudum. Yarış yapmıyorduk" dedi.
'ŞİKAYETÇİYİM'
Hüseyin Bulanık ise hem eşini hem de kızını kaybettiğini belirtip, “Kaza değil resmen bu bir cinayettir. Sanıklar yakıt alıp birbirlerine el işareti ile saat 08.00 civarı 'hadi yarış yapalım' diye anlaşmışlardır. Resmen yarışmışlardır. Şikayetçiyim. En ağır şekilde cezalandırılsınlar" dedi. Hüseyin Bulanık'ın üç kızı da sanıkların en ağır cezaya çarptırılmasını istedi. Avukat Enis Dinçeoğlu, "Kazada sabit otobüs durağı dahi yerinden çıkmıştır. Bu bile sanıkların ne kadar hızlı olduğunu göstermektedir" dedi.
Kazada kendi aracı da zarar gören Mehmet Şahin de sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. Şahin, "Sanıklar trafik kazasından değil, cinayetten yargılanmalı. Çünkü doğruyu söylemiyorlar. Araçların 120 kilometreden hızlı gittiğini düşünüyorum" dedi.
Sanıkların avukatları tahliye talep etti. Nilüfer Öncel başkanlığındaki mahkeme heyeti, olay yerinde keşif yapılmasına, olayın CD görüntülerinin bilirkişiye gönderilip rapor alınmasına, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma karar için ertelendi. (DHA)
Yorum Yazın