
İzmir'den Malatya İkizcelilere destek: Mülkiyet hakları ihlal ediliyor
6 Şubat 2023'te meydana gelen deprem felaketenin yaşandığı kentlerden Malatya'nın Yeşilyurt ilçesine bağlı İkizce Mahallesi sakinlerinin şimdi de mülkiyet hakları nedeniyle mağduriyet yaşadıkları ifade edildi.
- Ege Postası
- 01.03.2025 - 15:37
- Güncelleme: 01.03.2025 - 15:57
EGEPOSTASI- 6 Şubat 2023'te Türkiye, tarihinin en yıkıcı ve ölümcül felaketini yaşadı. Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.8 ve 7.7 büyüklüğünde iki depremde, resmi verilere göre 53 binden fazla kişi hayatını kaybetti.11 ilde ağır yıkıma neden olan depremler, 13 milyon kişinin hayatını doğrudan etkiledi.
Depremlerin ikinci yılı geride kalırken, bölgede mağduriyetlerin devam ettiği ifade edildi.
İzmir 'in Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplanan bir grup basın açıklaması yaparak Malatya'nın Yeşilyurt ilçesine bağlı İkizce Mahallesi sakinlerinin mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürdü.
Grup adınan basın açıklamasını İzmir Haçova Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Gül Çat okurken, Konak Kent Konseyi ve Egeçep üyeleri de eyleme destek verdi.
Gül Çat tarafından okunan metinde şu ifadeler yer aldı:
"6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler, ülkemizin birçok bölgesinde derin yaralar açmıştır. Bu süreçte, Malatya'nın Yeşilyurt ilçesine bağlı İkizce Mahallesi sakinleri, deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışırken, şimdi de mülkiyet haklarının , yaşam haklarının ihlaliyle karşı karşıya kalmakta daha büyük mağduriyet yaşıyorlar.
İkizce halkı, tapulu arazilerine yönelik "acele kamulaştırma" kararını, cep telefonlarına gelen SMS mesajlarıyla öğrenmiş ve büyük bir şok yaşamıştır. Toplamda 2 milyon metrekareyi aşan bu kamulaştırma işlemi, köylülerin rızası alınmadan ve hiç bilgilendirme yapılmadan gerçekleştirilmiştir. Yetkililer, bu arazilere bazen afet konutları, bazen de sosyal konutlar inşa edileceğini belirtmektedir. Ancak, mevcut verilere göre İkizce'nin merası ve hazine arazileri üzerinde zaten, çoğu tamamlanmış, yaklaşık 20 bin afet konutu inşa edilmekte olup, şehirdeki yerinde dönüşüm projeleri de göz önüne alındığında, sadece 650 konuta daha ihtiyaç duyulmaktadır.
Ayrıca,çevrede uygun ve maliyeti daha düşük alanlar mevcutken, İkizce'nin verimli tarım arazilerinin seçilmesi akıl tutulmasıdır.Gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Gıda güvenliği, bir ülkenin ekonomik istikrarı ve halkının sağlığı için hayati öneme sahiptir. Tarım arazilerinin korunması, sürdürülebilir kalkınmanın temel taşlarından biridir ve bu alanların imara açılması, uzun vadede ülkemizin gıda arzını ve ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atacaktır.
Ayrıca, İkizce'de ne yapılacağı konusunda net ve şeffaf bir bilgilendirme yapılmaması, halk arasında endişe ve belirsizliğe yol açmaktadır. Özellikle, deprem felaketinde evlerini ve işlerini kaybederek ata topraklarına sığınan, binbir zorlukla yeni evler inşa eden, kayısıcılık ve hayvancılıkla geçimini sağlayan vatandaşlarımızın emekleri ve umutları yok sayılmaktadır.
İkizce halkı, üç haftadır kar, kış demeden 24 saat boyunca yaktıkları ateşin etrafında toplanarak bu haksızlığı, daha doğrusu zulmü protesto etmektedir. Bu direniş, onların topraklarına ve geleceğine sahip çıkma kararlılığının bir göstergesidir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 35. maddesi, herkesin mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğunu belirtir ve bu hakların ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceğini ifade eder. Ayrıca, Anayasa'nın 17. maddesi, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğunu vurgular. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 1 No'lu Protokolü'nün 1. maddesi de her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğunu belirtir. Bu bağlamda, İkizce'de gerçekleştirilen acele kamulaştırma işlemi, hem Anayasa'nın hem de uluslararası sözleşmelerin güvencesi altındaki mülkiyet ve yaşam haklarının ihlali anlamına gelmektedir.
Dünya genelinde gıda fiyatları azalırken, Türkiye'de artış göstermektedir. Bu süreçte, verimli tarım arazilerinin imara açılması ve yok edilmesi, ülkemizin gıda güvenliği ve ekonomik sürdürülebilirliği açısından büyük bir risk teşkil etmektedir. Tarım alanlarının korunması, hem mevcut ekonomik zorlukların aşılmasında hem de gelecekteki olası krizlerin önlenmesinde kritik bir öneme sahiptir.
Eğer bir kentsel dönüşüm planlanıyorsa, bu dönüşümün İkizceliler ile birlikte, onların ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda, İkizce'nin organik tarım ve kırsal kent modeline uygun olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Böylece, yüzyıllardır İkizce de yaşayan İkizce'liler kazanacak, Malatya kazanacak ve ülkemiz kazanacaktır."
Yorum Yazın