İzmir'in dağcıları, dünyaya hizmet veriyor

İzmir'de endüstriyel dağcılık firması kuran Dilaver Kişili, 15 kişilik ekibiyle hem yurt içinde, hem de yurt dışında camla kaplı yüksek binalara, petrol tankerleri, rüzgar türbinleri, stat çatıları, baraj yamaçlarına 'örümcek adam' gibi tırmanıyor. Ortadoğu ve Arap ülkelerine de hizmet veren dağcıların büyük bölümü üniversite ve yüksek lisans mezunu. Adrenalini yüksek bu işin yevmiyesi 200 lira. Güvenlik ise en önemli unsur. 

Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de teknoloji ile birlikte inşaat sektöründe yüksek yapıların sayısı hızla artıyor. Çok katlı konutlar, oteller, rezidansların yanı sıra petrol rafinerilerinin tankerleri, rüzgar jeneratörleri gibi yüksek yapıların bakımı ve temizliği oldukça güç ve tehlikeli. Bazı binaların üstüne yerleştirilen sepet ve vinç sistemleriyle dış cephe temizlik ve bakım işleri gerçekleştirilse de bazı yapılarda mimari projeleri nedeniyle bu işler oldukça zorlaşıyor. Bu noktada oluşan ihtiyaç dünyada hızla gelişen endüstriyel dağcılık sektörünü oluşturdu. 

Sektörün adında dağcılık olmasına rağmen tırmanılan yerler; dağdan çok camla kaplı lüks binalar ya da elektrik üreten rüzgar jeneratörleri gibi zorlu yapılar. Türkiye'deki ihtiyacı ve sektördeki açığı fark eden profesyonel fotoğrafçı ve dağcı Dilaver Kişili de 4 yıl önce 'Alaska Endüstriyel Dağcılık' firmasını kurdu. Dağcılık sporu ile 14 yıl önce üniversite eğitimi ile ilgilenen Kişili, Ege Üniversitesi Dağcılık Kulübü'nde tırmanmayı öğrendi. Hem tırmanan hem de tırmanış sırasında fotoğraf çeken sayılı sporcular arasında olduğunu belirten Kişili, şöyle dedi:

"Bir süre sonra Ege Üniversitesi Tırmanış Kulübü'nü kurdum. 5 yıl başkanlığını yürüttüm. Spor amaçlı kaya ve buz tırmanışı yapıyoruz. Bu spor özel hazırlanmış kapalı spor salonlarında da yapılabiliyor. Dünyanın ardından Türkiye'de de endüstriyel dağcılık sektörü oluşmaya başlayınca Alaska Endüstriyel Dağcılık şirketini kurdum. Şu an 15 kişilik bir ekibiz." 

"ORTADOĞU VE ARAP ÜLKELERİNE HİZMET VERİYORLAR"

Yüksek ve mimari şekilleri gereği ulaşılması zor dış yüzeylere sahip yapılara yönelik hizmet verdiklerini anlatan Kişili, "Rüzgar türbinleri, yüksek binaların dış cephe temizliği, TÜPRAŞ'ın büyük tankerleri, yüksek binaların çatılarının boyanması gibi hizmetlerin yanında, barajlarda yamaçlardan düşme tehlikesi olan taşların kontrollü olarak düşürülmesi ya da yol kenarındaki yamaçlarda taşların düşmesini engelleyecek tel örgülerin serilmesi ve sabitlenmesi gibi hizmetler veriyoruz. Katar'da yapılan büyük statların çatı bakımlarını da Türk şirketleri yapıyorlar. Biz de Azerbaycan'dan tutun da Çin'e kadar personel gönderiyoruz. Aslında bu işin kazancı da gayet iyi. Arkadaşlarımın günlük yevmiyesi 200 liradan başlıyor" diye konuştu. 

GÜVENLİK ÖNLEMİ TEK KURALLARI

Yüksek binalar, yamaçlar gibi tehlikeli irtifadaki noktalardan bahsedince akla ilk gelen güvenlik önlemi oluyor. Dağcılık sporunun da önemli parçası güvenlik ekipmanları endüstriyel dağcılığın da temelini oluşturuyor. Sektör zaten bu noktalara ulaşmanın güçlüğünün yanında yarattığı hayati tehlikeden sakınma amacıyla geliştirildi. Tüm personelinin güvenliğe önem verdiğini söyleyen Kişili, "Bizimle çalışmanın tek kuralı var; güvenliğe önem verilmesi. O nedenle uluslararası geçerliliği olan Strap ve İrata İple Erişim Teknisyenliği sertifikaları olmayan arkadaşlarla çalışmıyoruz. Kullandığımız bütün malzemeler de dünyada kabul gören bütün standartlara uygun malzemeler" dedi. 

"KORKUSU OLMAYAN APTALDIR"

Dağcılığın doğası gereği hep zirveleri hedefleyenlerin, yüksek noktalarda huzur bulanların ilgilendiği bir spor dalı olduğunu ancak, içlerinde bir nebze de olsa korku barındığını belirten Dilaver Kişili, "Korkusu olmayan aptaldır, hata yapar. Bizim de içimizde düşmeye karşı korku var. Bu nedenle bütün önlemlerimizi herhangi bir kazaya mahal vermeyecek şekilde almaya gayret ediyoruz. En ufak bir hatanız ya da ihmaliniz yaralanmanıza ya da daha kötüsü hayatınızı kaybetmenize neden olabilir. Bu nedenle güvenlik önlemleri konusunda taviz vermiyoruz" diye konuştu. 

YÜZDE 75'İ ÜNİVERSİTE MEZUNU

Bu işi yapanların yüzde 75'inin üniversite mezunu olduğunu, dağcılıktan kazandıkları parayı yine dağcılığa yatırdıklarını söyleyen Kişili sözlerini şöyle sürdürdü:

"Personelimiz kalifiye personel. Çoğunluğu lisans ve yüksek lisans mezunu, çok sayıda mühendis ve mimar arkadaşımız var. Yüzde 75'i üniversite mezunu. Dağlara çıkabilmek için kendilerine kaynak yaratmış oluyorlar. Dönemsel olarak çalıştıkları sektörden kazandıkları parayı dünyanın her yerindeki tırmanış noktalarına dağlara ulaşabilmek için kendilerine kaynak yaratmış oluyorlar." (DHA)