İzmir'in iki ayrı yakasından insanlık dramı
İzmir’de Çiğli AOSB’deki Luna Sayaç Fabrikası ve İl Özel İdaresi’nde işlerinden çıkartılan 500’e yakın emekçinin yaşadığı insanlık dramı gün geçtikçe artıyor. Luna Fabrikası’nda sendikalı oldukları gerekçesi ile işlerinden çıkartılan 106 personelin işlerine geri dönebilmek için sürdürdükleri direniş 44 gündür devam ederken, bütünşehir yasası ile birlikte kapısına kilit vurulan İl Özel İdaresi’nin 307 taşeron personelinin de çaresiz bekleyişi ve umutsuz feryatları ise ikinci haftasına girdi.
- Ege Postası
- 09.04.2014 - 10:36
FABRİKA ÖNÜNDE NÖBET TUTUYORLAR
25 Şubat’ta Çiğli AOSB’de yer alan iş yerlerine gittiklerinde fabrikada hırsızlık yaptıkları gerekçesi ile resmen işlerine son verildiğini öğrenen ve şoka uğrayan 106 Luna Sayaç Fabrikası çalışanı 44 gündür fabrika önünde nöbet tutmaya devam ediyor. DİSK’E bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye olmalarının ardından işsiz kalan çalışanlar, sendikal örgütlenmenin önündeki engellemelere karşı yaptıkları eylemler ile seslerini duyurmaya ve fabrika önünde kurdukları direniş çadırı ile günler süren bekleyişlerine devam ediyor. İş güvenliği ve iş sağlığı gibi haklar talep ederek sendika üyesi olduklarını hatırlatan 106 emekçi, işçi sınıfına “Sendikalı olun” çağrısında bulunarak, anayasal haklarının çiğnendiğini belirterek yargıya gitmiş ve işveren aleyhinde çeşitli davalar açmışlardı. İşlerine geri dönene kadar direnişe devam edeceklerini duyuran ve aralarında bayan çalışanların da bulunduğu 106 işçi “Bu fabrika evimizdir, terk etmeyeceğiz” derken, çevre fabrikalarda çalışan emekçiler tarafından destek görmeye devam ediyor. Kararlılıkla mücadele eden mağdur işçiler hatırlanacağı üzere geçtiğimiz haftalarda işverenlerinin Alsancak’ta yer alan evi önüne giderek kendisine seslenmiş ve DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun da katıldığı bir eylem düzenlemişti.
“BÜTÜNŞEHİR MAĞDURLARI”NIN GÖZÜ YAŞLI FERYADI DİNMEK BİLMİYOR
Bir diğer insanlık dramı ise kentin göbeğindeki Konak Meydanı’nda yaşanmaya devam ediyor. Yaklaşık 2 haftadır İzmir Valiliği önünde toplanarak İzmir kamuoyuna seslerini duyurmaya çalışan 307 İl Özel İdare personeli kendilerine uzatılacak bir yardım eli bekliyor. Bütünşehir Yasası’nın yürürlüğe girmesi ile birlikte İl Özel İdaresi kapatılınca işsiz kalan taşeron personelin dramı, taşeron sistemin getirdiği iş güvencesiz çalışma koşullarını da gözler önüne sererken, resmi makamlara yaptıkları çağrıların hiçbirisinden ise sonuç alınamadı. 31 Mart’tan bu yana çaresiz bekleyişi devam eden taşeron personelin İzmir Valisi Mustafa Toprak’a gözyaşları ile feryat ederek “Sayın Vali’m sesimizi duy” şeklindeki haykırışları da sonuç vermezken, hukuk mücadelesi başlatarak İçişleri Bakanlığı aleyhine dava açacaklarını da duyurmuştu.
Yorum Yazın