İzmir'in mallarına topyekün dava çağrısı
Kapatılan İl Özel İdaresi mallarının hazineye ve çeşitli bakanlıklara devri üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi, çok sayıda dava açarak konuyu yargıya taşırken, İzmirli avukatlar Senih Özay, Murat Fatih Ülkü ve Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir Hakan Çağlar Ülkü de tartışmaya katıldı. Üç İzmirli vatandaş, hem dava açtı, hem de İzmirlilere dava açma çağrısı yaptı.
- Ege Postası
- 01.09.2014 - 15:46
İzmirli 3 yurttaş olarak, İzmir İl Özel İdaresi’nin malları ile ilgili olduklarını belirten Özay, Ülkü ve Çağlar, yaptıkları açıklamada “Uzun süredir, İl Özel İdaresi mallarının ne olacağına karar verecek olan İzmir Valiliği Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu kararlarının peşindeydik. Bu kararları, adı geçen komisyondan istedik, Valilik’ten istedik. Valilik 12.05.2014 tarihli yazısıyla, henüz kararların verilmediğini, kararlar verildiğinde, talebimizin değerlendirileceğini söyledi. Ardından kararları hem Valilik’ten, hem de Büyükşehir Belediyesi’nden istedik. Sonunda İzmir Büyükşehir Belediyesi, bize tüm kararları CD ile gönderdi. İzmir Valiliği Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu kararlarının 12.05.2014 tarihinde verildiğini gördük, öğrendik. Kararlara baktık, bini aşkın İzmir İl Özel İdaresi’ne ait taşınmaz, somut bir gerekçe de göstermeden, Hazine’ye, İçişleri Bakanlığı’na, Milli Eğitim Bakanlığı’na, Sağlık Bakanlığı’na, Diyanet İşleri Başkanlığı’na ve bazı diğer kurumlara, mülkiyet ve tahsis yoluyla devredilmiş” dedi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Değeri milyarlarca lirayı (eski parayla katrilyonlarca TL’nı) bulan, bazıları kentin tam göbeğinde yer alan, hangi amaçla kullanılacakları, İzmir’i, İzmirliler’i, kent yaşamını yakından ilgilendiren bu taşınmazlar hakkındaki kararın, kapalı kapılar ardında, İzmirliler’den habersiz verilmesini kabul edilemez buluyoruz.
Demokratik hukuk devleti ilkeleri ve yerel demokrasinin güçlenmesi bakımından, tüm yurttaşların oluşturduğu kamuya ait olan bir kısım malvarlığı değerlerinin mülkiyet değişikliği ve sonrasındaki kullanım durumları ile ilgili sürecin “şeffaf” ve “toplumsal denetime açık” biçimde yürütülmesi zorunludur.
Özellikle 1980 sonrası kamunun sahip olduğu malların, değerlerin akıbetinin ne olduğu ortadayken, özelleştirme adı altında birçok kamu malı ve değeri ile kişisel rantlar yaratıldığı bilinirken, İzmir Valiliği bünyesindeki bir komisyonun adeta “ben yaptım, oldu” mantığı ile hareket ederek, İl Özel İdaresi malları hakkında karar vermesi, idare hukukunun temel ilkelerine de, konuyla ilgili 6360 sayılı yasanın amacına da aykırıdır.
Ayrıca, büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyeleri sınırları dışındaki yerlere hizmet götürmek görevi bulunan İzmir İl Özel İdaresi kapatılırken, sahip olduğu taşınmazların, bu yerlere hizmet götürmek konusunda somut bir görevi bulunmayan Hazine ve Bakanlıklar’a devredilmesi, bu malların İzmir’den, İzmirli’den uzaklaştırılmasını da, İzmir’e, İzmirli’ye yönelik yanlı bir karar olarak görüyoruz.
Bu nedenle, tüzel kişiliği kaldırılan İzmir İl Özel İdaresi’nin mallarının devri ile ilgili İzmir Valiliği Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu kararlarını yargı önüne taşımakta olduğumuzu, durumdan ve yaşanan süreçten yakınması olan tüm yurttaşları da dava açmaya çağırdığımızı kamuoyuna duyururuz.”
Yorum Yazın