İzmir polisinin Berkin performansı

İzmir’de Berkin Elvan için dün sendikaların Konak’taki basın açıklamasına katılanlara polis müdahalesi sırasında biyolog Semiha Usluduran ile emekli öğretmen Nihat Sefer, TOMA’dan sıkılan suyun şiddetiyle yere yuvarlandı. Usluduran ile Sefer’in yere düştükleri sırada kırılan kolları alçıya alındı ve hastanede tedavileri sürüyor. Öte yandan İzmir Barosu da bir göstericiye 3130 numaralı kaskını fırlatıp burnunun kırılmasına yol açan polis hakkında suç duyurusunda bulundu.

Ege Postası
14.03.2014 - 11:17

İZMİR- Konak Meydanı'nda işçi ve memur sendikalarının yanı sıra vatandaşların da katılımıyla basın açıklaması yapıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile CHP milletvekillerinin de destek verdiği basın açıklamasının ardından, katılımcıların Saat Kulesi önünde oturma eylemi yapmak istemesi üzerine polis müdahalesi geldi.

TOMA SUYU KOLLARINI KIRDI
Polisin, biber gazı atıp TOMA'lardan tazyikli su sıkması sonrasında bir çok kişi yere düştü, çeşitli yerlerinden yaralandı. Ancak hastaneye kaldırılan emekli öğretmen Nihat Sefer’in sağ kolunda, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde biyolog olan Semiha Usluduran’ın ise, sol kolunun omuz ile dirsek bölgesinde parçalı kırık olduğu belirlendi. Büyük acı yaşayan Usluduran ile Sefer ameliyat edildi, kolları alçıya alındı.

O POLİSLERLE KONUŞMAK İSTİYORUM
Hastanedeki tedavileri devam eden yaralılardan Nihat Sefer, “Biz kendimiz için değil ülkemizin geleceği için oradaydık. Ne bir uyarı ne bir ikaz. Hemen ve direkt olarak TOMA’lardan su sıktılar. Yani bu cana kasıt nedir anlamadım. Üstelik yıllarca süren sendika yöneticiliğimiz zamanında da bizleri tanıdıkları halde bunu yaptılar. Benim aklıma kasıttan başka bir ihtimal kalmıyor. Yoksa hiç neden yokken neden müdahale edilsin'” dedi.

Kolu iki yerinden kırılan Semiha Usluduran ise, iyileştikten sonra o TOMA’dan su sıkan polisi görmek istediğini söyledi. Usluduran, “O polise 'değer miydi'' diye soracağım. Bir kadın olarak beni yere düşürmesine, ardından da sürüklenmemi sağlayacak şekilde yine bana direkt su sıkmasına değer miydi diye soracağım" dedi.

Polisin o an saldırıya geçmesi için ortada hiç bir taşkınlık olmadığını belirten Usluduran, "Gidip tepkimizi gösterdik ve dağılacaktık ama olmadı. Buna izin vermediler. Bu ülkenin geleceği karardığı zaman hepimiz gideceğiz. O polislerin de çocukları gidecek onları da kötü günler bekleyecek. Mücadelemiz onların da çocukları için” dedi.

Bu arada Semiha Usluduran ve Nihat Sefer, hastanede tedavilerinin tamamlanıp taburcu olmalarının ardından savcılığa gidip suç duyurusunda bulunacaklarını da söyledi.

BARO'DAN SUÇ DUYURUSU
İzmir Barosu Başkanı Avukat Ercan Demir, önceki gece İzmir’deki Berkin Elvan eylemlerinde Mustafa Candemir'i 3130 numaları kaskıyla vurarak burnunu kıran polis memuru ve Çevik Kuvvet Şube Müdürü hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu dilekçesi veren Baro Başkanı Ercan Demir, “Protestolarla birlikte polis şiddeti yeniden kendini göstermiştir. Bu protestolar da Gezi Parkı'nda yurttaşların yaşadığı akıbetle karşılaşmıştır. Bu kapsamda İzmir’de de kolluk kuvvetleri tarafından yurttaşlara şiddet uygulanmış, Anayasa’nın 34'üncü Maddesi ile koruma altına alınan 'önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı' ihlal edilmiştir” dedi. Demir, dilekçesinde şöyle devam etti:

“Bu müdahaleler esnasında dün gece vatandaşa karşı uygulanan polis şiddetini kanıtlayan bir görüntü kaydı sosyal medyada paylaşılmıştır. Bu görüntüler incelendiğinde kask numlarası belli olan (3130) bir polis memuru ve beraberindekilerin, bir vatandaşa saldırdıkları, dövdükleri ve medyada yer alan haberlere göre 'burnunu kırdığı' sonra herhangi bir işlem yapmaksızın olay yerinde bırakarak ayrıldıkları görülmektedir. TCK'nın 94'üncü maddesine göre bu 'işkence suçunu' oluşturmaktadır. AİHS'nin 3'üncü maddesi devletlere, bu maddeye aykırı fiiller olması durumunda etkin soruşturma yapma yükümlülüğü getirmektedir. Bu usuli yükümlülüğün yerine getirilmemesi de AİHS’ in 3'üncü maddesinin güvencelerinin yerine getirilmemiş olması anlamına gelmektedir ki; bu durum da 3'üncü maddenin ihlal edilmesi sonucunu doğurur. Bu nedenlelerle, polisler ve bunun emrini veren yetkililer hakkında derhal ve etkin bir soruşturma yürütülmesi zorunludur. Şüphelilerin kimliklerinin tespiti ile kimlikleri tespit edilen şüpheliler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak TCK 94 ve 95'inci maddeleri uyarınca cezalandırılmalarının temini amacıyla kamu davası açılmasına karar verilmesini istiyoruz.”

Ercan Demir, ayrıca savcılığa olayın CD görüntüsünü de delil olarak verdi.