İzmir’i kahreden ‘duyuru skandalı’na Diyanet’ten açıklama

İzmir’de Yahudi bir vatandaşın ölümü ve cenazesine ilişkin bilgilerin Cami minaresinden anons edilmemesine, “mevzuat” neden olmuş. Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye’de büyük tepki çeken olay konusunda yaptığı açıklamada, “tamamen mevcut mevzuat uygulandı. Olayın, vatandaşımızın dini inancıyla herhangi bir ilişkisi yoktur” dedi.

"İZMİR'DEKİ CAMİDE ÖLÜM ANONSU TARTIŞMASI" HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ...

Yusuf Hoba adlı, İzmirli Musevi vatandaşın cenaze bilgilerinin camiden anons edilmesi için gerek İzmir Müftülüğü’ne, gerekse Diyanet’e başvuruda bulunulmuş, ancak yanıt alınmamıştı. Diyanet İşleri Başkanlığı, Sözcü’nün bu konudaki sorusu üzerine yaptığı açıklamada, 2007 tarihli Başkanlık Hizmetler Genelgesini adres gösterdi. Diyanet açıklamasında, Genelgenin 21′inci maddesinin “Ç” bendinde yer alan hüküm nedeniyle, Yusuf Hoba’nın cenazesine ilişkin duyuru yapılamadığı ifade edildi. Genelgenin “cami ve minare hoperlörlerinin kullanılması” başlıklı 21. maddesinin Ç bendi, hoperlörlerin “hangi şartlarda kullanılacağını” belirliyor. İlgili madde fıkrasında aynen şöyle deniliyor;

” ç)Millî güvenliğin icap ettirdiği durumlar ile yangın, deprem, sel felaketi gibi olağanüstü durumlar hariç olmak üzere cami hoparlörleri, ezân ve gerektiğinde salâ dışında kullanılmayacaktır.”

“VATANDAŞIMIZIN DİNİ İNANCIYLA İLGİSİ YOK”

Diyanet işleri Başkanlığı’nın Sözcü’ye açıklamasında, “cami görevlileri, mevzuat hükümlerini yerine getirmişlerdir” denildi. Ancak açıklamada, yapılan işlemin “vefat eden vatandaşın dini inancıyla ilgisi olmadığı” da, “yapılan asla inançla ilgili bir uygulama değil. Sadece mevcut mevzuatın uygulanmasıdır” sözleriyle vurgulandı.