İzmirli depremzedelerden konteyner isyanı: Biz terörist miyiz?

EGEPOSTASI-  İzmir depreminin ardından Bayraklı'da kurulan geçici konaklama merkezine yerleştirilen depremzedelere konteynerleri boşaltmaları istendi.

Konteynerlerden çıkmak istemeyen depremzedeler, geçici konaklama merkezinden polis eşliğinde çıkarılmaya başlandı.

Konteynerlerden atılan depremzedeler TR35 TV mikrofonlarına sitem etti.

‘’BİZ TERÖRİST MİYİZ?’’

Depremzede Meryem Tülin Yumlu açıklamasında, ‘’Bir hafta önce bize bir yazı geldi. Tebligat değildi bu saman kağıdına yazılmış bir not gibi. Bu kağıdı imzalamamızı ve bir hafta sonra konteyner kentten çıkmamızı istediler. Konteyner kentin Maraş’tan gelecek depremzdeler için boşaltıldığını söylediler. Ben bir haftada çıkamayacağımı söyledim. Bu zaten bir tebligat değil. Ben 10 bin lira kira verecek durumda değili. Deprem öncesi bin lira olan kiralar şu an 10 bin lira. 1 hafta sonra kapıma geldiler. 30 tane çevik kuvvet geldi. Bir tek çantamı, ilacımı ve bir batanniyemi alabildim. Yabancı insanlar eşyalarımı çıkarmış ve kamyona atmışlar. Her şeyim kırılmış, buzdolabım çizik, gardolabım parça parça olmuş. Yazık değil mi bize? Biz terörist miyiz, Tomayla çevik kuvvetle atılıyoruz? Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım’’ ifadelerini kullandı.

‘ESKİ, YENİ DEPREMZEDE AYRIMCILIĞI

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yardımlarıyla şu an kalacak yer bulduklarını aktaran Yumlu, ‘’Ben 5 Nisan’da geldim konteyner kente. Bana yanlış konuşmalar yaptılar, çok hakaret gördük. Terörist gibi kapıya atılmayı hak etmedim. Benden sonrakilere 2 gün süre verdiler insanlar kendi eşyalarını topladı. Bana neden o hak tanınmadı? Ne yaptım ben? Ben basın önünde konuştum. Başkanlarımız Serdar Sandal ve Tunç Soyer sayesinde 2 gece yurtta kaldık, ardından Hilton’a alındım fakat üç aylık. Ben sağlam eşyalarımı istiyorum. Ben bu konteynerden atılmayı hak etmedik. Yeni, eski depremzedeler diye ayırmak bir ayrımcılıktır. Yakışmadı’’ ifadelerine yer verdi.

‘’KADIN OLARAK TEK YAŞAMAK SUÇ MU?’’

Polis zoruyla çıkartılan Depremzede Nuray Koçtürk ise ‘’Zorla evime polisler geldi. Evime paldır küldür girdiler. Eşyalarımı siyah torbalara doldurup kamyonete attılar, şu an eşyalarım ne durumda bilmiyorum. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil miyiz? Kadın olarak tek yaşamak suç mu? Sayın Valimize teşekkür ediyorum. Bu muamele bize yapılmış bir haksızlık. Ben hakkımı sonuna kadar arayacağım’’ dedi.

‘’EMİNE ERDOĞAN TOKİ’DEN EV VERECEKLERİNİ SÖYLEMİŞTİ’’

Bir başka depremzede ise, ‘’25-26 aydır burada kalıyorum. Yüzde 79 engelim var. Yalnız yaşayanları buradan apar topar attılar. Hiçbir açıklama yapmadan bizi attılar. Benim kalçamda protez var. 6 bin lira emekli maaşım var kiralar 10 bin lira olmuş. Bizi buradan atmalarının amacı ne? Vali açıklama yapmadı. Emine Erdoğan gelip bize TOKİ’den ev vereceklerini söylemişti. Nerede bu verilen sözler? Yalnız yaşamaksa suçsa bizi topluca katletsinler’’ dedi.

BU NASIL ÇELİŞKİ?

Bir başka depremzede ise, oğlu ve eşinin Maraş’ta depreme yakalandığını belirterek, ‘’3 gün donma tehlikesi geçirdiler. Onları buraya almadılar. Gerekçe olarak ikameti gösterdiler. Ardından AFAD onları Gümüldür’e gönderdiler.  Bu nasıl bir çelişkidir. Bizim burada bir aile olarak klammaızı çok gördüler. Bize 1 haftaya kadar tebligat gelecekmiş, bizi de yaka paça atacaklar ama gidecek yerimiz yok. Ben bir kafenin mutfağında çalışıyorum. Evler 8 binden başlıyor. Depremden öncede kiracıydınız, yine verin diyorlar. Veremiyoruz ki şu an’’ dedi.