İzmirli küçük kız tıp dünyasını şaşırttı
İzmir’de ağır zihinsel engelli teşhisi konulan 11 yaşındaki Filiznur, tıp dünyasını şaşırtarak jimnastikte Türkiye şampiyonu oldu.
- Ege Postası
- 15.09.2014 - 16:37
TÜRKİYE ŞAMPİYONU OLDU
19 aylıkken doktorların ’ağır zihinsel engelli ve otistik’ teşhisi koyduğu kızın en büyük destekçisi annesi oldu. Annesinin azmi ve sporla hayata tutunan Filiznur, jimnastikte de Türkiye şampiyonu oldu.
“KONUŞMUYORDU, KAFASINI DUVARLARA VURUYORDU”
Filiznur’un iyileşme sürecinin hem kendisi hem kızı için büyük bir travma olduğunu söyleyen anne Süreyya İmer yaşadıkları süreci şu sözlerle aktardı: “Filiznur ağır derecede zihinsel engelliydi ve ciddi şekilde kriz geçiyordu. Yaklaşık günün 20 saati kriz geçiriyordu. Kafasını sürekli yerlere, duvara vuruyordu. Kollarını ısırıyordu, parmaklarını ısırıyordu. Filiznur’un 2,5 yıl ellerinde tırnakları bile yoktu. Isırmaktan tırnakları dökülüyordu. Dişleri kırılıyordu, düşüyordu. Kendine zarar veriyordu. Konuşmuyordu, yürümüyordu. 6 yaşına kadar bu zorlu süreç devam etti. Ancak hiç pes etmedik. Onu hiç yalnız bırakmadım. Kriz anında zarar vermesine rağmen dışlamadım, ittirmedim.
"KRİZ ANINDA HEP YANINDA OLDUM"
Bu tür çocuklar çok hassas bir fanus içindeler. Onlarla aramızda görünmeyen tel örgü gibi bir şey var. Ve biz onu aştık. Filiznur’un yanına 6 yıl sonra girebildim ve o fanusun içinde beraber yaşayabildik. Çok ağladığımız, üzüldüğümüz günler oldu. Ama ben onun yanına girdikten sonra her şey daha farklı olmaya başladı. Tam da 'Bu durumu hiç yenemeyeceğiz' dediğimiz anda hayatımızda birdenbire değişiklik oldu. Krizleri 20 saat değil, 10 saat, 8 saat, 2 saat, 1 saate düştü. Onu kriz anında hiç yalnız bırakmadım.”
“DOKTORLAR UMUTSUZ VAKA DEMİŞLERDİ”
Kızından sevgisini hiç esirgemediğini ve herşeyin ilacının sevgi olduğunu belirten anne İmer, şunları söyledi: “Filiznur sevgi ile iyileşti. Artık raporunda ’zihinsel engellidir’ ibaresi kaldırıldı. Yeni raporunda sadece otizm yazıyor. Filiznur’a doktorlar hep ‘umutsuz vaka’ demişlerdi. Doktorlar sürekli ‘Filiznur’un bir şeyleri başarması çok zor, hep böyle kalacak. Konuşamaz, gülemez, yiyemez, içemez’ dedi. O kadar korkutmuşlardı ki beni. Hatta en son bana 7 yıl önce doktorumuz ‘Çok zor durumdasınız, Filiznur’u özel bir kliniğe yatıralım’ demişti. Biz bu durumlardan bu duruma geldik. Geçirdiği krizler çok ağır ve baş edilmesi zor krizlerdi. Onun için de benim için de büyük travmaydı. Ama ben ne olursa olsun Filiznur’a ‘Ağır derecede zihinsel engelli, bundan hiçbirşey olmaz’ dedikleri anda bile sahip çıktım”
"HİÇBİR ZAMAN YILMADIK"
Filiznur’un ilk zamanlarda spor yapmaya zorla gittiğini anlatan anne İmer, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk dönemlerde spora gittiğimizde ağlıyordu, hırçınlaşıyordu. Biz yılmadık. ‘Her ne olursa olsun spora gidilecek’ dedik. Sporda 45 saniye de kaldığı zamanlar oldu, 1,5 dakika kaldığı zamanlar da. O 1,5 dakika bizim için 1,5 saat gibiydi ve çok iyi değerlendirmeye çalıştık. Her antrenman saatinde giyinip gittik. Kapıdan döndük çoğu zaman ama yine de yılmadık. ‘Gidilecek, yapılacak, sen başaracaksın, onlar yapıyorsa sende yapabilirsin’ diye motive ettim. Ve o da başardı. 6-7 ay sonra derslerde yarım saat kalmaya başladı.
“YAŞININ İKİ KATI MADALYASI VAR”
Sonra bir bakmışız ki bir buçuk saat kalıyor. Filiznur artık takla atıyor, komutlara uyuyor. Diğer çocuklar ne yapıyorsa o da aynısını yapmayı başarıyor. Ve bir buçuk yıl sonra ilk madalyamızı aldık. Normal çocuklarla katıldığı bir yarışmada grubunun birincisi oldu. Şu an 21 madalyası var. Yaşının iki katı madalyası var. Hepsi benim için çok özel onların manevi değeri çok fazla. Her birini alnının teriyle emeğiyle kazandı.”
“BEYAZ’I, MURAT BOZ’U, MUSTAFA CECELİ’Yİ İSTİYOR”
Filiznur’un televizyonda Beyazıt Öztürk, Murat Boz ve Mustafa Ceceli’yi görünce çok heyecanlandığını ve onları çok görmek istediğini belirten anne İmer şunları söyledi: “Filiznur en çok Beyazıt Öztürk’ü görmek ve onunla espri yapmak istiyor. Bir de Murat Boz ile fotoğraf çektirmek, Mustafa Ceceli’ye sımsıkı sarılmak istiyormuş. Bunları kendi söyleyemediği için bana söyletiyor. Böyle bir isteği var. Onların da geri çevirmeyeceğini düşünüyorum. Filiznur çok televizyon izliyor ve çok fazla hayran oluyor. Biraz da otizmin verdiği bir durum ve çok takıntılı oluyor. Onları görünce çok mutlu oluyor. Gözlerinin içi gülüyor. Bende mutlu oluyorum onu öyle görünce, çünkü sevmeyi biliyor. Sevebiliyor. Konuşmayı geç öğrendiği için cümle kurmada güçlük çeken Filiznur ise “Utanıyorum söyleyemem ama konuşmak istiyorum, okumayı çok istiyorum” dedi. (MİLLİYET)
Yorum Yazın