KAMDER Başkanı'ndan 26 Mayıs uyarısı
26 Mayısta başlayacak ‘Mesleki Eğitim Yeterlilik Belgesi’ bulundurma zorunluluğu ile ilgili açıklamada bulunan Karşıyaka Yapı Müteahhitleri Derneği (KAMDER) başkanı Niyazi Gültekin mesleki yeterlilik belgesinin özel kurumlar tarafından verilmesinin doğru olmadığını savundu. KAMDER Başkanı'ndan
- Ege Postası
- 12.05.2016 - 11:16
Özel kurumların eğitimci kadrosunun bulunmadığına dikkat çeken Gültekin, “Eğitimleri milli eğitim ve halk eğitim merkezleri versin” önerisini getirdi. Gültekin 600 ile 2 bin TL arasında değişen sınav ücretlerini de eleştirdi.
26 Mayıstan itibaren "tehlikeli" ve "çok tehlikeli" sınıfındaki 40 meslek dalında faaliyet yürüten işletmeler “mesleki yeterlilik belgesi” sahibi olmayan işçileri çalıştıramayacak. Yasağın başlamasına kısa bir süre kalmasına rağmen hala mesleki yeterlilik belgesi alamayan on binlerce çalışan var. 26 Mayısta başlayacak yasak iş dünyasını da tedirgin etti. KAMDER başkanı Niyazi Gültekin inşaat sektöründe çalışan işçilerin yüzde 90’ından fazlasının mesleki yeterlilik belgesine sahip olmadığına dikkat çekti. Diğer sektörlerde de bu oranın yüksek olduğunu belirten Gültekin, 26 Mayıstan itibaren cezai yaptırım uygulanması halinde sektörün durma noktasına gelebileceği uyarısında bulundu.
2 BİN TL’YE SINAV MI OLUR'
Sınav ücretlerinin çok yüksek olduğuna ve bu ücretlerin devlet bütçesinden karşılandığına değinen KAMDER başkanı Niyazi Gültekin, “Devlet mesleki yeterlilik eğitimi verme ve sınav yapma yetkisini özel kurumlara verdi. Bu yanlış bir karardır. Özel kurumların eğitimci kadrosu yok. Çalışanlar eğitimden geçmeden sınava girecekler. Ayrıca sınav ücretlerinin 600 TL ile 2 bin TL arasında olacağını öğrendik. 2 bin TL’ye sınav mı olu? Yeterlilik belgesi alacak kişiler eğitim bile göremeyecek. Bu sınavın maliyeti 40-50 TL’yi geçmez. 600 ile 2 bin TL ücret ödeyecek olanlar daha sonra bu parayı devletten geri alacak. Devletin burada çok ciddi bir kaybı var. Bu iş bu kadar basit olmamalı. Önlem alınmazsa hem çalışanlar eğitimsiz kalacak hem de devlet maddi kayıp yaşayacak” diyerek uyarılarda bulundu.
SADECE BELGE VERMEK YETERLİ DEĞİL ÖĞRETMEK LAZIM
Yeterlilik belgesi verecek olan kurumların eğitimci kadrosunun bulunmadığına, bu kurumların sadece mesleki yeterlilik sınavı yapacağına dikkat çeken Niyazi Gültekin, “Özel kurumların mesleki eğitim verecek bir eğitim kadrosu yok. Sadece sınav yapacaklar. Bu belgeyi alacak olanların eğitimden geçmesi gerekiyor. Kitaptan öğrenme, ezber bilgilerle alınacak bir yeterlilik belgesi sektörü canlandırmaz. Sektöre hiçbir katkısı olmaz. Çalışanların uygulamalı iyi bir eğitimden geçerek bu belgeyi alması gerekiyor”
HAFTADA 4 GÜN SAHA EĞİTİMİ
Sektörde eğitimli çalışanların azlığını da dillendiren Gültekin, “Başta inşaat sektörü olmak üzere tüm sektörlerin tamamında eğitim ihtiyacı var. Halk eğitim merkezleri ve milli eğitim ve İŞKUR, iş dünyasına ihtiyaç düzeyinde donanımlı eleman sağlamalıdır. Milli eğitim, Halk eğitim ve İŞKUR merkezlerinde eğitim görenler haftanın 4 günü iş sahalarında bulunarak pratik eğitimini de tamamlamalıdır. Ortaöğretim ve lise diplomasını alan ve hiçbir meslek bilmeyen yüzbinlerce işsizimiz var. Hızlı bir şekilde bunlara meslek öğretilmelidir. Genç nüfusa sahip olmak yetmez. İşinin ehli, bilgili, donanımlı, alanında uzman, uluslararası standartlarda eğitim almış gençlerimiz olursa o zaman ülke kalkınır. Eğitim öğretim kurumları ve devletin diğer tüm ilgili kurumları koordineli çalışmalıdır” dedi.
CEZAİ YAPTIRIM ÇÖZÜM DEĞİL
İnşaat sektöründe çalışanların tamamının 26 Mayısa kadar belge almasının mümkün olmadığını söyleyen Gültekin şunları ifade etti, “Şu anda inşaat sektöründe çalışanların yüzde 90’ından fazlasının mesleki yeterlilik belgesi yok. 26 Mayısa kadar çalışanların tamamının yeterlilik belgesi almasının mümkünatı yok. 26 Mayıstan itibaren ceza yaptırımı başlarsa sektör durma noktasına gelir. Bu sorunun çözümü işletmeye ceza vermek değildir. Bu işin altyapısı oluşturulduğunda, eğitimler verildikten ve yeterlilik belgesi alanların oranı yükseltildikten sonra devlet ceza yaptırımı uygulayabilir. Aksi taktirde cezanın hiçbir yaptırımı olmaz. Sadece sektöre ekonomik anlamda yük olur.”
Yorum Yazın