Kadın cinayetlerini adliye önünde protesto ettiler
İZMİR'in Bornova İlçesi'nde, geçen yıl Ekim ayında kendisinden boşanmak isteyen eşi Ferdane Çöl'ü bıçakla öldüren Sedat Çöl ağır ceza mahkemesinde yargıç önüne çıktı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, öldürülen Ferdane Çöl ile eşleri veya sevgililerinin kurbanı olan kadınların büyük boy fotoğraflarıyla adliye önüne gelip kadına şiddeti protesto etti.
- Ege Postası
- 12.12.2012 - 17:18
ADLİ TIP'TAN 'RUH SAĞLIĞI' RAPORU BEKLENECEK
Mağdur avukatları tutuksuz sanıkların tutuklanmalarını ve bu kişilerin DNA'sı ile ölen Çöl'ün DNA'sının karşılaştırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti tutuklama taleplerini reddedip, DNA ile ilgili değerlendirmenin, sanığın akıl ve ruh sağlığını tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurumu'ndan cezai ehliyetinin olup olmadığı yönündeki raporun gelmesinden sonra karar verilmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.
KADIN CİNAYETLERİNİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na üye bir grup da duruşma öncesi öldürülen Ferdane Çöl'ün babası Fikret Maviş, annesi Suna Maviş ve çocukları cinayete kurban giden diğer ailelerle yaptıkları açıklamada, tüm kadın cinayetleri davalarının takipçisi olacaklarını belirtti. Grup, adına basın açıklamasını okuyan Sanem Kural Deniz şunları söyledi:
"Ferdane Çöl davasında adalet için buradayız. Ferdane, eşinden şiddet gördü. Boşanmak isteyince de öldürüldü. Sanık, aldığı raporla cinayetin arkasına saklanmak istiyor. Tüm kadın katilleri gibi, ceza indirimi almaya çalışıyor. Devlet 2012 yılının ilk 6 ayında koruma talebiyle kendisine başvuran kadınların yüzde 75'ine koruma verdi, ancak bu kadınlar koruma altındayken öldürüldü. Öldürülen kadınların yüzde 67'si boşanmak istedikleri için katledildi. Ferdane Çöl öldürülmeden önce defalarca şikayette bulundu, ancak koruma kararı olmasına rağmen hiç bir işlem yapılmadı. Şikayet için gittiği karakolda polis 'sürekli geliyorsun, artık öl de kurtulalım' dedi. Ferdane Çöl'ün öldürülmesinden görevini yapmayan polisler, savcılar ve bakanlıklar sorumludur. Mücadelemiz sonucu Ferdane'yi korumayan polisler hakkında soruşturma açtırmayı başardık. Tüm sorumlular hakkında da idari dava açacağız. Öldürülen kadınların aileleri ile omuz omuza, katillerin en ağır cezaları almaları için, başka kadınların öldürülmemesi için mücadele ediyoruz. Kadınlara adalet, katillere müebbet."
KIZIMI DEVLET KORUYAMADI
Basın açıklamasına geçen hafta Gültepe semtinde, birlikte olma teklifini reddettiği Okan Parıltı tarafından pompalı tüfekle öldürülen Pınar Ünlüer'in babası Zeki Ünlüer ile 7 yaşındaki oğlu A.E.K., de katıldı. A.E.K., öldürülen annesinin fotoğrafını tuttu. Torunun bu olaydan sonra psikolojik tedavi gördüğünü, her gün 'annem eve ne zaman gelecek' diye kendisine sorduğunu belirten Zeki Ünlüer şunları anlattı:
"Sanık olaydan önce Facebook'taki sayfasında kızıma yönelik 'Kaybedecek bir şeyim yok en fazla senelerimi yer' ve 'Ben seni pembe dünyalarımda sevdim. Şimdi karanlık dünyamda intikam almak için pusuda sabahlıyorum. Son şovum olacak az kaldı' notlarını yazarak dehşeti daha önceden planladığı ortaya çıktı. Kızım, defalarca polise gidip şikayetçi olmuş, ama polis 'biz bu işlere bakmıyoruz, git savcılığa' diye göndermiş. Biz duymayalım diye kızım savcılığa gitmemiş. Devlet kızımı koruyamadı. Sanıklara verilen cezalar çok az. İdam cezası geri getirilsin. Bu tür cinayetleri işleyenler sorgusuz sualsiz asılmalı. Başbakan, idamı tekrar geri getirsin. Yoksa bu cinayetlerin önü kesilmez. Ben de üç beş yıl sonra öleceğim. Bu çocuğa kim bakaca? Onun yaşamı da alt üst oldu." ÖLMESEYDİ MİMAR OLACAKTI
Seri katil Hamdi Ayri tarafından öldürülen Ayşe Selen Ayla'nın annesi Hatice Ayla da kızının fotoğrafıyla katılydığı açıklamada, "Polis fezlekesinde, sanığın zincirleme cinayet işlediğini belirtiyor. Cinayeti işletenler dışarıda dolaşıyor. Kızım yaşasaydı bugün mimar çıkacaktı. Ama malesef onun canını 'seri katil' aldı. Kızım ile birlikte biz de öldük" dedi. (DHA)
Yorum Yazın