Kadınlar ya anne ya da narin bir tip
TÜSİAD araştırmasına göre, TV dizilerinde belli rollere hapsediliyor.
- Ege Postası
- 06.03.2018 - 07:31
Türkiye’de iş dünyasındaki görünürlüğü yüzde 28 ile OECD ortalamasının sonlarında yer alan kadınlar, televizyon dizileri aracılığıyla da ya aşağılanıyor ya da belli bazı kalıplara hapsedilerek temsil ediliyor. Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) gerçekleştirdiği ‘Televizyon Dizilerinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ araştırması, televizyon dizilerindeki cinsiyet eşitsizliğinin ne kadar derin boyutlarda olduğunu ortaya koydu. Türkiye’de ulusal televizyon kanallarında yayımlanan popüler dizilerde, toplumsal cinsiyet kalıplarının ve rollerinin yer alış biçimlerini tespit etmek amacıyla yapılan araştırmaya göre, dizilerde iş içerikli söz ve eylem sahnelerinin yüzde 82’si erkekler için yazılırken, kadınların iş hayatını anlatan sahnelerin görünürlüğü yüzde 20 ile sınırlı.
Araştırmaya göre kadınlar, dizilerde ya ebeveyn, anne rolleri üzerinden anlatılıyor ya da uysal, narin ve zayıf tiplemeler olarak konumlandırılıyor. Genç ve zayıf olan kadınlar televizyon dizileri aracılığıyla sürekli olumlanırken boşanmış kadınlar ise 60 yaşlarında ve şişman rollerle anlatılıyor. Araştırmada dikkat çeken yönlerden biri, “kadın gibi olmak” lafının her iki cins için de aşağılamak amacıyla; “erkek gibi” sözünün ise, her iki cins için de iltifat olarak kullanılması oldu. Araştırmada ayrıca, sahnelerin ağlama, hüzün, dedikodu ve entrika içeren kısmının yüzde 73’ü kadınlar için yazılırken; şiddet ve tehdit içeren sahnelerin ise yüzde 79’u erkekler için yazıldığı tespit edildi. Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakülteleri öğretim üyeleri Doç. Dr. İrem İnceoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Elif Akçalı’nın dizilerdeki ana roller ve yardımcı roller üzerinden gerçekleştirdiği araştırmanın dikkat çeken diğer noktaları şöyle:
Yorum Yazın