Kanser hastasının yakınları: Hastamız cezaevinde değil bari evimizde ölsün
Diyarbakır'da 2008 yılında işlenen bir cinayetin şüphelileri arasında olduğu iddia edilen ve halen Mersin E-Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan yatalak haldeki kanser hastası Mehmet Barlas'ın yakınları, affedilmesi için Cumhurbaşkanı...
- Ege Postası
- 23.09.2013 - 11:31
Diyarbakır'ın Dicle ilçesine bağlı Orak köyünde, 2006 yılında işlenen bir cinayetin şüphelileri arasında olduğu iddia edilen Mehmet Barlas (55), 9 ay önce tutuklu yargılanmak üzere Mersin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne konuldu. 4 yıldır kan kanseri tedavisi gören Barlas'ın hastalığı cezaevine girdikten sonra arttı. Yatalak hale gelen ve mama ile beslendiği öğrenilen Barlas, cezaevinden sık sık Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne götürülerek, Hematoloji Bölümü'nde yatağa bağlı olarak kelepçeli bir şekilde tedavi görüyor. Ailesi, doktorların verdiği rapora göre, hayati tehlikesi bulunan ve enfeksiyon açısından riskli durumdaki hastalarının affedilmesi ve kalan ömrünü evinde geçirmesi için Adalet Bakanlığı'na ve Cumhurbaşkanına çağrıda bulundu.
Türkçe bilmediği için Kürtçe konuşan 25 yıllık eşi Emine Barlas (48), "Cumhurbaşkanıma sesleniyorum. Kocam kan kanseridir. Kocamı bıraksınlar, hastalığını kendi evinde geçirsin. Hiç bir şeyini yapamıyor. Ben 5 gündür ona bakıyorum. Altına bez bağlıyorum. Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı eşimin bırakılmasına yardımcı olsun. Eşim çok hasta. Her an ölebilir. Eğer ölecekse de gelsin evinde, çocuklarının yanında ölsün. Cumhurbaşkanı’ndan yardım istiyorum." diye konuştu.
Diyarbakır'ın Dicle ilçesine bağlı Orak köyünden 2006 yılında Mersin’e göç ettiklerini belirten oğlu Mehmet Barlas (17) ise 2008 yılında işlenen bir cinayetten dolayı babasına iftira atıldığını iddia etti. 2006 yılında köyden göç etmelerine rağmen 2008 yılında işlenen cinayetin babasının üzerine atıldığını öne süren oğul Barlas, "Şu an babam Mersin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde kanser hastası olarak tutuklu yargılanıyor. Babam hala 2008 yılında işlenen olaydan şüpheli durumda. Olayla alakası olmayan babamı neden hala içerde tutuyorlar. Hala tutuklu yargılanıyor. Üniversitenin verdiği raporu savcı ve hakime gösterdiğimizde, hakim ve savcı inanmadı. Heyet raporuna inanmıyor. Daha önce babamın affedilmesi için Cumhurbaşkanına ve Adalet Bakanlığı’na heyet raporunu faks çektik ama bir sonuç alamadık." diye konuştu.
Babasının, kan kanseri olmasına rağmen 6 aydır tutuklu yargılandığını ifade eden Barlas, şöyle devam etti: "Cezaevinde bakacak kimsesi yok. Babamı bıraksınlar ki biz ona bakalım. Hastanede bakım altında iken biraz iyileşiyor. Cezaevine götürüldüğünde 15-20 gün kalıyor bakımsızlıktan dolayı yine eski haline dönüyor. Kan kanseri olan ve hastanede yatağa kelepçeli babamı ya bıraksınlar ya da tutuksuz yargılansın, çünkü doktorların söylediğine göre yaşamasına fazla bir süre kalmamış."
Başbakan ve Cumhurbaşkanı'na seslenen Barlas, şöyle devam etti: "Hastalığından dolayı kendisi şu an Mersin Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi görüyor. Kendisi yatalaktır. Kendisi beni tanımıyor. Eğer bir baba oğlunu tanımıyorsa, devlet neden bunu yatalak bağlıyor. Babam şu an kanser hastasıdır. Buradan Cumhurbaşkanımızdan yardım istiyoruz. Babamı affetsin. Raporlarda da görüldüğü hayati tehlikesi mevcuttur. Ama herkes buna sessiz kalıyor. Cumhurbaşkanımızdan babamın af edilmesini talep ediyoruz. Yani 5 yaşındaki bir çocuk nasılsa benim babam da şimdi öyledir. Ben doktorlar ile konuştuğumda diyor her an her şey olabilir. Her an kaybedebiliriz diye rapor da vermişler ama hakim bey bunu kabul etmiyor."
Ağabeyi Zeki Barlas da Cumhurbaşkanı’na seslenerek şunları söyledi: "Hasta olan kardeşimdir. 6-7 aydır kardeşim hastanede yatıyor. Durumu da kritiktir. Cezaevinde iyi bakmıyorlar. Bundan dolayı bir hafta hastanede kalıyor, daha sonra hastaneye kaldırılıyor. Hastaneye kaldırıldığında iyileşiyor. Yine cezaevine götürüldüğünde iyi bakılmadığından dolayı eski haline dönüyor. Ben buradan Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum. Ricam odur ki kardeşimi affetsin. Biz burada kendisine bakabiliriz. Hizmetini yapabiliriz. Kardeşim şimdi bir çocuk gibidir. Eşi ve oğlu gece gündüz hastanede kalıyor. Cezaevine girmeden önce kan kanseri idi. Cezaevinde iyi bakmadıklarından dolayı durumu kötüleşti ve durumu şimdi kritik. Her an hayatını kaybedebilir. Ben buradan Cumhurbaşkanına sesleniyorum. Ricam odur ki kardeşimi affetsin. Biz burada kendisine bakabiliriz. Bizim ricamız odur ki Cumhurbaşkanımız kardeşimizi bıraksın."
Yorum Yazın