Karabağlar'da AK Parti hesaplaşması

AK Parti Karabağlar İlçe Başkanı Erol Körüklü'nün 2013 yılında AK Parti'den istifa ederek CHP'ye geçen isimleri, 2014 yılında yeniden yönetime almasıyla ilgili yaptığı açıklamada söz konusu meclis üyesinin kendisi olduğunu ifade eden Serdar Kuçhan, "Bahsedilen meclis üyesi benim. Benimle birlikte kandırılmış olsalar bile çok komik geliyor ama biz Kılıçdaroğlu tarafından karşılandık. Dönüşte ilde üye olduk. O dönemin il başkanı Ali Engin bizi makamında karşıladı. Orada da basına çıktık, resimlere çıktık" dedi. AK Parti Karabağlar'da Kuçhan, Körüklü'ye sert çıktı

Ege Postası
28.08.2015 - 11:22

EDA EBRU NANECİ / HABER SERVİSİ - AK Parti Karabağlar İlçe Başkanı Erol Körüklü'nün 2013 yılında AK Parti'den istifa ederek CHP'ye geçen isimlerin, 2014 yılında yönetime almasıyla ilgili olarak yaptığı "CHP'ye giden arkadaşlar mevzusuna gelince bunlardan biri daha önce ilçemizde meclis üyeliği yapmış bir arkadaşımızdı. Bu arkadaşımızla birlikte şuanda yönetimde olan iki arkadaşımız Ankara'ya gidiyorlar, orada biriyle görüşecekleri söyleniyor. Sonra bunları götüren arkadaşımıza, CHP'li olmalarının söz konusu olmadığı ifade ediyorlar. Görüşmeden birkaç gün sonrasında partili arkadaşlarımızca, 'CHP Genel Merkezi'nde sizin ne işiniz vardı' dediklerinde bu arkadaşımız aynen 'Ben Tayip Bey aşığı bir adamım başka bir siyasi partide bir şeyim olmaz' diyor. Şuanda benim yönetimimde en çok istifade ettiğim arkadaşlarımdan ikisidir, CHP Genel Merkezi'ne giden arkadaşlar. Çalışmalarını yapıyorlar ve ikisi de çok iyi birer AK Partilidir ve onların AK Parti'ye sağladıkları faydaları şuanda Karabağlar teşkilatındaki herkes görüyor” açıklamasına Karabağlar Belediyesi AK Parti eski Meclis Üyesi Serdar Kuçhan sert çıktı.

ÇOCUK MU BEN BUNLARI KANDIRAYIM'
Dönemin CHP İl Başkanı Ali Engin'in kendilerini makamında karşıladığını hatırlatan Kuçhan, "Bahsedilen meclis üyesi benim. Benimle birlikte kandırılmış olsalar bile çok komik geliyor ama biz Kılıçdaroğlu tarafından karşılandık. Dönüşte ilde üye olduk. O dönemin il başkanı Ali Engin bizi makamında karşıladı. Orada da basına çıktık, resimlere çıktık. Şuanda mevcut yönetiminde olan arkadaş CHP'de meclis üyesi adayı oldu. Birlikte CHP' den meclis üyesi adayı olduk. O bahsedilen Tayyip Erdoğan aşığı olan arkadaş benimle birlikte gelmeden önce partiden ihraç edildi. Genel Merkeze gelmeden önce 56. maddeden ihraç edildi. Gençlik kolları başkanı görevinden alındı süreç ondan sonra başladı. Bu sürece tepki olarak zaten benim yanımda yer aldılar. Böyle bir okudum ama şaşkınlık içerisindeyim. Sanki ben birilerini kolundan tutmuşum CHP Genel Merkeze götürmüşüm, onlar da burası neresi demişler ben de CHP Genel Merkezi demişim. Sonra birisi demiş ki 'ben Tayyip Erdoğan aşığıyım' sonra gelmiş partisine devam etmiş. Öncesini söylüyorum böyle bir şey söz konusu değil bu arkadaşlarımız 56. maddeden ihraç edildi. Tayyip Erdoğan aşığını insanı ihraç eden bir partide Ali Engin'le birlikte fotoğraflarımız var. Çocuk mu ben bunları kandırayı? Bunlar siyasetçi Tayyip Erdoğan aşığını kandırmak bu kadar mı kola? Karelere nasıl girerler ve Kılıçdaroğlu ile ne işleri var" diye konuştu.

BÖYLE BİR ŞEY VARSA KORKUNÇ BİR ŞEY
Kuçhan, "Şuanda mevcut ilçesinde olan arkadaş 56. maddeden ihraç eski ilçe kadın kolları başkanı, bir meclis üyesi de vardı. Bu tek başına çocuk kandırmak gibi olmuş ama Erol Bey kendi kendini kandırmış. 2 yıldır siyasetten uzağım hiç bir tarafından yeri yok. 56. maddeden bir insanı ihraç ediyorsun, gençlik kollarını görevden alıyorsun. Onlar ilçeye, AK Parti'ye tepki olsunlar diye bir yol aradılar ve tepkilerini CHP'ye geçerek gösterdiler. 5 transfer diye defalarca habere çıktı. Kimse de çıkıp itiraz etmedi. AK Partili karşı partinin genel başkanın yanına çıkıyor sonra da ben buraya nasıl geldim bilmiyorum diyor. Böyle bir şey varsa çok korkunç bir şey bu" ifadelerini kullandı.

SANKİ KOLLARINDAN TUTUP ÇAY OCAĞINA GÖTÜRDÜM
Körüklü'nün ifadelerini eleştiren Kuçhan, "Tekrar göreve de alabilir bunda bir sıkıntı yok insanlar fikirlerini değiştirebilir ama meclis üyesi sanki kollarından tutup çay ocağına götürmüş gibi konuşuyor çay ocağına götürmedim. Koca Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkez'ine götürdüm. Birlikte gittik. Giderken de yanımızda CHP'li belediye başkanı Sıtkı Kürüm vardı. Hadi orayı fark etmediler Sıtkı Kürüm'üde mi fark etmediler. Havaalanındaydık, birlikte gittik. Biri derse ki Serday Bey beni kandırdı ben onlara da üzülürüm kandırmak bu kadar kolaysa Erol Bey'i de kaldırayım" şeklinde konuştu.

NEDEN KAYBETTİĞİMİZ ANLAŞILIYOR
Kuçhan, "Erol Bey bu sürecin hepsini biliyor. Hukukçudur kendisi, avukattır. Ben ona hukukçuluk dersi verecek halim yok ama bırakın ilçe başkanını bir hukukçunun ağzından yalan söylemesi gerçekten neden kaybettiğimiz de anlaşılıyor. Neden yüzde 36'dan yüzde 26'ya düştüğü de anlaşılıyor kendi partililerine sahip çıkacaksa yalan üzerinden çıkmasın. Yalanlarla bir yere varılamayacağını düşünüyorum onun adına da üzülüyorum. Hem hukukçu kimliğiyle, hem de ilçe başkanı olması sıfatıyla üzülüyorum. Geçen dönem de AK Parti'ye de kısmen çalıştım. Bu tür yalanlarla insanları partiden de soğutuyor. İlla partide olmamız gerekmiyor ki partiye çalışmak için. Yerel yönetimlerde onlara ofis açtım. Kendi ofisimi verdim. Ben onlara hizmet ettim" şeklinde konuştu.

TOPU TACA ATMAKTAN VAZGEÇSİN
Körüklü'ye eleştirilerini sürdüren Kuçhan sözlerini şöyle tamamladı: "Ben parti üyesi olmama rağmen ofisimi ak partiye yerel seçimlerde tahsis ettim. Bunu meclis üyeleri biliyor. Necip Kalkan biliyor ve hala AK Parti'ye sempatim vardır. Ancak Erol Bey, kendi makamının tartışıldığı her zamanki gibi konuyu saptırıyor ve topu taca atıyor. Konu biz değiliz. Konu şuanda Erol Bey'in yerel seçimde AK Parti'ye oy vermediği, atanan adaya karşı çalıştığı, cemaat sempatizanı olduğu Kürt kökenli yurttaşları dışladığı sandıklara sahip çıkmadığı... Cemaat heyetini ilçede kabul ettiğini bu kişilerin, Sayın Erdoğan'ı parti binasında eleştirdiklerini, zamanın ilçe başkan yardımcısı Sayın Sinan Kam'ın bundan dolayı yönetimden istifa ettiği parti kamuoyu tarafından konuşuluyor. Konu ben değilim. Topu taca atmaktan vazgeçsin. Hukukçu yalan konuşursa, tuz kokmuş olur"