
Karabağlar'da dönüşüm çıkmazı
Karabağlar’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 540 hektarlık alanda hayata geçirilecek kentsel dönüşüm çalışmalarında yaşanan çıkmaz giderek büyüyor. Limontepe ve Cennetçeşme’de toplam 16 mahallede 35 bin konutu kapsayan ve 17 bin hak sahibini yakından ilgilendiren kentsel dönüşüm başlamadan büyük bir krize yol açarken, adaletli ve yerinde dönüşüm isteyen halk bakanlığın sözlerini yerine getirmesini ve hukuka uygun davranmasını istedi.
- Ege Postası
- 24.12.2014 - 15:45
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 6306 sayılı yasa kapsamında riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşüm çalışmaları yapılacağı duyurulan Karabağlar ilçesinin Limontepe ve Cennetçeşme bölgelerinde süreç yine tıkandı. Son olarak mahalle muhtarları, sivil toplum örgütlerinin liderleri, yerel yönetimlerin temsilcileri ve hak sahipleri ile bir araya gelen bakanlığın uzlaşmadan yana tavır koymasıyla umutlanan vatandaşlar bir kez daha hüsrana uğradı. Toplam 16 mahalleyi kapsayan kentsel dönüşüm başlamadan krize yol açarken, 35 bin konut ve 17 bin hak sahibi uzlaşmaya dayalı dönüşüm taleplerinin dikkate alınmasını ve adil ve yerinde dönüşüm yapılmasını istedi.

CENNETEŞME VE LİMONTEPE İSYANDA
Karabağlar’da büyük bir çıkmaza yol açan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın dönüşüm projesiyle ilgili vatandaşların tedirginliği gün geçtikçe artıyor. Cennetçeşme ve Limontepe bölgesinde yaşayan hak sahipleri dönüşüm başlamadan evsiz kalma korkusu yaşarken, yetkililer ile yapılan görüşmeler ve uzlaşma çabaları da sonuç vermeyince isyanın eşiğine geldi. Son olarak geçtiğimiz haftalarda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde bakanlık yetkilileri ile bir toplantı gerçekleştiren vatandaşlar ile çeşitli derneklerin temsilcileri, dönüşümle ilgili yeni bir gelişme sağlanmaması ve taleplerinin dikkate alınması üzerine düzenleyecekleri toplantı ile kamuoyuna seslenme kararı aldı.

HAK KAYIPLARI GÜNDEME GELDİ
İlçede yapılacak kentsel dönüşüm çalışmalarının sancısı bitmek bilmezken, vatandaşların “skandal” olarak niteledikleri uzlaşma tutanakları ise yörede büyük tartışma konusu oldu. Bakanlık yerine dönüşüm çalışmalarını üstelenecek taşeron firma ile açılan irtibat ofisinde görüşen hak sahipleri karşılarında devlet yetkililerini bulamadıklarını belirterek duruma isyan ederken, imzaladıkları sözleşme örneklerinin ise hiçbir şekilde kendilerine verilmediklerini ve büyük bir hak kaybının söz konusu olduğunu belirtti.

İMZAYI ATAN YANDI!
Hak sahiplerine sunulan sözleşmelerdeki hükümler gereği olası anlaşmazlıklarda Ankara mahkemeleri ve icra daireleri yetkili gösterilirken, itiraz hakkı tanınmayan konut sahipleri uzlaşma tutanaklarına imza attıkları takdirde geri adım atamıyor ve tüm haklarından vazgeçmek zorunda kalıyor. 30 metrekarenin altında ve kaçak yapı sahiplerine uzlaşma yolu tamamen kapatılırken, sözleşmelerden ilgili maddelerin kaldırılması üzerine Cennetçeşme ve Limontepe sakinlerinin yerinde dönüşüm beklentileri ise hayal oldu. Başlayan bu belirsizlikle birlikte bir diğer sıkıntı ise yüksek borçlanma oranları ve konut alanlarında gidilen kısıntılar oldu.
ÖLÜMÜNE BORÇ!
Riskli alan ilan edilen ve dönüşüme girecek 540 hektardaki konutlarda kira ve satış işlemleri tamamen durdurulurken, bakanlığın konut sahiplerine verdiği kamuya terk oranlarının oldukça yüksek olması, dönüşümde borçlandırma rakamlarının yüksek tutulması ve sunulan evlerde mevcut konutların büyüklüğüne göre yarı yarıya kesintiye gidilmesi vatandaşların dönüşüme soğuk bakmasına yol açıyor. Buna göre, 390 metrekare evi olan bir vatandaş, karşılığında yüzde 60’ları bulan kamuya terk sonrasında 200 metrekare ev alırken, 35 bin TL borçlanmak zorunda kalıyor ve bu tutar da her yıl gelen enflasyon rakamlarına göre katlanarak artıyor ve borç da devamlı yükseliyor.

YERİNDE DÖNÜŞÜM MÜ' RANT MI'
Diğer yandan, değer tespit çalışmalarının yanı sıra dönüşümle ilgili bir diğer çıkmaz da projelerle ilgili belirsizlik oldu. İmar planları, vaziyet planları ve mimari projelerdeki belirsizlik nedeniyle konutların yerine ne geleceğinin henüz belli olmadığını belirten hak sahipleri, istemedikleri şekilde başka bir bölgeye sürgün edildiklerini ve semtin ranta kurban edileceğini ileri sürdü. Ayrıca, bölgede yaşayan vatandaşlar, sözleşmeleri imzalamadıkları takdirde evlerinin kamulaştırılacağı yönündeki söylemlerden dolayı diken üstünde olduklarını açıklarken, ruhsatsız yapılarla birlikte yüz bini bulan konutun içerisinde tapuda gözükmeyen evlerin sahiplerinin ise yok hükmünde sayıldığını da söyledi.
KARABAĞLAR DİYE ANKARA PROJESİNİ GÖSTERDİLER!
Firma tarafından yaz aylarında yapılan sunumlarda Karabağlar’daki proje diye kendilerine Ankara Dikmen Vadisi’nde kentsel dönüşüm çalışmalarının gösterildiğini ve kandırıldıklarını da açıklayan Karabağlar sakinleri, dededen toruna oturdukları konutların zeminlerinin oldukça sağlam olmasına rağmen kendilerine gösterilen yeni konut alanlarının depreme dayanıksız ve heyelan riski taşıdığını savundu. Vatandaşlar, bu sebepten ötürü boş olan söz konusu alanda konut ya da gecekondu inşa edilmediğini, ancak dönüşümü üstlenecek yüklenici firmanın tüm risklere rağmen yeni konutları bu bölgeye inşa edeceğini aktardı.
“DÖNÜŞÜMÜ BELEDİYELER YAPSIN”
Bölgenin kültürünü ve sosyal hayatını da tehdit eden dönüşüm faaliyetleri kapsamında sözleşme imzalayamayan hak sahiplerine kanunun öngördüğü iki senelik kira yardımı imkanı sunulmazken, sözleşme imzalayan vatandaşlar ise ortada proje olmadığından yeni evlerinin nerede olacağını dahi bilmediklerini ve ellerinde hiçbir belge bulunmadığına dikkat çekti. İki sene önce İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin dönüşüm çalışmalarını sürdürdüğü alanla ilgili tüm projeler hakkında bilgi aldıklarını ve uzlaşmaya açık bir işleyiş olduğunu da hatırlatan 16 mahallenin sakinleri, dönüşümü yerel yönetimler yapsın” diyerek uzlaşma yolunun açılmasını ve hayati önem taşıyan projeyle ilgili şeffaf olunmasını istedi.
HALK ŞEFFAF VE UZLAŞIYA AÇIK PROJE İSTİYOR
Karabağlar’daki 540 hektarlık kentsel dönüşüm alanına dahil edilen Abdi İpekçi, Devrim, İhsan Alyanak, Salih Omurtak, Bahriye Üçok, Limontepe, Umut, Ali Fuar Erden, Gazi, Özgür, Yüzbaşı Şerafettin, Peker, Cennnetçeşme, Uzundere, Kibar Mahallesi gibi bölgeler riskli alan kapsamına alınırken, Yurtoğlu Mahallesi ise zemin açısından en sıkıntılı bölgelerden olmasına ve depreme dayanıksız yapıların yoğun olmasına rağmen, çok katlı ve ruhsatlı konutların çokluğu nedeni ile kısmen dönüşüm projesine alındı.
SEMTTE ÇANTACILAR KOL GEZİYOR
Öte yandan, bölgede yaşanan tüm bu sıkıntılar da kötü niyetli bazı kimselerin hızla artmasına yol açtı. Vatandaşlar, her gün ellerinde çanta ize gezen ve kendilerini müteahhit olarak tanıtan şahısların tapularını toplamak istediği ve halkı kandırmaya yönelik çalışmalar içerisinde olduklarını belirterek şikayette bulundu.
BAKANLIK TOPU BELEDİYELERE ATTI
Yaşanan tüm bu sıkıntılar sonrasında Karabağlar sakinlerinin kurduğu üç ayrı dernek, “İmzalamıyoruz” sloganı ile bakanlığı ve kentsel dönüşüm çalışmalarındaki belirsizliği protesto ederken, dernekler de federasyonlaşmaya doğru ilerliyor. Geçmişte yaptıkları açıklamalarda, “Vatandaşı ezen ve yok sayan bu zorla dönüşüm çalışmalarına karşı hakkımızı yargıda arayacağız” şeklinde duyuru yapan Karabağlar Kentsel Dönüşüm Hak Arayanlar Derneği ise “Sürgün niteliğinde dönüşüme karşıyız” diyerek direnişe devam ediyor. Halkın yararına, adil ve hukuka uygun dönüşüm istediklerini bir kez daha yineleyen Dernek Başkanı Halil Ecevit, “Biz geçtiğimiz günlerde bakanlık yetkililerin de katıldığı zirvede bu kabul edilemez, hukuk dışı uygulamanın son bulmasını ve imzalanan uzlaşma tutanakları ile sözleşmelerinin yok hükmünde sayılmasını istemiştik. Mevcut projede vatandaşlara yer verilip verilmeyeceği belli değil ve tüm insiyatif bakanlıkta. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ndeki zirvede bakanlık bize taleplerimizi olumlu bulduklarını, yeniden değerlendirme yapılacağını ve sözleşmelerin yok sayılarak hak sahipleri ile yeniden masaya oturulacağı yönünde söz vermişti. Hatta aynı toplantıda, belediyeler talep ettiği takdirde dönüşümde yetki devri yapılabileceğini de açıklamışlardı” dedi.
“DEVLET BİZİ TAŞERON FİRMA İLE BAŞ BAŞA BIRAKTI”
Karabağlar Kentsel Dönüşüm Hak Arayanlar Derneği Başkanı Halil Ecevit, bakanlık yetkililerin verilen sözleri yerine getirmediğini ve onaylanan taleplerinin resmiyete dökülmediğini belirterek, “Tüm diyaloglarımıza rağmen, bize yazılı bir bildirim gelmedi. Hatta o toplantıdan sonra kaymakamlıkta bir görüşme daha yapıldı ama sonuç ne yazık ki aynı. Devlet yine ortada yok ve bizi yine taşeron firma ile baş başa bıraktılar. Biz buradan bir kez daha sesleniyoruz, gelin bu yanlış politikalardan dönün. Burada vatandaşa verilecek bir şey yok, halkın yararına bir çalışma yok, tamamen rant söz konusu. İmza atan tüm haklarından feragat etmiş sayılıyor ve hayatını teslim ediyor. Ortada bir plan proje de yok. Bize kamulaştırma olmayacak, Karabağlar’da sizin istemediğiniz, halkın kabul etmeyeceği hiçbir şey yapılmayacak demişti. Ama bu da sözde kaldı. Bakanlık ne yazık ki güvenimizi sarstı” şeklinde açıklamada bulundu. Dernek Başkanı Ecevit ayrıca, önümüzdeki hafta içerisinde dönüşüm işini üstlenen yüklenici firmanın açtığı bilgilendirme ofisi önünde bir basın açıklaması gerçekleştireceklerini ve yaşadıkları sıkıntıları kamuoyu ile paylaşacaklarını duyurdu.
Yorum Yazın