Karabağlar'da kentsel dönüşüm isyanı!

6306 sayılı yasa kapsamında Karabağlar'da riskli alan ilan edilen ve kentsel dönüşüm çalışması başlatılan 540 hektarlık alana dair Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan imar planlarıyla ilgili sancılı süreç artarak devam ediyor. Geçtiğimiz hafta askıya çıkan ve "Boş arsada kentsel dönüşüm" eleştirisi alan planlara bölge halkından toplu itiraz ve veto geldi. Karabağlar'da kentsel dönüşüm isyanı!

Ege Postası
23.07.2015 - 15:04

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- 2013 yılında Karabağlar’da riskli bölge ilan edilerek kentsel dönüşüm kapsamına alınan 540 hektarlık alanın 101 hektarlık bölümüne ait imar planları bakanlık onayını alırken, yerel yönetim ve meslek odalarının ardından halktan da itiraz geldi. Bakanlığın imar planlarına hazırladıkları dilekçeler ile toplu olarak itiraz eden Karabağlar halkı, mülkiyet hakları için direniş başlattı.

İSYAN MÜDÜRLÜĞÜN ÖNÜNE TAŞTI
Öğlen saatlerinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde toplanan Karabağlar sakinleri, kentsel dönüşüm alanı olarak belirlenen 101 hektarlık alanla ilgili bakanlıkça yayınlanan planlara itiraz etti. Kentsel Dönüşüm Platformu çatısı altında toplanan yüzlerce vatandaş, kentsel dönüşüm derneklerinin yöneticiler ve meslek odalarının temsilcileri, mağduriyetlerini dile getirmek adına pankartlar ve sloganlar eşliğinde eylem düzenledi.

BAKANLIKTAN ONAY HALKTAN VETO!
Bölgede yaşayan 80 bine yakın hak sahibi adına açıklama yapan Karabağlar Kentsel Dönüşüm Platformu Mahalleler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Gökçer, "Karabağlar ilçemizdeki, Cennetçeşme, Salih Omurtak, Bahriye Üçok, Limontepe, Ali Fuat Erden, Umut, Gazi, Özgür, Yüzbaşı Şerafettin, Devrim mahallelerinin tamamı ile Yurtoğlu, Abdi İpekçi, İhsan Alyanak, Uzundere, Peker mahallelerini kısmen kapsayan 540 hektarlık alan; 31.12.2012 tarihinde, 6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun kapsamında Riskli Alan ilan edilmişti. Bakanlar Kurulu onayıyla, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; mahallelerimizi, evlerimizi ve arazilerimizi etkileyen bu kararı alınırken, bu alanda yaşamını sürdüren bizleri, hiç bir şekilde ve hiçbir aşamasında sürece dâhil etmemiştir. Bilgi ya da belge paylaşmamıştır. Şimdi de 26 Haziran 2015 tarihi itibariyle bu dönüşüm alanın içinde kalan Uzundere, Peker ve İhsan Alyanak mahallelerini kısmen kapsayan, 101 hektarlık alanda beş bin ölçekli nazım imar planı ile bin ölçekli uygulama imar planı askıya çıkmıştır. Son itiraz tarihi 25 Temmuz 2015’tir. Ve yine bu planlar da hazırlanırken daha önce olduğu gibi bizlere herhangi bir şey sorulmamış ve görüşlerimiz alınmamıştır" diyerek gelinen süreci özetledi.

BOŞ ARAZİDE KENTSEL DÖNÜŞÜM OLUR MU'
Platformun yönetim kurulu üyesi Gökçer ayrıca, uygulanan kentsel dönüşüm projesinde kamu yararı bulunmadığını savunarak, "Askıya çıkmış olan bu planlar genel olarak boş alan üzerinde bulunmaktadır ve mevcut planların yürürlükten kaldırılmasını gerektirecek herhangi bir durum ve gerekçe bulunmamaktadır. Dönüşüm sürecinde imar planları ve proje henüz ortada yokken bizlere uzlaşma tutanakları imzalatılmak istenmişti. Ve halen gerek Karabağların tamamında, gerekse dönüşüm alanında planlar yapılmamıştır. Ancak boş ve yerleşime sakıncalı bu alanda planların yapılması, planlama bütünlüğü açısından sorunlu olmakla beraber planlama etiği açısından da bizleri kuşkuya düşürmektedir. Plan notlarından anlaşılacağı üzere, konut alanı olarak ayrılmış alan; mevcut imar planında jeolojik açıdan sakıncalı ve yapı yasaklı alan olmasına rağmen, dönüşüm uygulamalarını kolaylaştırmak amacıyla rezerv yapı alanı olarak düzenlenmiş olması, dönüşüm tehdidi altındaki diğer mahallelerin bu alana göçertilmek istendiği sonucunu doğurmaktadır" ifadelerini kullandı.

"RANTSAL DÖNÜŞÜM"
Bakanlığın yürüttüğü dönüşüm faaliyetleri sırasında 5 bine yakın hak sahibi ve 60 bin vatandaşın tapu sorunu nedeniyle ortada kalacağına da dikkat çeken Gökçer, "Yapı yasaklı heyelan bölgesine, rezerv alan adı altında yüksek maliyetli ve çok katlı yaşanamaz toplu konutlar yapılsın, uluslararası firmalara projeler çizdirilerek dev AVM’ler, plazalar, büyük ticari alanlar oluşturulsun. Böylelikle kamu kaynakları israf edilsin. Anlaşılan o ki, bu planlar, plandan doğrudan etkilenen bizlerin görüşleri alınarak değil ancak ve ancak arsa spekülatörleri ve müteahhitlerin düşünceleri alınarak yapılmıştır. Bölgede bulunan derneklerin, sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınmamıştır. Meslek örgütlerinin ve üniversitelerin fikri sorulmamıştır. Hatta ve hatta büyükşehir ve ilçe belediyesinin görüşleri bile dikkate alınmamıştır. Bu nasıl şeffaflık bu nasıl katılımcılık ilkesidir. Buna kentsel dönüşüm denemez, ancak ve ancak rantsal dönüşüm denebilir" şeklinde konuştu.

"YAŞAM ALANLARIMIZ ZENGİNLERE PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR"
Dönüşüm mağdurları yaptıkları açıklamanın sonunda mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizerek şunları dile getirdi: "Afete dayanıklı sağlıklı yapılaştırma adı altında başlatılan bu süreç, ticari alanların oluşturulması ve yasanın müteahhitlere sağladığı çeşitli vergi avantajlarıyla, bu alanın zenginlere peşkeş çekilmesinden başka bir şey değildir. Kamu yararı yoktur. Bu planların ve yapılmak istenen kentsel dönüşümün temel amacının rant olduğu kesinleşmiştir.Bu yaşamlarımıza uzatılmış bir talan planıdır. Bizler bu mahallelerin gerçek sahipleri olarak idarecilerin bu emellerine ulaşmasına izin vermeyeceğiz. Hep birlikte bu planlara itiraz edeceğiz."

İTİRAZLAR KABUL GÖRMEZSE PLANLAR MAHKEMEYE GİDECEKLER
Düzenlenen basın açıklamasının ardından hazırladıkları dilekçeleri toplu olarak il müdürlüğüne teslime ederek itirazlarını sunan vatandaşlar, sloganlar eşliğinde eylemlerine son verdi. Bir aylık askı süresi dolan dönüşüm bölgesine dair imar planlarıyla ilgili bakanlık tarafından yapılacak incelemede itirazlar haklı görüldüğü takdirde planlar revize edilecek. İtirazlar reddedildiği takdirde ise, yerel yönetim, melsek odaları ve vatandaşların mahkemeye giderek planlara karşı dava açabileceği öğrenildi.