Karaburun Yarımadası'nda balık çiftliği tepkisi
İzmir'in Karaburun'da, denizde şamandıralama çalışması yapılarak su ürünleri kafesi yerleştirilmesi, çevrecilerin ve Karaburun Kent Konseyi üyelerinin tepkisine neden oldu. Yarın saat 13.00'te söz konusu bölgede geniş katılımlı olarak basın açıklaması yapılacağı bildirildi. Köylülerden ve çevrecilerden balık çiftliği tepkisi
- Ege Postası
- 29.11.2019 - 15:40
Karaburun'un Parlak Mahallesi, Badembükü mevkisi Çullu Yalısı'ndan başlayarak, Mağaza ve Akkum Yalıları'nı da içine alan bölgeye, geçen ekim ayı itibariyle denizde şamandıralama çalışması yapılarak 2 adet su ürünleri kafesi yerleştirildi. Yaşanan bu durumun bölgedeki doğal yaşamı olumsuz etkileyeceğinden endişe eden Karaburun Kent Konseyi ve Parlak Muhtarlığı, konuyla ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 'Alo 181' hattına ihbarda bulunup, ilgili birimlere dilekçeyle durumu bildirdi. Ancak, buna rağmen hiçbir işlem yapılmadığı gibi, hiçbir yanıt alınamadı.
Karaburun Kent Konseyi, aynı bölgede 2012 yılında kurulmak istenen balık çiftliği projesini bölge halkının yargıya taşıdığını hatırlattığı yazılı açıklamasında, "İzmir Valiliği'ne açılan davaya müdahil olmuştuk. Karaburun Yarımadası'nın batısında, özellikle Gerence Körfezi'ni içine alan 5 ve 6 No'lu alan ile Karaburun Merkez/Mordoğan arasını içine alan 4 No'lu alanın, 2008 yılında 'potansiyel balık yetiştiriciliği alanı' olarak ilan edilmesiyle, Yarımada, içerdiği doğal değerler, sosyo-ekonomik sürdürülebilir yaşamı ve koruma altında olup tüm dünya için bir vazgeçilmezlik taşıyan denizel varlıkları için, karanlık bir süreç başlamıştı. Bölgede son dönemde başlayan balık çiftliklerinin taşınma başvuruları dikkat çekicidir. Balık çiftlikleri civarında yaşayanların şikayetlerini ve açılan davaları yıllarca görmezden gelen firmaların, aniden taşınma kararları alarak yeni yer peşine düşmeleri, bize bulundukları yerlerde yıllarca süren, yenilmeyerek dipte çözünen balık yemlerinin ve balık dışkılarının, fiziksel ortamı artık balık yetişemez duruma getirdiğini ve deniz çayırlarının tahribi sonucu sudaki oksijen oranını, yaşam değerlerinin altına indirdiğini düşündürüyor. Yerel geçim kaynaklarından olan kıyı balıkçılığı ve dalyan balıkçılığının sürdürülebilir olması için, yavru balıkların besin kaynağı ve barınağı olan deniz çayırlarının tahribata uğramaması, yaşamsal öneme sahip.
Yarımada kıyıları ve bölgedeki küçük adalar, dünyanın en nadir memelileri arasında yer alan ve Türkiye'nin de imzacısı olduğu Bern ve Barselona gibi uluslararası sözleşmeler kapsamında koruma altında olan Akdeniz fokunun kalan son üreme ve yaşam alanlarından biridir. Balık çiftlikleri, beslenme peşindeki Akdeniz fokları için kolayca bir çekim noktası olmakta ve karnını doyurmak isteyen Akdeniz foku ile gelir sağlama peşindeki 'balık yetiştiricisi firma' arasında, yaşamsal bir çelişki yaşanmaktadır. Bölgede birçok kez yaşanan Akdeniz foku ölümleriyle bu çelişki keskinleşmektedir" ifadelerine yer verdi.
ŞU SORULARA YANIT İSTENDİ
Açıklamada, kurumlara şu sorular yöneltildi:
"Parlak Mahallesi'nin en önemli turizm potansiyeli olan Badembükü'ne taşınan su ürünleri yetiştiricisi firma kimdi? Bu firmaya ne zaman ruhsat verilmişti? Bu projenin ÇED süreci ne zaman başlamıştır, nerede duyurulmuştu? Karaburun Yarımadası'nın denizel alanında kaç aktif su ürünleri yetiştiricisi bulunmaktadı? Karaburun Yarımadası'ndan taşınan su ürünleri yetiştiricisi var mıdı? Taşınan su ürünleri yetiştiricileri, terk edilen yerlerde hangi yıllar arasında faaliyet göstermişti? Terk edilen yerlerde, deniz dibi araştırması, özellikle deniz çayırlarının sağlıklı olarak varlıklarını sürdürebilme durumları incelenmiş midi? Karaburun Yarımadası'nda, uluslararası sözleşmelerle koruma altındaki Akdeniz foku ile ilgili bir gözlem birimi var mıdı? Akdeniz foklarının görülme sıklıkları ile ilgili sayısal veri programı oluşturulmuş mudu? Karaburun Yarımadası'nda Akdeniz fokunun yaşam ve üreme alanları ile ilgili 'Hassas Alanların Korunması' kapsamında ne gibi tedbirler alınmıştır'"
Açıklamada ayrıca, Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKA) sürecini denetleme yetkisini üzerine alan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Karaburun Yarımadası ve Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı ihale sürecini hızla başlatıp, sonlandırma ve bölgenin ekolojik dengelerini bozacak hatalı adımlarından vazgeçmeye davet edildi. (DHA)
Yorum Yazın