Karakoldan çıkarttı, karşısına oturttu
GENÇLİK ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Adana Çukurova Üniversitesi Fevzi Çakmak Öğrenci Yurdu’na yaptığı ziyaret sırasında kendisine yumurta atma girişiminde bulunan Emre Ersel E.’ye jest yaptı. Bakan Kılıç, polisin yaka paça gözaltına aldığı Emre’yi karakoldan çıkartıp yanına getirtti. Bakan Kılıç, 1 saat sohbet ettiği Emre’nin yurttan atılmasını da engelledi.
- Ege Postası
- 04.03.2013 - 16:12
KARAKOLDAN ÇIKARTTI
Ancak Bakan Kılıç, protesto girişiminde bulunan Emre Ersel’in durumunu merak etti ve hakkında Adana Emniyet Müdürlüğü’nden bilgi aldi. Bakan Kılıç, Emre’nin karakolda gözaltında tutulduğunu öğrenince serbest bırakılmasını istedi, arzu etmesi halinde kendisi ile baş başa görüşmeyi istediğini bildirdi.
Görüşmeyi kabul etmesi üzerine protestocu öğrenci Emre Ersel E., Bakan Kılıç’ın akşam yemeğini yediği restorana getirildi.
YURTTAN ATILMASINA İZİN VERMEDİ
Protestocu öğrencinin kendisi gibi Karadenizli olduğunu öğrenen Kılıç, Emre ile karşılaşması sırasında "Seni buraya Bakan olarak değil, ağabeyin olarak çağırdım" dedi. Bakan Kılıç, ayrıca yetkililere de Emre Ersel E.’nin yurttan da atılmaması talimatı verdi.
Bakan Kılıç ile Emre’nin görüşmesi yaklaşık bir saat sürdü. Bakan Kılıç, Emre’ye yemek yemesi teklifinde bulundu ancak üniversiteli genç çay içmekle yetindi.
Dertleşmek, empati kurmak ve onu anlamak için üniversiteli genci yanına getirttiğini belirten Bakan Kılıç, Emre’nin babasıyla da bu süre içinde cep telefonundan 3 kez telefon görüşmesi yaptı. Bakan kılıç, Emre’nin Ankara’da oturan babasına "Oğlunuzu eyleme zorlayanların amacı onu yurttan attırmak, burs ve kredisini kestirmek. Yazık değil m? Endişe etmeyin onunla konuşuyoruz. Ama siz de ilgilinizi esirgemeyin" dedi.
Emre’nin ailesinin de Bakan Kılıç’a gösterdiği anlayış nedeniyle teşekkür ettiği öğrenildi.
Bakan Kılıç, Emre ile görüşmesi ise şöyle değerlendirdi:
"Biz hiçbir gencin yurttan veya okullardan dışlanmasını istemeyiz. Yurttan atmak ne deme? Ne yapacak o genç sokakt? Ama özgürlük sloganı atanların başkalarının özgürlük alanına yönelik saldırıları da demokrasiyle izah edilemez. Ben Emre’ye zaman ayırdım. Onu dinledim. Ona değer verdim. Sadece benim gibi düşünenlerin değil, aykırı düşünenlerin de bakanıyım. Bakanı değil, aslında ağabeyiyim. Emre ile Bakan- öğrenci formatında değil, ağabey- kardeş gibi konuştum. YÖK yasasına yönelik itirazları vardı. Bunlar sorun değil, o taslakta benim de itiraz ettiğim hususlar var. Kız arkadaşı evrim teorisine karşı oluşumuzu eleştirdi. ’Kainatı ve insanı yoktan yaratan Allah. Allah insanı yaratmaktan aciz değil ki, atamız maymun olsun’ dedim. Emre’yi yanıma alıp konuşmakla doğru olanı yaptım. Dinlemez, anlamaz veya istismar ederse bu kendi bileceği iştir."
Yorum Yazın