Kardeşi kardeşe kırdırıyorlar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Rusya lideri Vladimir Putin ile görüşmek için Soçi'ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, şunları söyledi:
 

KUVEYT ZİYARETİ: Soçi'den sonra Emir El Sabah'ın davetine icabetle Kuveyt'e geçeceğiz. 2017 Kuveyt ile ilişkilerimizde müstesna bir yıl oldu. Ziyarette ikili anlaşmalara da imza atacağız. Suriye, Irak ve Yemen'deki son gelişmeler, Filistin meselesi ve terörizmle mücadele konusunda görüş alışverişinde bulunacağız. Körfez İşbirliği Konseyi içindeki kriz devam ediyor. Kuveyt arabuluculuk görevini sürdürüyor. İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak biz de meseleyi hal yoluna koymak için aktif bir çaba yürüttük. Krizin aşılabilmesi için neler yapılması konusunda fikir teatisinde bulunacağız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ziyareti öncesi basın toplantısı düzenledi

 AKLISELİM HAREKET EDİLMELİ: Kuveyt'in ardından Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite üçüncü toplantısı için Katar'a seyahat edeceğiz. 2016'daki 710 milyon dolarlık ticaret hacmimizi artırmak istiyoruz. TSK'nın Katar'da konuşlanması süreci devam ediyor. Bu Katar ve Körfez bölgesine verdiğimiz önemin bir nişanesi. Körfez'deki tüm ülkeler bizim kardeşimiz kadim dostumuzdur. Suudi Arabistan'a da Katar'a da Kuveyt'e Bahreyn Umman'a da istikrar konusu için birinci derecede önemli. Maalesef bir süredir bölgede kardeşi kardeşe kırdırma siyaseti izleniyor. Bunun da kimler tarafından tedavüle konulduğunu bizler de dünya da çok iyi biliyor. Bölgemizdeki liderlerin basiretle, ferasetle aklıselim ile hareket ederek bu oyunu bozması şarttır.

 ADIM ATMAYA KARARLIYIZ: Verilen sözlere rağmen Fırat'ın doğusuna gitmesi gerekenler gitmemiştir. Örneğin Menbiç bir Arap şehri. Menbiç boşaltılmadığı gibi terör örgütü YPG orada bir işgalci olarak durmakta. Ama merkezi yönetim, Rusya ve biz de orayı kontrol, gözetim altında tutmaktayız. Şu anda gündemimizde olan İdlip. Halep'ten göç edenler sınır olduğu için İdlip'e geçmişti. İdlib'de çok ciddi sıkıntı var. Zaman zaman siviller tacize uğramakta. Onun için Rusya'yla İdlib'de ortak çalışmamız söz konusu. Sınırları birlikte güvence altına almış durumdayız. İdlib'le birlikte Afrin de sınırlarımıza komşu olan iller. Afrin'de de yine farklı bir durum söz konusu. Afrin'in içindeki demografik yapıya baktığımız zaman bize müzahir olan etnik unsurlar da var ama karşı olanlar da var. YPG'nin de burada bir yapısı var. Bunlara rağmen Afrin'in zaman zaman bize karşı olan tacizini gözardı edemeyiz. Ona yönelik de gerekli adımları atmakta kararlıyız. Bundan sonraki süreçte de o kararlılığımız devam edecek. Rusya ile müşterek adım atmanın görüşmelerini yaptık. Onların olumlu yaklaşımları, bizim planımızı uygulamaya çok daha değişik bir biçimde sokmamıza fırsat veriyor."

 S-400 ANLAŞMASI: Bu konuda anlaşma tamam. Biz bazı teknik konuları da bu seyahatimizde kendileri ile görüşeceğiz. Bunun dışında Milli Savunma Bakanlarımız, Savunma Sanayi müsteşarımız bunlar da muhataplarıyla bu konuları görüşüyorlar. Bir an önce onu da devreye sokmak suretiyle adımları atmak istiyoruz.

'DÜNYA AHMAK DEĞİL, ÇEKSİNLER ASKERLERİNİ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya lideri Putin ve ABD Başkanı Trump'ın Vietnam'daki açıklamaları ile ilgili de şunları kaydetti:
 Bu ifadeleri anlamakta zorlanıyorum. Şimdi "Askeri çözüm mümkün değil" deniliyor. Öbür tarafta merkezi yönetimin şu ana kadar askeri yöntemlerle öldürdüğü insan sayısı 1 milyona ulaştı. Eğer askeri çözüm söz konusu değilse o zaman çeksinler askerlerini. Orada Türkiye'nin askeri yok ki, onların var. Siyasi yönteme başvurulsun ve bir an önce hep birlikte orada seçime gitmenin yolları aransın. 7-8 yıl içinde bu yönteme başvuruldu m? Dünyayı aldatma yöntemleri bitti.

Biz Irak'a Amerika'nın girmesini istememiştik. "Irak'ta durmayacağız" dediler. Boşaltmadılar. Yani dünya ahmak değil. Şu anda ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde 5 üssü var. Bir de Rakka'ya hazırlıyorlar, altı. 8 tane de ayrıca üs var. Ne yapt? 13. Rusya'nın 5 tane var. ABD'nin Suriye'ye 3 bin 500'ü aşkın TIR'la getirdiği silahlar var. Ya bunlar PYD'ye, YPG'ye geliyor veyahutta Amerika'nın kendi üslerine geliyor. Kusura bakmasınlar, anlatıldığı gibi değil.