Kardeşlerden sosyal medyada yaşam kampanyasi

İZMİR'de, kanser sözü geçtiğinde tüylerinin diken diken olduğunu söyleyen bir çocuk annesi 35 yaşındaki Özlem Elsiz'e 'akut miyeloid lösemi' (AML) tanısı konuldu. Kemoterapi sonrası kemik iliği kök hücre nakli olmasına karar verilen Elsiz, 7 kardeşinin donör olamamasıyla üzüldü. Ablalarının çaresizliği yüzünden perişan olan kardeşler, sosyal medya üzerinden Türkök'e kök hücre bağışı için kampanya başlattı. Ablaları için seferber olan kızkardeşler, "Yapılacak her bağış sadece ablamıza değil onun gibi başka hastalara da can olacak. Lütfen herkes sesimizi duysun" dedi. Kardeşlerden sosyal medyada

Ege Postası
22.11.2015 - 12:27

İZMİR- Eşi Vedat Elsiz, 7 yaşındaki kızı Ecrin ile mutlu bir hayat süren, ikinci çocuk istedikleri için korunma ilaçlarını bırakan Özlem Elsiz adetten kesilince Aile Hekimliği'ne gitti. Hamile kaldığı düşüncesiyle gizliden gizliye bir sevinç yaşayan Elsiz, yapılan tetkikler sonucunda kan değerlerinde düşme saptanınca yıkıldı, hastaneye sevk edildi. İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvuran Elsiz, Hematoloji Bölümü'ne yönlendirildi, akut miyeloid lösemi tanısı (bir tür ilik kanseri) konuldu. Kemoterapi tedavisine başlanması gereken Elsiz, İzmir Kent Hastanesi Kemik İliği Nakli Merkezi'ne yattı. Elsiz'e, geçen 8 Eylül'de yattığı Kent Hastanesi'nde belli aralıklarla iki kez kemoterapi uygulandı. Tedavi sürecinde dış dünya ile tüm ilişkisi kesilen, kızına hasret kalan Elsiz, kemoterapiye yanıt verirken Hematoloji Profesörü Gürhan Kadıköylü, hastalığın iyice baskılanıp nüksünün önlenmesi için kemik iliği kök hücre nakli kararı aldı. Özlem Elsiz donör yönünden kendini şanslı gördü, umutlarını 6'sı kız 7 kardeşine bağladı. Ancak ne kardeşleri ne de dayı, amca çocukları uygun bulundu. Kardeş ve akrabadan 'can' umutlarını yitiren Özlem Elsiz, hastane odasında büyük çaresizlik yaşarken, tüm ailesi onun için seferber oldu. İlk iş olarak sosyal medyada ablaları için kök hücre bağış kampanyası başlatan kardeşler, Kızılay'ın kapısında kan vermeye gelenleri de kök hücre bağışı için ikna etmeye çalıştı, çağrı yaptı. Yapılan taramalarda henüz Özlem Elsiz için uygun donör bulunamazken, kardeşler kampanyalarını daha geniş çevrelere yayabilmek için kapı kapı dolaşmaya başladı. Kardeşler, personel sayısı çok olan işyerlerine Kızılay'a toplu bağış için çağrılar yaparken, "Kızımı, eşimi, ailemi çok özledim" diyen Özlem Elsiz şunları söyledi:

"Çok hafif bir halsizliğim vardı. Kan tahlilili için hastaneye gittiğimde hamile olduğumu düşünüyordum. Kan değerlerim düşük çıktı. Sonra hematolojiye gönderildim, lösemi tanısı konuldu. Kanser teşhisi konulduğunda kendimi gayet iyi hissederken iki büklüm hastaneden ayrıldık. Çok zor bir dönem, tedaviyle değişimler başladı, saçlar döküldü, hastaneden çıkamıyorum. Kızıma hasret kaldım. 8 kardeşiz, kalabalık bir sülalemiz var. Kalabalık bir aileyiz ama kimse uygun çıkmadı. Kızılay'a bağış için kampanya başlattık. Türk insanı duyarlı, bu bağışı yapacaklarına inanıyorum. Zaten çok basit bir işlem, üç tüp kan vermek yetiyor, karşılığında bir can kurtuluyor."

Ablalarına uygun ilik bulunması için çok fazla bağışın olması gerektiğini belirten kardeşler Demet Ceyhan, Münire Taşdemir, Derya Yel, Sergül Topaloğlu, Latif Topaloğlu, Raife Topaloğlu ve Semra Kartum, "Yapılacak her bağış sadece ablamıza değil onun gibi başka hastalara da can olacak. Lütfen herkes sesimizi duysun" mesajını iletip, kampanyaya destek çağrısında bulundu. DOKTORU NE DİYOR

İzmir Kent Hastanesi Kemik İliği Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürhan Kadıköylü, Özlem Elsiz'e donör bulmak için önce kardeş ve yakınlarını taradıklarını, akrabadan değil İstanbul'daki kemik iliği kök hücre bankası ile Türkök'teki taramadan da tam uyumlu donör çıkmadığını söyledi. Prof. Dr. Kadıköylü, "Bu hasta için nakil, hastalığın nüksünü önlemek, tedaviyi pekiştirmek, yaşam kalitesini yükseltmek, özetle yaşatmak için önemli. Bu hastalar için 15-20 binde bir verici bulma şansı var. Eğer verici bankalarınız ne kadar dolu olursa hastalara uygun donör bulma şansı o kadar artıyor. Yapılacak işlem ameliyat işlemi değil, koldan enjeksiyonla yapılan bir işlem, vericiler korkmamalı. Bu hastalıklar bir gün hepimizin başına gelebilir, o yüzden hepimiz bu bağışları yapmalıyız, bankayı güçlendirmeliyiz" diye konuştu. (DHA)