Kartal Dağı’ndaki madene ‘tarih’ engeli

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Geçtiğimiz Mart ayında İzmir’in tarım ve hayvancılık faaliyetleriyle bilinen Tire ilçesine bağlı Küçükkale ve Büyükkale köylerinin de bulunduğu Kızılçam ormanlarıyla kaplı İzmir’in akciğerleri olarak bilinen Kartal Dağı’na mermer ocağı açmak için harekete geçmişti. Maden haberleri ise yapılacağı haberleri gerek bölge halkından gerekse çevrecilerden büyük tepki toplamıştı.

Bölge halkı, Mehmetler, Üzümler, Küçükkale, Büyükkale, Alaylı, Kurşak, Hasançavuşlar köylerini etkisi altına alacak mermer ocağının yapılmaması için mücadele edeceklerini belirtirken alanda arkeolojik kalıntıların olduğunu söylemişlerdi.

Mayıs ayında, Bölge Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na başvuruda bulunmalarının bölgede bulunan ve tapınak ya da kilise olduğu tahmin edilen antik kalıntılar için İzmir 1. Bölge Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından inceleme yapılmıştı.

KURUMDAN OLUMLU GÖRÜŞ

Öte yandan; İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, alana ilişkin kararını verdi. Kurul, maden bölgesindeki alanlardan Küçükkale Mahallesi Akarca mevkiinde bulunan orman statüsündeki 101 ada 1 numaralı parseldeki bölgede Roma, Geç Roma ve Bizans dönemine ilişkin veriler bulunduğu gerekçesiyle bölgenin 1. ve 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmesine karar verdi.

Bu kapsamda; 1. Derece Arkeolojik Sit alanı ilan edilen alanda her türlü yapılaşma ve madencilik faaliyet yasaklandı.

Konuya ilişkin kararda şu ifadelere yer verildi; “Taş, toprak, kum vb. alınmamasına, kireç, taş, tuğla, mermer, kum, maden vb. ocakların açılmamasına, toprak, cüruf, çöp, sanayi atığı ve benzeri malzeme dökülmemesine”
Öte yandan 3. Derece Arkeolojik Sit alanında yapılaşma ve maden faaliyetleri için de Koruma Bölge Kurulu görüşünün alınmasına karar verildi.

“HER AĞACIN DİBİNİN ARAŞTIRILMASI GEREKİYOR”

Karara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kartal Dağı Koruma Platformu Sözcüsü Zeynel Aydın, tescillenmesi gereken başka yapılar daha olduğuna dikkat çekti “Şu anda o parselin içinde 1 tane kültür varlığı tescillendi. Dağın Aydın kısmında tescillenen başka bölgeler de var. Aydın ve İzmir’in ortak tescillenmesi gereken bir büyük yapı daha var. Ayrıca şu anda tescillenene yapının etrafında tescillenmesi beklenen dağınık olarak 4-5 yapı daha var.  Biz bunların hepsi için Tire Müze Müdürlüğü’ne 3 dosya halinde başvuru yaptık. Müdürlük de tescilini yaptı. Beklediğimiz bir karardı bu. O yapının 2 bin yıllık bir geçmişi var. Sevindik. Tabii ama sadece orasıyla sınırlı değil. Orası bir kilise. Kiliseyi de cemaatin olduğu yere yaparsınız. Etrafında mutlaka bir yerleşim yeri olduğunu düşünmüştük. Bu çıktı ve çıkıyor da. Yani oradaki dağın bir bütün olarak ele alınması gerekiyor. Komple araştırılması, her ağacın dibinin araştırılması gerekiyor” dedi.

“ARKEOLOJİK VARLIKLAR ŞU ANDA TESCİLLENDİ VE TAPUYA ŞERH OLARAK DÜŞÜLDÜ”

Madenin iptal kararına ilişkin de bilgi veren Aydın, “Karar kültür varlıkları açısından çıkmadı iptal kararı. İptal kararı zeytin yasasına muhalefetten yani mevzuata aykırılıktan çıktı. Bizim yürürlükte bir zeytin yasamız var ve zeytinliklere kuş uçuşu mesafede toz üreten bir tesis yapamazsınız kaydı var yasada. Bu mevzuata aykırı bulunduğu için Tire Belediyesi’nin başvurusuyla mevzuata aykırı bulunduğu için iptal edildi. Arkeolojik varlıkların sebebiyle iptali henüz söz konusu değil. Arkeolojik varlıklar şu anda tescillendi ve tapuya şerh olarak düşüldü. bu zamana kadarki iddialarımı ete kemiğe büründü bundan sonra yapılması gereken sanat tarihçileri ve bilim insanları gelerek o bölgeyi inceleyip karar verecek” diye konuştu.