Kaz Dağları için flaş açıklama: Kanada hükümeti bile hak verdi!

Kanada Uluslararası Ticareti Çeşitlendirme Bakanı Jim Carr'ın İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel ve İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ali Deman Güler'e hitaben yazdığı mektupta Kanada hükümetinin Kaz Dağları'ndaki altın işletmesine dair süreci yakından takip ettiği ve Kanada'nın Türkiye' deki diplomatik misyonunun maden şirketi, sivil toplum ve ilgili diğer yerel paydaşlarla iletişimini sürdürdüğü belirtildi.

Mektupta, Bakan Carr'ın yurt dışında iş yapan Kanadalı şirketlerin sağduyulu ve sorumlu bir çalışma sürdürmesinin Kanada iş hayatı için de bir avantaj olduğu dile getirilerek, Kanada hükümetinin Kanadalı şirketlerden yurt dışında devam ettirdikleri işlerde insan haklarına ve hukuka saygılı çalışması, şeffaf olması ve yerel hükümetler ile sivil toplum kuruluşlarıyla danışma halinde olmasını beklediğini açıkladı.

Bakan Carr, yurt dışında çalışan Kanadalı şirketlerin Kanada'nın uluslararası saygınlığına yakışır ve hesap verebilir bir tutum sergilemesi gerektiğini belirtti.

Kanada Uluslararası Ticareti Çeşitlendirme Bakanı Jim Carr, İzmir Barosu'nun başvurusundan sonra 8 Nisan 2019 tarihinde Kanada Ombudsmanı Sheri Mayerhoffer'i konuya dair açık, şeffaf ve liyakata dayalı bir sürecin takip edilmesi için görevlendirdiğini de sözlerine ekledi.

Kanada Uluslararası Ticareti Çeşitlendirme Bakanı Jim Carr, İzmir Barosu'na yazdığı mektupta şu sözlere yer verdi:

"Sayın Yücel ve Güler,

Kanada Başbakanı Justin Trudeau'nun Ofisi tarafından 14 ve 15 Ağustos tarihlerinde Kanadalı altın şirketi Alamos Gold'un Kaz Dağları'nda sürdürdüğü altın madeni işletmesine dair bana iletilen yazışmalarınızı aldım. Diyalog ve buna dayalı sorun çözme yöntemleri, çatışmaların hallinde ve çözüm için önerilerin sağlanmasında önemli bir rol oynamaya devam edecektir. Tarafımızla yaptığınız yazışmalar için çok teşekkür ediyoruz."

Sağlıklı Bir Çevrede Yaşama Hakkının Takipçisi Olacağız

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, Kanada Uluslararası Ticareti Çeşitlendirme Bakanı Jim Carr'ın kendilerine gönderdiği mektuptan çok memnun olduklarını dile getirerek "İzmir Barosu, 111 yıllık tarihi ile Ege Bölgesi'nin en eski hukuk kurumudur. Tarihimizin bize yüklediği bu sorumluluk ile ülkemizin doğasını ve yurttaşlarımızın haklarını her alanda korumaya devam ediyoruz. Gelecek nesiller için, gençlerimiz, çocuklarımız için sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının takipçisi olacağız" dedi.

İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ali Deman Güler ise " Çevre hakkı temel bir insan hakkıdır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 71. yılını kutladığımız bu günlerde Kanadalı altın şirketinin doğada yarattığı tahribatı durdurmakta Kanada nezdinde bir başarı elde ettiğimizi görmek bizleri sevindirdi. İnsan hak ve özgürlüklerini ülkemizde ve dünyada korumak için çalışmaya devam edeceğiz. İzmir Barosu uluslararası alanda da tüm gücüyle varlığını sürdürecektir" dedi.

İzmir Barosu Kaz Dağları'nda yaşanan doğa katliamı sonrasında Kanadalı Altın şirketi Alamos Gold ile ilgili olarak Kanada Başbakanlığı, Kanadalı siyasi partiler, barolar ve sivil toplum örgütleriyle iletişime geçmiş ve altın madeninin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına aykırı çalışmalarının sonlandırılması için ortak girişimlerde bulunma çağrısı yapmıştı. Alamos Altın Şirketi'ne karşı devam eden hukuki girişimler ve kamuoyu tepkisi madenin ruhsatının yenilenmemesi ile sonuçlanmıştı. Bölge halkının ve hukuk örgütlerinin Kaz Dağları'nda altın çıkarılmasına yönelik yeni girişimlere dair mücadelesi devam ediyor.