Kılıçdaroğlu: Korku duvarlarını bu ülkenin genç, yiğit evlatları yıktı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, korku duvarlarını bu ülkenin genç, yiğit evlatlarının yıktığını belirterek, gençlerin Başbakan'dan korkmadığını söyledi. Gençlere seslenen Kılıçdaroğlu, "Gençlerimiz ne istiyo? Özgürlük...
- Ege Postası
- 02.07.2013 - 15:01
Partisinin Meclip Grup Toplantısı'nda konuşan Kılıçdaroğlu, sözlerine Sivas Madımak olayını değerlendirerek başladı. Sivas katliamının ağır bir bedelle tarihe yazıldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, onları her zaman sevgiyle saygıyla anacaklarını ifade etti. Onların bu toplumun aydınlanmasına bedenleriyle katkı veren düşünürler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, siyaset yapan kişinin halka adanmışlık sözü olduğunu belirterek bireysel çıkar peşinde koşmayacağını kaydetti.
Siyaset yapan kişinin odak noktasında ülkesinin çıkarları olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, sultana karşı direnmek, halkın gücünü öne çıkarmak olduğunu vurguladı. 2002 yılındaki seçimleri hatırlatan Kılıçdaroğlu, iktidardaki partinin yüzde 34 oy aldığını ama genel başkanlarının milletvekili seçilemediğini ifade etti.
Demokrasiyi güçlendirmek için anayasa değişikliği yaptıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, Siirt'te yeni seçim yapıldığını ve genel başkanın milletvekili seçildiğini kaydetti. Güzel şeyler söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Özgürlük diyordu. Demokrasinin üstünde vesayet olmamalıdır diyordu. Geldiler. Sadece o söylemlere bizim kafamızda sorular vardı. Pek çok çevre, o sözlere inandı. Liberal aydınlar umut bağladılar. Geldiğimiz nokta, balkon konuşmaları yapıldı, biz ayrım yapmıyoruz dendi, bize oy verene de vermeyene de saygılıyız dedi. Tüm bunlar aşama aşama yerine getirildi. Sonra 2004'te bir AKP'li bakanın kürsüde Gaziantep'te bir gazeteyi yırtmasıdır. Düşündüler, demokrasi bizim istediğimiz demokrasi değildi, hukuk bizim istediğimiz insan hakları değildi. Onlar kendi dünyalarına göre bir özgürlük anlayışını egemen kılmak istiyorlardı. Önce medya ile başladılar. Darmadağın ettiler, gazete yırttılar kimse ses çıkarmadı. Bakan koltuğunu garantiledi. Medya mensuplarına ağır cezalar geldi. Beğenmediklerinin işine son verdiler. Halkın sağlıklı bilgi alma kanallarının önünü tıkadılar. Gazeteler, televizyonlar hep ondan bahsediyordu. Sabah akşam iktidarı öven söylemlerle günlerimiz geçti. Sonra bir engel daha var. O da yargı. Yargıyı militanlaştırmaları gerekiyordu. Referandum yaptılar, yargı sil baştan değişti. Bir gecede 160 militanı yerleştirdiler. Danıştay Başkanı emekli oldu, yerine başkan adayı çıkmıyor. Nede? Kapı arkasında yapılan pazarlıklar gün yüzüne çıkmadı çünkü. Danıştay'ın kültürünü de yerle bir ettiler. Ne Yargıtay'da ne de Danıştay'da kültür kaldı." diye konuştu.
"ARTIK SENİN KIYMETİN KALMADI"
"Ağzından bir cümle çıkıyor ertesi gün kanun teklifleri çıkıyor. Kim tutuklanacak ben bilirim diyor. O kadar egosu güçlü hale geldi ki, kendisini tutamadı, ben her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına alırım dedi. Bugün milliyetçi kesilmiş beyefendi, sevsinler senin milliyetçiliğini." diyen Kılıçdaroğlu, sözü Gezi Parkı olaylarına getirdi.
Korku duvarlarını bu ülkenin genç, yiğit evlatlarının yıktığını ifade eden Kılıçdaroğlu, herkesin korktuğu ortamda 'biz senden korkmuyoruz' dediklerini aktardı. "İster TOMA'nla, ister plastik merminle, ister gerçek merminle gel, bedenimi siper ediyorum senden korkmuyorum" dediklerini belirten Kılıçdaroğlu, 1968 olaylarının Paris'te başladığını ve tüm dünyaya yayıldığını hatırlatarak Gezi olaylarının da İstanbul'da başladığını ve tüm dünyaya yayıldığını söyledi.
Herkesin bu gençlere sahip çıktığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Gençler ne diyordu, özgürlüğüme dokunma. Bu da diyor ki 'Dolmabahçe'de oturuyorum. Oturuyorum, gelen geçen kadınları seyrediyorum.' Yahu biz seni Başbakan olarak mı dikizci olarak mı atadı? Bir de bunu utanmadan söylüyor. 'Bana kimse diz çöktüremez' diyordu ama bizim 3-5 çapulcu çıktı, karizmasını çizdi, yere diz çökertti. Sonuçta ne oldu panik içinde geldi. Korkuyor. Genç özgürlük istiyor, benim düşünceme dokunma diyor, hayatıma dokunma diyor, yaparsan karizmanı çizerim diyor. Şimdi konuşuyor. Samimi söylüyorum; isterse 30 TV kanalı canlı versin, tüm gazeteler manşetten versin, artık senin kıymetin kalmadı." şeklinde konuştu.
"ÜLKE AKIL VE MANTIKLA YÖNETİLİR"
O gencecik çocuklara bir ara "Recep Tayyip Erdoğan'dan korkuyor musunuz'" diye sorduğunu ve 'hayır' cevabını aldığını aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "O sizden korkuyor mu dedim. Karizmasını çizdik, elbette korkuyor dediler. Korku biliyorsunuz yalan doğurur. Bunun da bir huyu, ağzına ne konu olsa hepsi yalan. Kalktı, ölümü meşrulaştırmak için efendim bunlar Amerika'da da oluyor, bakın Wall Street'te 17 kişi ölüyor. Daha ağzını kapattı, Amerikan Büyükelçisi, 'Yok öyle bir şey' dedi. Hayatını yalan üzerine kuruyor, çünkü korkuyor. Korkma Recep Tayyip Erdoğan, korkma. Komplo teorileri üretiyor. Komplo teorileri üreten adam beceriksiz adamdır. 4 kişi hayatını kaybetti. Hiç bir ağzını açıp da Allah rahmet eylesin dedi m? Tam tersine öldürenlere meşrutiyet kazandırıyor. Bir de ikramiye veriyor, kendi halkını öldürdü diye. Ülke böyle yönetilmez. Ülke sağduyu, akıl ve mantıkla yönetilir. Duyguyla kinle öfkeyle yönetilmez."
Başörtülü kadına saldırıldığı yönündeki iddiaları da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Sen başörtülü bir kadına nasıl bir muamele yaptığını mı görmek istiyorsun, Taksim'de bir polisin başörtülü bir kadına nasıl tokat attığını ben biliyorum. Bunu neden konuşmuyorsun. Neden hakkını sormuyorsun. Çünkü senin amacın o başörtülüyle oy devşirmek." ifadelerini kullandı.
Başbakanın yüreğinde insan sevgisi olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, bu kadar kini bir insanın nasıl yüreğinde barındırabildiğini sordu. Rahmetli babasının, "Oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur" dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, hep bu lafı hatırladığını kaydetti.
"Gençlerimiz ne istiyo? Özgürlük ve demokrasi istiyor. Tüm gençlere çağrı yapıyorum, bizim özgürlük ve demokrasi manifestomuzu alın." diyen Kılıçdaroğlu, "Beraber bu ülkeye özgürlüğü ve demokrasiyi getirelim. Sizin enerjiniz bize güç katacak. Sizin gücünüz özgürlüğünüzdedir. Biz size inanıyoruz, güveniyoruz. Tıpkı Mustafa Kemal'in size inandığı gibi." şeklinde konuştu.
Recep Tayyip Erdoğan'ı düştüğü kuyudan çıkaracak bir formül bulunduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, demokrasi ipine sarılması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Diyorum ki kendisine, sen demokrasi mi istiyorsun, sen milli iradeye saygı mı istiyorsun. Gel yüzde 10 seçim barajını kaldıralım. Bu barajı kim getird? Kenan Evren ve arkadaşları, peki kim savunuyor Recep Tayyip Erdoğan. Al birini, vur ötekine. Yüzde 10 seçim barajı en yüksek barajdır dünyadaki. Demokrat olarak kendisini lanse eden bir siyasi otorite, darbe yasalarının arkasına saklanamaz. Darbe yasalarının arkasına saklanan kişi de darbecidir. Yine çağrı yapıyoruz. Diyoruz ki 12 Eylül döneminde Siyasal Partiler Yasası çıkmadı m? Çıktı. Gel değiştirelim. Demokrasinin önünü açalım."
Yorum Yazın