Kılıçdaroğlu: Senin tehdidin bize sökmez
Başbakan Erdoğan'ı hedef alan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 'Açıkça demokrasiyi hukuku siyasal partileri tehdit etmeye başladı. Kimsin sen tehdit ediyorsun'' dedi. Bekledikleri oyu alamadıklarını belirten CHP Lideri, 'Bu daha başlangıç, güçlenerek geliyoruz' ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine 'En sevindiğim il Hatay, en üzüldüğüm il Artvin oldu' yanıtını verdi.
- Ege Postası
- 31.03.2014 - 13:37
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından öne çıkan satır başları şöyle:
''Seçimlerin olduğu ülkelerde sayımların açık olduğu yerlerde siyaset güç kazanır. Son birkaç seçimdir seçimlerden sonra seçimin galibi olduğunu ilan eden kişi balkon konuşması yapar. Medyada da şöyle bir algı var çıkacak konuşma yapacak bütün tartışmalar geride kaldı, demokrasimiz güçlendi biz yolumuza devam edeceğiz bunlar sürekli ifade edilirdi. Başbakanlık koltuğunda oturan zat yine bir balkon konuşması yaptı.Haberin devamı ↓
reklamAçıkça demokrasiyi hukuku siyasal partileri tehdit etmeye başladı. Kimsin sen tehdit ediyorsun. Hiç alışkın olmadığımız bir tarzda bir diktatöre özgü üslupla açıkça demokrasi tehdit ediliyor. Hiç karşılaşmadığımız bir olay. 30 Mart öncesi neyse 31 Mart'da da aynı adam. Türkiye'yi dizayn etmeye çalışıyor.
Başbakanlık koltuğunda oturan zat şunu unutmasın CHP olduığu sürece bu ülkede sen hiçbir yurttaşı tehdit edemezsin. Biz demokrasiyi sen tehdit edesin diye kurmadık. Senin tehdidin sana söker bize sökmez. Bizi dizayn edemezsin, senin gücün yetmez buna. 3 kez arkaya arkaya seçimlerde geldin sonra yargıyı dizayn ettin havuz medyasını oluşturdun sıra muhalefeti dizayn etmeye geldi senin gücün yetmez. Hele hele CHP'ye senin gücün hiç yetmez.
Her yurttaşı yürekten kutluyorum. Her yurttaşın oyuna saygımız var. Balkon konuşmasında açıkça demokrasiye meydan okundu. Balkon konuşmasında helale de meydan okundu biz haramdan yanayız dediler. Haramzadelerin iktidarı var zaten o nedenle biz güçlüyüz. Eğer kaybedenler varsa helal yiyenlerdir. Dünyanın hiçbir ülkesinde diktatörler kazanmamıştır ama onlar kazandıklarını düşünürler. Türkiye kazanmıştır.
Bu daha başlangıç eğer önünde boyun eğecek birini arıyorsan balkon konuşmasında yanında duran adamlara bak. Bize bakma. Kimsenin önünde boyun eğmeyiz. Kendi yandaşları benim istifa edeceğim yönünde iddialar yayıyorlar. Geçiniz bunları biz sonuna kadar mücadele edeceğiz. Hiç kimse unutmasın güçlenerek geliyoruz bu daha başlangıç.
Tamam beklediğimiz oradan bir oy almadık. Halka daha fazla gideceğiz, gerçekleri daha fazla anlatacağız. Hem malı götürüyor hem mağdurum diyor. Yurttaşlarıma söylüyorum 31 Mart'tan sonra Türkiye'de baskının artacağını hepiniz göreceksiniz biz yine halkın, demokrasinin yanında olacağız.
Elimden geleni yaptım tabii bu benim görevim eksiğim olabilir. Uyuyan vicdanları uyandırıncaya kadar hep sesleneceğim. Senin inandığın kitaba hakaret eden birisi orada devleti soyan birinin yanında oturuyor. Hala oyunu oraya verecek misi? Kul hakkı yiyen biri orada oturuyor. Balkon konuşmasında ben devlete meydan okuyorum, istediğim yolsuzluğu yaparım diyor. Sandıktan yolsuzluğun hırsızlığın meşruiyeti çıkmaz.
Cemaat ile işbirliği tamamen AKP'nin uydurması bir şey. Biz hiçbir zaman siz ne istediniz de biz vermedik cümlesini kurmadık.
AKP bir şeyi yapmak istediği zaman havuz medyasında küçük küçük haber çıkarır. Sonra inşa eder. Süleyman Şah Türbesi'ne baskın yapılacak diye haberler çıktı. Bunun üzerine ben hükümeti uyarmak zorundayım. Orayı gerekçe gösterip orduyu oraya sokamazsın dedim. Sonra Dışişleri Bakanlığı'ndaki gizli ses kaydı yayınlandı.
Bunun bir provokasyon olduğunu AKP'nin reddedeceğini diğer ses kayıtlarının da yalan olduğunu güçlendiren bir ses kaydı olduğunu düşündük çünkü devlette böyle bir şey olamaz. Hiç bir açıklama yapmadık. Sonra Dışişleri bunu kabullendi. Böylece Türkiye'yi nasıl bir felakete sürüklemek istediklerini öğrendik. Davutoğlu bize savaş açtı dedi. Dedim ki kim savaş açt? Kimin savaş açtığını bilmiyoruz. Kendi ülkesini savaşa sokmak için kendi ordusuna kumpas kuran bir devletle karşı karşıya kaldığımızı gördük.
Sen devletsin kim sızdırdıysa getir yargıya çıkar. CHP çok önemli bir görev yaptı. Bu ülkenin çocuklarını Suriye bataklığına girmesini engelledi. Bir şehit gelmiyorsa CHP'nin bu öngörüsünün güçlü olmasındandır. Seçim sonrası elbette bir özeleştiri yapılacaktır. Nerede artış düşüş oldu bunları değerlendireceğiz.
Hukukun üstünlüğünü savunuruz. Kurultay koşulları oluşursa elbette kurultay yaparız. Biz demokrasiye inanıyoruz. Anadolu Ajansı'na güven duymuyoruz. İktidarın güdümüne giren bir kurum dünyanın hiçbir ülkesinde güven vermez. AA havuz medyasının devlet ayağıdır.
AKP ekonomide çok daha büyük açmazlarla karşılaşmadan belki bir erken seçim kararı alabilir. Devleti soyan adamdan cumhurbaşkanı çıkmaz, olmaz. Şaibeli adamdan cumhurbaşkanı olur m? Hırsızdan başbakan cumhurbaşkanı olmaz.
Demokrasiyeler aslolan seçimlerin saydam biçimde yapılmasıdır. Elektriklerin kesilmesi torbaların değiştirilmesi gibi pek çok şaibe ortada geziyor. Hükümet şaibeli, itirazlarımızı yapıyoruz. YSK'nın kararına saygı duyacağız. Hükümet bir cadı avı başlatacağını söylüyor. Medyaya sivil toplum örgütlerine... Biz dikkatle izleyeceğiz. Kim haksızlığa uğrarsa uğrasın biz yanlarında olacağız.
Biz metropollerde oylarımızı arttırdık. Daha başarılı olmak isterdik. Niye bize oy vermediniz diye halkı suçlamayız. Dönüp kendimize sormak isteriz neden daha fazla oy alamadık diye. En sevindiğim Hatay oldu. Hatay'a barış gelecek, Türkiye'ye barış gelecek. En üzüldüğüm Artvin oldu.''(ntv)
Yorum Yazın