Kılıçdaroğlu o görüntüleri sordu: Cevap bekliyoruz
Kılıçdaroğlu; "El Bab'dan gelen şehit haberleri var. İnternette yayınlanan görüntüler var. İzleyemiyoruz. Yüreğimiz yanıyor. Hükümetten cevap bekliyoruz. 'Olayı inceliyoruz' diyorlar, inceleyin ama ben cevap bekliyorum" dedi.
- Ege Postası
- 23.12.2016 - 17:00
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fırat Kalkanı operasyonu devam ederken terör örgütü DEAŞ'ın bombalı araç saldırılarında askerlerimizin şehit olduğunu hatırlatarak, "El Bab'dan gelen şehit haberleri var. İnternette yayınlanan görüntüler var. İzleyemiyoruz. Yüreğimiz yanıyor. Hükümetten cevap bekliyoruz. 'Olayı inceliyoruz' diyorlar, inceleyin ama ben cevap bekliyorum" dedi.
'CHP Uşak'ta Üreticiye Sahip Çıkıyor Çalıştayı' için kente gelen Kemal Kılıçdaroğlu'na CHP Genel Sekreteri Kamil Oktay Sındır, CHP Edirne Milletvekili Okan Kaytancıoğlu, Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Uşak Milletvekili Özkan Yalım, Uşak İl Başkanı Ali Karaoba ve Merkez İlçe Başkanı Sevinç Yazgan eşlik etti. Klıçdaroğlu, basına kapalı yapılan çalıştaydan sonra, 'Yumurta yukarı dolar aşağı', 'Tarhana keşkek, AKP gitçek', 'Bulgur tarhana, fakirlik kaldı halka', '1 litre sütümüz 1 litre sudan bile ucuz Sayın Genel başkanım' ve 'Şeker fabrikalarını sattırmayacağız' yazılı afişlerle süslenen Atatürk Spor Salonu'nda 'Halkla Buluşma' etkinliğine katıldı.
Burada salonda tıklım tıklım dolduran vatandaşlara hitap eden Kılıçdaroğlu, "Bizi bölmek istiyorlar. İnanç bağlamında, kimlik bağlamında, yaşam tarzı bağlamında bölmek istiyorlar. Allah'a şükür, bütün bunlara rağmen bu memleket bölünmedi. Omuz omuza, birlikte mücadele edeceğiz. Bölünmeyeceğiz. Birlikte bu ülkede huzur içinde yaşamanın yollarını arayacağız" dedi.
"TÜRKİYE KAN GÖLÜNE DÖNMÜŞ DURUMDA"
Son dönemde peş peşe gelen terör saldırılarını hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, "35 yıldır bir terör var, PKK terör örgütü. Geldiler, 2002'de iktidar olduklarında Türkiye'de terör yoktu. Şimdi Türkiye kan gölüne dönmüş durumda. Bir annenin bir evladını askere gönderirken duyduğu acıyı kim duyuyor yüreğind? Onların umutla, huzur içinde dönmelerini beklemiyor muyu? Bir babanın evladını toprağa vermesinin acısını kim bilebili? Allah kimseye evlat acısı vermesin. Evlat acısı kadar yüreklerimizi yakan derin bir acı yoktur" dedi. Terörle mücadele için birlik vurgusu yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Terörle elbette mücadele yapacağız. Bu konuda ortak payda oluşturmak zorundayız. Terör, kimden gelirse gelsin, amacı ne olursa olsun hep beraber karşı çıkmak zorundayız. Terör bir insanlık suçudur. Terörün malzemesi insandır. Kandan beslenir terör. Kandan beslenen bir organizasyona karşı çıkmak yani teröre karşı çıkmak bir namus borcudur. Bir insanlık görevidir. Soru şu: 2002'de Türkiye'de terör belası yokken, PKK terörü yokken, 14 yılda nasıl azd? Şehirler silah deposuna döndürülürken, kim talimat veriyordu valilere, 'Bunlara dokunmayın' diye ' Kamyonun üstünden kalaşnikof silahlar dağıtılırken, güvenlik güçleri müdahale etmek istiyor, vali telefon ediyor güvenlik güçlerine 'Bunlara müdahale etmeyin' diye. Bu telefonu yaptıranlar kimle? Bombalar yerleştirilirken, kimler göz yumuyord? Bütün bu şehitlerin sorumluları, bugün iktidar sahipleridir."
"DIŞ POLİTİKANININ İKTADIRA MUHALEFETİ OLMAZ"
Dış politikanın milli olmak zorunda olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Dış politikanın iktidarı, muhalefeti olmaz. Ama ilk kez cumhuriyet tarihinde bunlar, dış politikada milli politika izlemediler. Gayri milli bir politika izlediler" dedi.
El Bab'dan şehit haberleri geldiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "İnternette yayınlanan görüntüler var. İzleyemiyoruz. Yüreğimiz yanıyor. Şimdi interneti yasaklamışlar, kimse görmesin o görüntüleri; kendi günahlarını, kendi ayıplarını kimse görmesin diye. Kendi sınırını koru, Türkiye'nin güvenliğini sağla. Ben sana demiyor muydum ey sarayda oturan vatandaş, Suriye'ye silah gönderme. Terör örgütlerine silah gönderme. Göndereceğin her silah, gelir bir gün seni vurur dedik" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eskiden bir PKK belası vardı. Şimdi bir de IŞİD belası çıktı, El Nusra belası çıktı. Bu IŞİD belası Musul Konsolosluğumuzu bastı. 49 vatandaşımızı rehin aldı. Ağızlarını açıp, 'Bunlar terör örgütüdür' bile diyemediler. İdeolojik akrabalıkları var onların, ben gayet iyi biliyorum. Terör, ister PKK ister FETÖ ister DHKP-C, ister IŞİD, ister El Nusra. Nereden gelirse gelsin hep birlikte karşı çıkacağız. Karşı çıkmayıp, bu ülkenin başına bela edenlerden de hesabını soracağız."
"ORTADOĞU'NUN OYUNCAĞI OLDULAR"
Türkiye'nin Ortadoğu politikasına yönelik eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Ne old? Emevi Camii'ne gidip, namaz kılacaklardı. Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırmak zorunda kaldılar. Diyorlardı ki 'Biz Ortadoğu'da oyun kurucuyuz. Dünyaya nizam veriyoruz biz.' Büyük lokma yutabilirsin, ama büyük laf etmeyeceksin. Şimdi Ortadoğu'nun oyuncağı oldular. Her gelenin şamar vurduğu bir iktidar oldular. Türkiye böyle m? Cumhuriyeti kuranlar bunun için mi kurd? Bunun için mi Kurtuluş Savaşı'nda şehitlerimiz, gazilerimiz var" dedi.
"ORTADOĞU BATAKLIĞINDA ÇIKAMAYACAKLAR"
Terörün sorumlusunun hükümet olduğu görüşünü savunan Kemal Kılıçdaroğlu, "3 milyon Suriyeli Türkiye'de. Sorumlusu kim'" diye sordu. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Utanmasalar diyecekler ki 'Sorumlusu CHP.' Öyle ya yağmur yağsa, fırtına olsa sorumlusu CHP. Sanki 14 yıldır CHP iktidarda, onlar da muhalefette. 14 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyo? Terörün sorumlusu sen değil misi? Bütün dünyayı bize düşman ettin, sorumlusu sen değil misi? Söylüyorum, şimdi Ortadoğu bataklığında çıkamayacaklar. Çıkamazlar da zaten. Çünkü devleti yönetemiyorlar. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti yönetilmiyor. Kim yönetiyor Türkiye'y? Türkiye ile ilgili kararları kim veriyo? Hükümet var mı bu ülkede, bakanlar var mı bu ülked? Her şeyi allak bullak ettiler."
"HÜKÜMETTEN CEVAP BEKLİYORUZ"
Hükümetten, uyguladığı Suriye politikasının hesabının soracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Görüntüler var. Askerlerimizin diri diri yakıldığı görüntüler var. Başlarına kurşun sıkıldığı görüntüleri var. Hükümetten cevap bekliyoruz. 'Olayı inceliyoruz' diyorlar, inceleyin ama ben cevap bekliyorum. Suriye'yi başımıza bela ettin, hesabını da vereceksin" dedi.
"BU ÜLKEYE DİKTA YÖNETİMİNİ GETİRMEYECEĞİZ"
Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi başımıza bir bela daha açmak istiyorlar. 'Anayasayı değiştireceğiz' diyorlar. 'Rejimi değiştireceğiz' diyorlar. Diyorlar ki '1923 yılında rejim kuruldu. Biz rejim değişikliği yapmıyoruz.' Bal gibi rejim değişikliği yapıyorsunuz. Cumhuriyeti ve demokrasiyi kaldırarak, yerine bir dikta yönetimi getirmek istiyorsunuz. Bir kişi kalsak dahi mücadelesini vereceğiz. Bunun mücadelesini vermek namus borcudur. Bu ülkeye dikta yönetimini getirmeyeceğiz. Senin çoğunluğun bizim haklılığımıza yetmez."
MHP'YE SESLENDİ
Anayasa değişikliği teklifi üzerinden MHP'ye seslenirken "Eyalet sistemi gelebilir" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"Milliyetçi Hareket Partili arkadaşlarıma şunu söyleyeyim; Siz ne kadar milliyetçiyseniz, biz de o kadar milliyetçiyiz. Siz ne kadar ülkücüyseniz, biz de o kadar ülkücüyüz. Siz ne kadar vatanseverseniz, biz de o kadar vatanseveriz. Anayasaya hüküm koyuyorlar. Birden fazla ili kapsayan sistem, örgütlenme modeli getirilebilir yani eyalet sistemi gelebilir. Eyalet sistemini kim istiyo? Birisi hapiste, Öcalan istiyor. Öbürü de sarayda, Erdoğan istiyor. Evet, onun ağzından söylüyorum. Eyalet sistemini savunanlardan biri de Recep Tayyip Erdoğan'dır. Beni utandıran da onun arkasına takılanlardır."
"MİLLİ KURTULUŞ SAVAŞI MÜCADELESİNİ TEKRAR YAPACAĞIZ"
Demokrasi mücadelesi verileceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Mücadele yapacağız. Milli Kurtuluş Savaşı mücadelesini onlar şimdi söylüyorlar. Milli Kurtuluş Savaşı mücadelesini tekrar yapacağız. Demokrasi mücadelesini tekrar yapacağız. Kadın- erkek eşitliği mücadelesini tekrar yapacağız. Bağımsız yargı mücadelesini yeniden yapacağız. Medya özgürlüğü mücadelesini tekrar yapacağız. Bu ülkeye demokrasi ya gelecek ya gelecek. İkinci bir noktası yoktur" dedi.
O KÖYE GİTTİ
Konuşmanın ardından CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, Kılıçdaroğlu'na üstünde Atatürk yazan bir kalem, CHP Uşak İl Başkanı Ali Karaoba ise seramikten yapılan Atatürk portresi hediye etti.
Kılıçdaroğlu, halkla buluşmanın ardından, köylülerin banka kredisi borcundan dolayı icrada satılığa çıkarılan Banaz İlçesi'ne bağlı Düzkışla Köyü'ne hareket etti
İCRALIK KÖYE ZİYARET
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürk Spor Salonu'ndaki programın ardından banka ve kooperatiflere olan kredi borçlarının ödenememesi nedeniyle neredeyse tüm yaşayanların icralık olduğu Banaz İlçesi'ne bağlı Düzkışla Köyü'ne gitti. Muhtar Alpay Duman ve köylüler tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, köy evinde vatandaşların sorunlarını dinledi.
MUHTAR SIKINTIYI ANLATTI
Köyün neden icralık duruma düştüğünü Kılıçdaroğlu'na anlatan Köy Muhtarı Alpay Duman, "Köyümüze daha önce hiçbir genel başkan gelmedi. Köyümüze ilk siz geldiniz, şeref verdiniz. Bazı muhtarlar bizimle dalga geçiyor. 'Kılıçdaroğlu ile Uşak Milletvekili Özkan Yalım sanki sizin borçlarınızı ödeyecek' diye dalga geçiyorlar. Bizim gibi Banaz çevresinden 10'dan fazla köy var. Fakat bir tanesi çıkıp da bunu dile getirmiyor. Biz dile getirince de onlara abes geldi. 1.5 yıllık muhtarım, 13 aydır maaş alamıyorum. Banka, maaşıma haciz koyup kestiriyor. Bir çöpçünün bile maaşını kestiremeyen devlet, muhtarın maaşının tümünü kestirebiliyor. Beştepe'ye muhtar çağırmakla muhtarın hakkı savunulmuyor" dedi.
'KEŞKE ŞENER ŞEN İLE GELSEYDİM'
Köylülerin sorunlarını dinleyen Kılıçdaroğlu, Züğürt Ağa filmine atıfta bulunarak, "Daha önce bilseydim buraya, Şener Şen ile gelirdim. Sorununuzu biliyorum, Meclis'te çözmek için çalışacağız" diyerek köylülerin verdiği banka evraklarının örneklerini alarak köyden ayrıldı.
AFYON'DA ŞEHİT EVİNE ZİYARET
CHP lideri Kılıçdaroğlu, 17 Aralık'ta Kayseri'deki patlamada şehit olan Sıhhiye Er Kamil Tunç'un Afyonkarahisar'a bağlı Hocalar İlçesi'ndeki baba evini ziyaret etti. Şehidin babası İsmail, annesi Hamiyet Tunç ve şehidin kız kardeşi Emine Yalçın ile basına kapalı görüşme yapan Kılıçdaroğlu, ardından ilçede bir kahvehaneye girerek vatandaşlarla sohbet etti.
'TERÖRÜN FİNANS KAYNAKLARINI KESMENİZ LAZIM'
Kahvehanede terörü değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Teröre karşı ortak payda oluşturmamız gerekiyor. Terörün finans kaynaklarını kesmemiz lazım. Eğer bu kaynakları kesmezseniz, terörde başarı elde edemezsiniz. 5 bin kişiyi besleyen bir terör örgütü düşünün. Her gün yemek vereceksiniz. Elbise, su vesaire. Para nereden geli? Bu paranın giriş kaynaklarını kesilmesi lazım. Nerede Almanya'da, nerede Fransa'da, nerede İngiltere'de, gidip görüşeceksin. Türkiye'de kim yapıyorsa, alıp yakalayacaksın, bırakmayacaksın. Dış politikada teröre destek veren, destek verdiğini düşündüğünüz veya o şekli ile imajı olan devletlere, bu terörün insanlık suçu olduğunu anlatıp, 'Bize bulaştı, yarın size de bulaşır' diyeceksin. Nitekim Suriye'de gördük. Dış politikanın bu çerçevede gelişmesi ve oluşması lazım. Mesela Suriye politikamız yanlış" dedi.
'TÜRKİYE TERÖR BATAĞININ İÇİNE GİRDİ'
Suriye, Mısır ve Libya konusunda hükümetle ayrı düştüklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Bizim Suriye'de ne işimiz va? Suriye'de demokrasi yok. Olabilir, ona bakarsak birçok ülkede demokrasi yok. Nasıl Türkiye'de biz demokrasiyi geliştirmeye çalışıyorsak, Suriye'de de demokrasi olmalı. Ama bunu söylem olarak uluslararası alanda BM'de Arap Birliği'nde veya o çerçevede gittiğimiz yerlerde seslendirebiliriz. Ama sana ben zorla demokrasiyi getireceğim dediğin zaman olmuyor. Birisi gelse, bizim ülkemize müdahale etse hep beraber mücadele ederiz. Dış politikanın bu bağlamda düzeltilmesi lazım. Benim dilimde tüy bitti. Silah göndermeyin dedik. Gönderirsen silah bir gün sana geri döner. El Bab'a gönderdik. Halbuki biz yetkiyi sınır güvenliği için aldık. Türkiye'nin çıkarı var mı, var. Sınır güvenliği sağlayacağız. Orada olmalıyız. Ama Suriye'nin içinde değil. IŞID terör örgütü ile mücadele sadece Türkiye'nin mücadelesi değil. Rusya, Amerika, 'Türkiye'yle mücadele edeceğim' diyor. Peki şimdi El Bab'da Türkiye dışında kimse yok. Onlar da mücadele ediyordu. Amerika ile Ruslar ne yapıyo? Bir tek askeri ölmesin diye uçakla füzeyle vuruyor. Biz giriyoruz. Sorumlulukla düşünmediğimiz taktirde ben bodoslama girerim, ben bu işi hallederim derseniz, gerçekçi olmamız lazım olmuyor. Hepimizin oturup tekrar düşünmesi lazım. Rahmetli Ecevit 2002'de iktidarı teslim ederken, Türkiye'de terör sıfırdı. Apo'yu yakalamış ve hapse atmışlardı. Olaylar bitmişti. Ne oldu şimd? Türkiye terör batağının içine girdi. Bir eksiğimiz ve yanlışımız var" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kahve sohbetinin ardından karayoluyla Ankara'ya hareket etti.
Yorum Yazın