Dolar 34,5967
%0.12
Euro 36,3351
%0.09
Altın 2.922,340
%0.15
Bist-100 9.660,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Kırkpınar’dan TV35’te flaş açıklamalar: Cumhur ittifakının davranışları akla erken seçimi getiriyor

Kırkpınar’dan TV35’te flaş açıklamalar: Cumhur ittifakının davranışları akla erken seçimi getiriyor

İl kongresi sonrasında güven tazeleyerek yeniden il başkanlığı koltuğuna oturan İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, Hüseyin Aslan’ın sunduğu Mercek programına konuk oldu. Kırkpınar, "Kongremiz erken yapılacaktı, pandemi nedeniyle sarktı. Seyircisiz olmasına rağmen delegenin heyecanı vardı. önümüzde yeni bir süreç var. Biz muhalefetten erken seçim çıkmıyor. Ama cumhur ittifakının her iki paydaşı sürekli siyasi partiler kanunuyla ilgili teklifler getiriyor. Bu da akla erken seçimi getiriyor." dedi.

  • Ege Postası
  • 04.07.2020 - 15:07

EGEPOSTASI-Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, ittifak ortakları CHP’li büyükşehir belediyesi ile ilişkilerinde bir sıkıntı olmadığını belirterek,  büyükşehire KHK ile görevden atılanların alınmasıyla ilgili başlayan  tartışmayla ilgili de konuştu.

İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, “Sayın grup başkanvekilimiz Müsavat Dervişoğlu beyin meseleye bakışı farklı. Atamalarla ilgili soruya yanıt vermiştim ben. KYK’larla ilgili sıkıntısı olan, bu ülkenin savcısı polisi hakimi adliyesi var, yasaları var, eğer KHK’lı birisi bu hizmeti görecek, kamu hizmeti sonuçta, bu atamaya bir madde çıkarır kanun maddesi ve o iş olmaz. Bu ayrı bir . Atamalarla ilgili sayın grup başkanvekilimizin açıklamaları oldu. Sadece KHK gündeme gelmemişti. CHP’nin de bir damarı var, o da bunlardan rahatsız olmuştur dedi” dedi.

30 ilçe ve büyükşehir müthiş performans gösterdi

İYİ Parti İl Başkanı Kırkpınar, pandemi sürecinde İller Bankası kesintisine karşın 30 ilçe ve büyükşehir belediyesinin iyi işler yaptığını da dile getirerek, “Pandemi döneminde bütün ilçeler, 30 ilçenin belediye başkanı ve büyükşehir, ellerinden gelenin fazlasını yaptı. Müthiş bir performans gösterdiler. Ama onun dışında trafik, ulaşım, temizlik, çevre. Birinci yıl dolmadan pandemi ile karşılaşıldı. Üç aylık büyük bir sıkıntı ile karşılaştık. Bizim şu ilçede ittifakımızın belediyesi yeterli çalışmayı yapmıyor diyemiyoruz, yetersiz de diyemiyoruz. Kaçamak cevap anlamında anlaşılmasın. Hükümeti, İstanbul kaybedilirse Türkiye kaybedilir dedi. Millet ittifakı belediyelerinin hükümetle irtibatı çok zayıf. İller Bankası yoluyla gelen paralarda kesintiler çok” ifadelerini kullandı.

PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:

Bu ülkenin 18 yıldır başında bulunan hükümetin 2007 yılına kadar hem siyasi hem ekonomik hem de sosyal meselelerle ilgili yaklaşımı toplum tarafından kabul edilebilir durumdaydı. Ama 2007 seçiminden sonra Türkiye’de bir vesayet rejiminin olduğunu sürekli gündeme taşıdım. Bundan kurtulmanın yolu da yargı ile ilgili düzenlemeler gerektiği şeklinde oldu. Yeterli sayıları olduğu için 2010 yılında Anayasa referanduma gidildi. Orada yargının bağımsızlığının kısmen de olsa ortadan kaldırmak gibi bir proje vardı.

FETÖ süreci dikkate değer

Hükümetin 2002 -2007 arasında uygulamalarında değişiklikler başladı. O süreçte geldiklerinde 3Y dedikleri yolsuzluk, yoksulluk ve yasakların ortadan kaldırılacağı söylenmişti. Cemaat dedikleri bugünkü FETÖ mensuplarından pek çok kişi yargının önemli kademelerinde görevlendirmeler yapıldı. Yasama, yürütme, yargı. Yasamada parlamentoda güçlü. Ellerinde eksik olan yargı vardı, onu da tamamladılar. Ondan sonra operasyonlar başladı. Poliste F Tipi yapılanma vardı. Tanıyamadık bunları diyorlar. Bülent Arınç Bey, biz göremedik, hiç kimse masum değil dedi. Sonrasında polis teşkilatında F Tipi yapılanma, polisler kendilerine muhalefet eden kim varsa askerinden, polisinden, savcısından, bürokratına kadar her alanda TSK dahil olmak üzere operasyonlar başladı. BUNDAN sonraki süreç dikkate değer.

Sayın Bahçeli çıkıp…

2012’nin 7 Şubat’ında FETÖ Terör örgütü istediğini alamayınca düğmeye bastılar. Siyasi çalkantılar, bürokrasideki sıkıntılar, hukukun üstünlüğünün egemenliği ayağınızın altından kalktı. Genel kurmay başkanları, polis şef ve müdürleri, yazar çizer, üst düzey komutanlar yavaş yavaş alınmaya başlandı. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra sayın Devlet Bahçeli 11 Ekim 2016’da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yolunu açacak bir konuşma yaptı grupta. Cumhurbaşkanı partiyle olan ilişkisini hiçbir zaman koparmadı. Partisinde müdahil oldu. Sayın Bahçeli de çıktı grup konuşmasında, bir fiili durumu var biz bunu hukuki duruma çevirmeliyiz dedi.

Milletimiz çabuk unutmasın

Karşısında CHP, HDP ve küçük partiler vardı. benim bir tek endişem var, milletimiz çabuk unutmasın. Çabuk unutmalar önümüzdeki süreçle ilgili yaratılan algılarla beraber insanlara asla seçimle gitmezler, asla öyle olmaz, yıkılmaz bu hükümet falan gibi. Fakat o arada bir lider çıktı. Partisi yok ama meydanlarda 52 ilde meydanlarda sadece şu söylendi, Meral Akşener şu meydanı doldurdu. Geçmiş siyasi partisinde parti içi demokrasi mücadelesi verirken, burada bir yanlışlık var, sürdürmenin anlamı yok dedi. Bizim gibi ülkelerde hem sosyolojik açısından hem ağır aksak yürüyen demokrasi içinde tek adam rejimi ortaya çıkacak diye meydan meydan gezdi. Anlattı. Yüzde 51 ile bu sisteme geçildi.

Birden bire sistem değişikliği oldu

Parlamenter sistemden birden bire Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildi. Bu noktaya taşınmadan önce bir iyileştirilmiş kanunların getirileceği söylendi. Bunun ancak 20 maddesi geçti. Bugün itibariyle bu çalkantılar, ittifaklar, darbe girişimleri oluşurken bir yandan da ülkenin ve hükümetin bahar havası yaşadığı bir dönemden gelmiştik. Dünyada bir para bolluğu vardı. 57’inci hükümetin 15 günde çıkardığı 15 yasanın da ekonomiyi ayakta tutacak BDDK’sı vardı. Bankacılık sistemi kırılgan hale getirilirse dış müdahale ya da iç sıkıntıyla yerle yeksan olurdu.

Ne kadar milli şirket, fabrika varsa satıldı

Bu hükümet bu bahar döneminde elindeki bütün Cumhuriyet dönemi ve sonrasında ne kadar milli şirket, fabrika varsa bunları satışa çıkardı. Seka’sından Sümerbank, Tüpraş, Telekom’a kadar. Bunları satıp yaklaşık 70 milyar dolara yakın bir girdi girdi. Bir ekonomik model geliştirdiler. Devlet ticaretin içinden çekilsin. Devlet hakemlik yapsın, yatırımcılar gelsin. Doğrudur yatırımcı da geldi. Yatırımcılar geldi ama sizin ülke yönetiminizdeki yarattığınız algı değişti. Dışarıdan finans kuruluşlarından ülkeye para geliyor,  tahvil ve hisse senedi satışınız var. IMKB hisselerini yabancılar aldı. Bu, sizin o döneme kadar olan 3Y, demokrasi, hukuk ile ilgili vaatleriniz nedeniyle geldiler. Ama siz dışarıdan bulduğunuz nakit paraları tek bir sektör üzerinden ekonomiyi yürütmeye çalıştınız. İnşaat sektörü. Konut yaparsınız, plazalar, iş merkezleri, kuleler yapabilirsiniz. Ama bunların ekonomiye uzun vadede getirisi olmaz. Herkes müteahhit oldu. Bütün bunları sebebi keyfiyete bağlı. Havalimanı, köprüler yapıldı dendi. Türkiye’de bu beş firma kredi aldı. Bu kredileri devletin bankalarından aldı. Ve yap işlet devret modeliyle bu ülkede geleceğimizi ipotek altına aldılar. Devletin kasasından kuruş çıkmayan yapılan yoldan, imzaladığınız sözleşme gereği, siz buraya, oradan geçen araç sayısı, sizin taahhüt ettiğini duymadığı için döviz bazında hazineden ödeme yaptınız.

AK Parti şakakları iki elinin arasında ne yapabilirizi düşünüyor

Bu ekonomik model seçmen kitlenizi kısa vadede arttırabilir. Ama tencerenin kaynamadığı güne geldiğimiz için de son yapılan anketlerde sayın Cumhurbaşkanının şahsına olan oylar da eriyor. Hükümeti sallar bu durum. Bu ekonomimizin kırılgan döneminde dolar 7,24’ü girdi. Bu süreçte dış güçler ekonomik sıkıntı yaşattılar dediler. Peki tedbir alabildiniz m? Alamadınız. İşler bir hukuk, demokrasi, adalet olsaydı 8,5 milyar dolar bu ülkeden çıktı. Neresinden tutarsanız elinizde kalıyor. Sayın genel başkanımız şehir şehir dolaştı. Sonra bir memleket masası iddiasıyla ortaya çıktı. Salgınla karşılaştık. Salgından sonra büyük sıkıntı bizi bekliyor dedi. Yeni normale döndük şimdi. Burada hala esnafın derdi büyük. AK Parti şakakları iki ellerinin arasında ne yapabiliriz diye düşünüyorlar bana göre.

Vicdansızlarla cüzdansızlar karşı karşıya gelmesin demişti

Sayın genel başkanımız, korkarım vicdansızlarla cüzdansızlar karşı karşıya gelmesin demişti. İşsiz, yoksul, çaresiz insanların sığınacağı tek yer devleti. Pandemiden herkes etkilendi. Sorarsanız en az etkilenen biziz. İnsanların dükkan kirasını vereceksiniz, çalışanlara üçte iki maaşını vermelisiniz. Verin ki yarınlara endişe etmeden bakabilsinler. Borç verseydiler keşke. 10 bin tl, altı ay hiç ödemesiz, turizm kredisi. İsterseniz sıfır faizle verin. Kim alır bu krediy? Kimsenin almayacağı ortada.

Ülke bir kıskacın içinde şu anda

Dışarıdan yatırımcı gelmiyor. Niye diye düşünmüyorlar m? On milyar dolar çekti gitti işte. Devletin hazinenin döviz rezervi eksi bakiye veriyor. Swapı bir tek Katar’dan bulabildiler. Nev York Borsası Türkiye ile ilgili bir açıklama yaptı. Türkiye’den tahvil konusunu bile gündeme getirdiler. Biz hükümetin beceriksizliğinden veya eksikliğinden kaynaklı Türk milletinin yoksul bir hayat yaşaması, işsizlik yaşamasını istemiyoruz. Ülke bir kıskacın içinde şu anda.

Çoklu baro sistemine geçiş büyük sıkıntı

Çoklu baro yönetimine geçilmesi ülkeye büyük sıkıntı yaşatır. Çoklu baro Cumhuriyetten önce vardı. kapitülasyonlar döneminde azınlıkların baroları vardı. düyun-u Umumiye’ye devredildiğinde ülkenin hazinesi, bunlar bu ülkenin ümüğüne oturdular. Çoklu baro dediğiniz zaman bizim ülkemizde etnik kimlik üzerine kurulacak baro ortaya çıkar. Mezhep kimliği üzerinden barolar ortaya çıkar. Dini inanç ekseninde kendilerini tarif eden farklı barolar çıkar. Bu, bu ülkeye hayır getirmez. Barolara da şu düşer; barolar ülkenin hukukuyla ilgili alanlarda gördükleri eksikleriyle ilgili bu ülkenin insanlarıyla paylaşımda bulunabilirler. Baroların daha etkin hale getirilmesi yönünde. Gazeteciler içeri atılıyor, pek ses çıkmıyor.

Bizi tatmin edecek, oran ve sayıda işe alım olmadı ancak…

Sayın grup başkanvekilimiz Müsavat Dervişoğlu beyin meseleye bakışı farklı. Atamalarla ilgili soruya yanıt vermiştim ben. KHK’larla ilgili sıkıntısı olan, bu ülkenin savcısı polisi hakimi adliyesi var, yasaları var, eğer KHK’lı birisi bu hizmeti görecek, kamu hizmeti sonuçta, bu atamaya bir madde çıkarır kanun maddesi ve o iş olmaz. Bu ayrı bir . Atamalarla ilgili sayın grup başkanvekilimizin açıklamaları oldu. Sadece KHK gündeme gelmemişti. CHP’nin de bir damarı var, o da bunlardan rahatsız olmuştur dedi. İkincisi, büyükşehir belediye başkanlığından bizim istihdam ile ilgili talebimiz oldu. Bu taleple ilgili bizi tatmin edecek, oran ve sayıda işe alım olmadı. Sanırım yakın zamanda bu konuyla ilgili bir eksikleri olmuşsa yerine getirecekleri kanaati oluştu bende.

Büyükşehirle ilişkilerimizde bir sıkıntı yok

Bu ittifakın temelinde kazanılmış büyükşehir ve ilçe belediyelerinde üç beş kişinin istihdam edilmesi başka bir şey. Biz bir yolculuk yapıyoruz. İyileştirilmiş parlamenter demokratik sisteme dönmek. Adaleti sağlamak. Bu olursa bu ülkenin kaderi değişecek. Ülkenin geldiği noktada, tek adam, saray dediğimiz zaman kızıyorlar, külliye, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi diyelim, işsizliği mi azaltıyor, yoksulluğu mu azaltıyor. İlişkilerimizde bir sıkıntı yok.

30 ilçe ve büyükşehir ellerinden geleni yaptı

Pandemi döneminde bütün ilçeler, 30 ilçenin belediye başkanı ve büyükşehir, ellerinden gelenin fazlasını yaptı. Müthiş bir performans gösterdiler. Ama onun dışında trafik, ulaşım, temizlik, çevre. Birinci yıl dolmadan pandemi ile karşılaşıldı. Üç aylık büyük bir sıkıntı ile karşılaştık. Bizim şu ilçede ittifakımızın belediyesi yeterli çalışmayı yapmıyor diyemiyoruz, yetersiz de diyemiyoruz. Kaçamak cevap anlamında anlaşılmasın. Hükümeti, İstanbul kaybedilirse Türkiye kaybedilir dedi. Millet ittifakı belediyelerinin hükümetle irtibatı çok zayıf. İller Bankası yoluyla gelen paralarda kesintiler çok.

Talihsiz bir konuşma ancak…

Bir fake hesabıyla Gaziemir Belediye Başkanı hakkında soruşturma açıldı. Menemen Belediye Başkanı hakkında da. Bana göre talihsiz bir konuşma. Siz bu ülkenin milli değerlerine, milletin birliğine varlığına doğrudan kast etmiş, yargılanmış, ceza almış, geçmiş dönemle ilgili söylüyorum,  bir kişiyle ilgili bu tip methiyeler düzmeniz incitmiştir. Ama bir ifade yüzünden de, kişisel düşüncesi, hemen yargı yolunu açma? Ne oluyorsa İzmir’de oluyor.

Herkesin çok dikkat etmesi gerekiyor

Burada kast edilen İzmir özerk bölge olsun, onun da bir bayrağı parası olsun değil. Çok hassas bir dönemden geçiyoruz. Herkesin çok dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü bu yaratılan algıyla ekonomide başarısızlığı örtecekler. Bu kutuplaşma Allah korusun bir sıkıntıya yol açmaz.

Cumhur ittifakının davranışları akla erken seçimi getiriyor

Kongremiz erken yapılacaktı, pandemi nedeniyle sarktı. Seyircisiz olmasına rağmen delegenin heyecanı vardı. önümüzde yeni bir süreç var. Biz muhalefetten erken seçim çıkmıyor. Ama cumhur ittifakının her iki paydaşı sürekli siyasi partiler kanunuyla ilgili teklifler getiriyor. Bu da akla erken seçimi getiriyor. Bu ülke hepimizin, her bir yurttaşımız birinci sınıf yurttaştır. Siyasi bir yol haritasının sonu olmaz. Kutuplaşmamış geleceğe umutla bakan gençlerimizin umudunu yeşertmek için, yeniden demokrasi, adalet ve hukuk düzeninin tesisi için çıktığımız yolda Allah bizi mahcup etmesin. Milletin de Millet İttifakından yana tavır alacağına inanıyorum.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.