Dolar 34,6547
%0.03
Euro 36,3260
%-0.15
Altın 2.940,520
%0.3
Bist-100 9.636,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Kocaoğlu: Bayramdan sonra eylem var

Kocaoğlu: Bayramdan sonra eylem var

Dün gerçekleşen ve AK Parti İzmir Milletvekili ve Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile ekonomi camiasının önde gelen isimlerinin katıldığı İzmir Ekonomi Zirvesi’nde yaşanan gelişmeleri masaya yatıran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu çarpıcı açıklamalarda bulundu. İzmir’in kalkınması için gerekli yol haritasının ellerinde olduğunu söyleyen Kocaoğlu, “İzmir geri kaldı demekle olmuyor. Madem İzmir için çalışacaksınız, elinizi uzatın” diyerek Ankara’ya kritik bir çağrıda bulundu.

  • Ege Postası
  • 25.07.2014 - 16:15
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Swiss Otel’de gerçekleşen ve “teşvik zirvesi” olarak da adlandırılan İzmir Ekonomi Zirvesi esnasında İzmir’le ilgili önemli tespitlerini hükümetin üst düzey yöneticileri ile paylaşma fırsatı yakaladığını belirten Kocaoğlu,  “Teşvik tek başına bir şey ifade etmiyor. İzmir’in ekonomisinin nasıl kalkınacağı, İzmir’in nasıl sürdürülebilir şey gerçekleştirilebileceği konusunda tüm İzmir’in kanaat önderleri dilek ve isteklerini dile getirdiler. Ekonomi Bakanlığı üst düzey yöneticileri de çalışmalar ve teşvik konusunda bilgiler verdiler. Tabii işte şunu yaparsan ihracat yaparsan yüzde 5, şunu yaparsan kaçıncı gruptan, bunların hepsi neticeye götürmüyor. İzmir’in kalkınabilmesi için Büyükşehir Belediyesi’nin yerelde yaptığı yatırımların dışında merkezi hükümetin ciddi teşvik ve yatırım yapması gerekiyor” dedi.

'Kocaoğlu'ndan bayram çıkışı' Haberini okumak için tıklayınız.

“BU KENT SADECE YEREL YÖNETİMİN ÇABASI İLE KALKINIYOR”
Hükümet yatırımları ile İzmir Büyükşehir Belediyesi yatırımlarını kıyaslayan Kocaoğlu, “İstanbul Otoyolu harika. Yap-işlet-devret ile yapıyorsunuz. Yöntem önemli değil. Havaalanı yap işlet devret yönetimi ile yapıldı. Şimdi hızlı tren yapıldı, yapılacak ama bunlar kentin sadece yol ve ulaşım alt yapısı. Ekonominin hareketlenmesi için üretimin gerçekleşmesi, turizm sektörünün gelişmesi için sağlıklı doğru sürdürülebilir planlamadan başlayarak birçok ihtiyacın alt yapı, mesela fuar alt yapısını yapmazsanız fuar yapamazsınız. Kongre merkezi yapmazsanız kongre turizmini, hizmet sektörünü geliştiremezsiniz. Yıllardır konuşulan müze yerine bir arazi tahsis edipte Kültür Bakanlığı yapmazsa müzemiz yok. O zaman tarihi bölgeyi ayağa kaldırmak için siz kamulaştırma yapmazsanız, kazıları desteklemezseniz, oradaki değerlerin restore edilmesi için kaynak ayırmazsanız oradaki tarihi bölgeyi ayağa kaldıramazsınız. Körfezin temizlenmesi için para harcamazsanız, proje üretmezseniz körfezi temizleyemezsiniz. Arıtmalar içinde öyle. Bizi görevimiz yaptık. Körfezi de biz temizliyoruz ayrı mesele. Sadece yerel yönetimin çabasıyla kent kalkınıyor. Biraz da hükümetin kentin zorunlu ihtiyaçlarını destek vermeleri durumunda, alt yapı eksiklerimizi daha kolay, daha çabuk tamamlayacağız. Ben hem yerel yönetimlere verilen izin konusunda hem de merkezi hükümetinde ekonominin sektörlerin gelişmesi için yapması gereken acil konuları dilim döndüğünce birkaç örnek vererek anlattım. Bunların üzerinde ısrarla durulması gerekiyor. Yerel yönetimler, kenti en iyi bilen kurumlar. Planlamanın müştereken yapılması, fikir alışveriş bulunarak yapılması gerekmektedir. Yoksa yukarıdan ben bunu böyle gördüm, yahut İzmir’den birilerinin yönlendirmesiyle planlar yaparsanız bu planların kente ne getireceği, sürdürülebilir olmadığı, çevreye ulaşıma ne zarar vereceği, statlarda olduğu gibi ne zarar vereceği konusunda bu sefer işte o istedi, bu istemedi, öyle yapıyorum, böyle yapıyorum dersiniz. Başından beri bu statların yapılmasının doğru olmadığı, Örnekköy’de bir stat yapılması karşı tarafta bir stat yapılmasının doğru olduğunu söyledik. İşimiz olmaması rağmen elimizi taşın altına da koyduk. Tamam burayı istemiyorsun, o zaman neyi istiyorsu? Katkı koymak istiyorum, yahut yapmak istiyorum. Çözüm üretmeden önermek sadece havada kalan bir şeydir. Siz bir şeye karşı çıkıyorsanız karşı çıkma gerekçelerinizi söylemeniz gerekmektedir. Bu da yeterli değil nerede nasıl yapılacağını, kendinizin de nasıl katkı koyacağımızı söylememiz gerekir. Çözüm üretmek bu. Kenti kalkındırmak bu” dedi.

“BANA OY VERMEYEN YÜZDE 35’E HİZMET GÖTÜRMEYECEK MİYİM'”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, hükümet tarafından İzmir’e yönelik izlenen politikaların yanlış olduğunu belirterek, “Sözün özü kente doğru bakacaksınız” dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kent insanına doğru bakacaksınız. Size yüzde 35 oyla, diğerine yüzde 50 oyla. Şimdi yüzde 35’ine bakmamak, yüzde 50’sine bakmamak yahut ben burada iktidar olamadım diye cezalandırmak yanlış. Bu şekilde bakarak ondan sonra kent geri kalıyor, kentin şu olması lazım, bu olması lazım demek olmaz. Bunlar ne benim belediye hizmetlerim ,ne yereldeki iktidarın yapacağı işler. Mazeret üretmeye de hakkım var. Ama ben mazeret üretirsem İzmirliye ayıp yapmış olurum. Nede? 12 yıldır iktidarda olan AK Parti’nin mazeret üretmeye, şunu yapacağız bunu yapacağız demeye mazeret üretmeye şeyi var hakkı var. İzmir’in kalkınması için çalışıyoruz. Bizim yol haritamız belli. Yapılacak işler belli. Çalışmışız, İzmir’in kanaat önderleriyle beraber… Sayın Bakan termal OSB’ler kuralım diyor, çıkarttığımız arazi tahsisi alamadığımız termal orada çürüyor. İzmir’e eğer samimi yaklaşılırsa, İzmir’in varlıklarına, zenginliklerine hemen yapılacak işlerine bakılırsa, biz devamlı alt yapı hazırlıyoruz, sektörleri ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Türkiye’de yarımada nasıl kalkınır, yarımadanın stratejik planını yapmak için ciddi çabalar harcadık çıktı ortaya. Bu yol haritasını belirlemek, aklı ve bilimi kullanmak önemli. Ben oradan bunu yapacağım, şuradan şunu yapacağım demek çözüm değil. Kentliyle beraber hem üreticiyle, hem sanayicisiyle, hem ihracatçısıyla beraber kalkınmak önemli. Kalıcı kalkınmayı tüm kentle beraber sektör temsilcileriyle beraber olacak bir şey. Bizde bu üçüncü dönemimizde sürekli sektör temsilcileriyle her konuda toplantılar yapıyoruz. Yol haritalarını belirliyoruz. Onların bilgi birikiminden ihtiyaçlarından hareket ediyoruz ve bir proje haline getirip yaşama geçirmeye çalışıyoruz. Bu tarihi bölge için böyle, kıyı düzenlemesi için böyle, tarım için böyle, kentsel dönüşüm için böyle, yarımada için böyle körfez için aynı bu çalışmaları biz sürdüreceğiz” diye konuştu.



“BİR AVM SEVDASIDIR GİDİYOR…”
İzmir’le ilgili dile getirilen eleştirileri haksız bulduğunu kaydeden Başkan Aziz Kocaoğlu, iktidara veryansın ederek şunları kaydetti: “12 sene iktidarda olacaksınız, İzmir kalkınmadı, kalkınmıyor diyeceksiniz. Gelin İzmir’i kalkındıralım. Hepsinden kolay, çünkü her şey var... Morale ihtiyaç var, biraz da çok cüzi yatırım yapmaya ihtiyaç var. Mesela İnciraltı’nda sağlık konseptinde bir sağlık kampüsü kuralım. Sağlık kampüsünün önüne 300 dönümün içine yani tam orta noktasının içine AVM koyarsan orası sağlık merkezi olmaz kardeşim. Bunu da dünyada çocuğa söylesen bilir. Onu oraya koyduğunuz zaman sağlık merkezi olmaz. 300 dönüm AVM’nin sirkülasyonu, otoparkı, egzozu zaten oraya perişan eder. Bunu herkes bilir. Bunu da bile bile onu niye oraya yapa? Tabii ki kentler rant üretir. Bu rantı paylaşmakta adil olmak gerekir. Ama yani illa rant üreteceğim diye bir AVM aşkıdır devam ediyor… Şunu yapacağım, bunu yapacağım, marina yapacağım, AVM yapacağım… Stat yapacağım 7 bin metrekare, zaten bunun görüneni 7 metrekare işyeri. Stat zaten sığmıyor altına üstüne. Ben buraya stat yapayım, ama stadı da beleşe getireyim... Yok böyle bir şey... Stat yapayım, beleşe getireyim. Karayollarının arazisini satayım, istinat mahkemesine yeşil alanı belediye versin. İstinat mahkemesine yeşil alanına imar veriyoruz. Oradan 800 metre öbür taraftaki karayolları arazisine hatta bir tanesi 400 metre satıyor. İstinat mahkemesi başkanımız, başsavcılarımız geliyor yok yer falan. Tamam hadi diyoruz madem istinat mahkemesi gelecek diyoruz yeşil alan eski fidanlık yapıyoruz arkasından bakıyoruz karayolları şantiye alanı satılıyor. Bunu anlamak, buna bir kentlilik bilinciyle bakmak, aklı ve bilimi kullanmakla bunları bağdaştırmak mümkün değil. Esas problem bu. Yoksa bu kentin kalkınması, Türkiye’de her sektörde çalışmış, devleti özel sektörü dahil olmak üzere hepsinden de yüzünün akıyla çıkmış bir kardeşiniz olarak bu kente en çok yatırım yapılmasını, bu kentin en çok kalkınmasını isteyen kişilerin başındayım, bir de belediye başkanı olarak bunun onurunu yaşayacağım ve de görevimi yapmış olacağım. Efendim istemiyor. İstenecek şey var, yapılacak var, yapılmayacak şey var. Gel oturalım kuralı birlikte kuralım. Ben size mahsurunu söyleyeyim, siz bana mahsurunu söyleyin. Ben zaten samimiyim. O zaman çözülmeyecek yapılmayacak hiç bir şey yok.”

BAYRAMDAN SONRA EYLEM
Dün gerçekleşen zirve esnasında İl Özel İdaresi’nin kriz yaratan taşınmazları ile ilgili yaşanan çıkmazı da bakanlara aktardığını dile getiren Kocaoğlu, “Zaten kürsüden her şeyi aktardım. Sıfır çektim dedim. Birde Nihat Zeybekçi’ye Ankara’da takip ettiğimiz işlerle ilgili bir dosya takdim ettim. Sanıyorum bayramdan sonra da meclis üyesi arkadaşlarımıza diğer milletvekili arkadaşlarımıza da çalışmalarımızı göndereceğiz. Bundan sonra mallarla ilgili yargıda hakkımızı arayacağız ve hakkımızı yargıda alacağız. Bayramdan sonra eylem sürecine başlıyoruz. Yasal olarak gerekli her türlü mücadeleyi yapacağız. Yeter ki İzmirli hemşerilerimiz bizimle yanımızda olsun, birlikte karar verelim, birlikte yürüyelim” dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.