Kocaoğlu ile A'dan Z'ye seçim gündemi: Bakan Eroğlu'na toplu yanıt!
Yaklaşan genel seçimler öncesinde kentte yükselen siyasi tansiyonla birlikte eleştirilerin odak noktası haline gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan gündeme dair flaş açıklamalar geldi. AK Parti’li vekil adayları ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun son günlerdeki çıkışlarına sert yanıt veren Kocaoğlu, “İzmir duruşu diye bir şey var. 7 Haziran’da bunu göreceğiz. Oy ver, yatırım yapayım demekle olmaz. AKP’nin bu mantıktan çıkması lazım. Sıfır oy da çıksa bu kente hizmet etmek zorundasınız” diyerek muhalefete seslendi. Kocaoğlu ile A'dan Z'ye seçim gündemi
- Ege Postası
- 02.05.2015 - 09:24
“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ HÜKÜMETTEN FAZLA YATIRIM YAPTI”
Sözlerinin başında yaklaşan seçimlerle birlikte gündeme gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile AK Parti’nin İzmir’e yönelik 466 seçim vaadini değerlendiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, geçmişte sunulan projeleri de hatırlatarak, “Ben diğer siyasi parti milletvekillerinin yerinde olsam, bu projelerin listesini isterim. Bu listeyi gören var m? Projelerin yeri tek tek yazılmış m? Ne olduğu belirtilmiş m? 35 proje, 1414 proje, 466 proje… Projenin rakamsal büyüklüğü kente yatırım yapıldığı anlamına gelmiyor. Bakan İzmir’e 28 milyar TL yatırım yapıldığını söylüyor. Bunun açılımı nedi? Bu yatırımlar nelerdi? Sorulması gerekir. Devlet İstatistik Enstitüsü’ne göre yapılan yatırımlar 7 milyar TL’dir. Açıklanan rakamın 4’te 1’idir. Büyükşehir’in yatırımları ise 8 milyar TL’dir. Büyükşehir’in yatırımları merkezi hükümetten fazladır. 28 milyar demekle 28 milyar yatırım yapılmıyor. Böyle bir yatırım yok… İstanbul Otoyolu’nu İzmir’e, Ankara hızlı trenini İzmir’e yazarsanız, o ayrı bir konudur... Merkezi hükümetin İzmir’e fiilen yaptığı yatırım 12 yılda 7 milyar TL’dir” dedi ve iktidar partisinin İzmir’de başarısız bir tablo çizdiğini dile getirdi.
İZMİR “OYU VER, YATIRIM YAPAYIM” DEMEKLE ALINMAZ
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin İzmir’e yönelik politikalarına da yorum getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, “Eleştiri değil, hizmet” diyerek şunları söyledi: “AKP tarafından İzmir’in mutlaka alınması gayreti var. Bu hepimizin bildiği realitedir. Her parti İzmir gibi bir kentte yerelde iktidar olmayı ister. Bu hizmet yarışı ile olur. Seçimden seçime gelip vaat edip gitmekle olmaz. 35 projenin en az 30’una başlanması ve bir kısmının sonuçlanması gerekirdi. Elimizde o projelerden ne va? İzmir’i almak için İzmir’de çalışan insanı yıpratmanız gerekir. Muhalefetin iktidar olduğu bir belediyede, İzmir’i almak için tabii ki Büyükşehir üzerinden bıkmadan, usanmadan vurmak gerekir. Hedef tahtası haline getirmek gerekir. Buna bir şey demiyorum. Ama bunun kurallar içerisinde olması gerekir. Aka kara demekle, bel altından vurmakla, devlet olanaklarını boğazını sıkma için kullanmakla olmaz. Çalışarak olur. Gelin çalışın, yatırım yapın… Gerçekten İzmir’e 28 milyar TL yatırım yapın. İzmir, Türkiye’nin kalkınmasında kaldıraç olacak bir şehirdir. İzmir’in farkı budur. “Oyunu ver, yatırım yapayım” demeyin. Yatırım yap, çalış, İzmirli özgür iradesi ile sizi takdir etsin. İzmir’den sıfır oy da çıksa yatırım yapmak zorundasın. Oyunu isterse versin, istemezse vermesin. Biz 30 ilçeye aynı nazardan bakıyoruz. Merkezi hükümet de 81 ile aynı şekilde baksın. AKP’nin bu mantıktan çıkması gerekir. Belli yerlerde bu durum, bu politika oy getirmiş de olabilir. İzmir duruşu diye bir şey var. 7 Haziran’da bunu göreceğiz.”
BAKAN EROĞLU’NDAN KATKI İSTEDİ
Son günlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik eleştirilere toplu yanıt veren ve Orman ve Su İşler Bakanı Veysel Eroğlu ile AK Parti İzmir Milletvekillerine seslenen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Sayın Orman ve Su İşleri Bakanı İzmir’in konularına ister istemez çok vakıf değil. Bilgilendirme ile açıklama yapıyor. Yüzülebilir körfez ve Büyük Körfez Projesi ile ilgili süreç devam ediyor. Problem söz konusu değil. Bu çalışmada Körfez’in suyunun sirkülasyonunun sağlanması, İzmir’in ekonomisini çok yakından ilgilendiren liman yolunun genişletilmesi, kapasitesinin arttırılması konuları var. Bu da tabi ki TCDD’nin işi. TCDD ile ortak yapılması doğru olacağı konusunda mutabık kaldık. ÇED süreci ihalesine çıkıldı. TCDD ile belediye ortak yapıyor. Proje iki yıl önce bitti ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verildi. Eksikler ileri sürüldü. Çalışmalar devam ediyor. Körfez tamamen kontrolümüz altında. ÇED sürecinin tamamlanmasını istiyoruz. Ekonominin canlanması açısından da liman içinden önemli bir projedir. Biz, Haliç’i temizledik deniliyor. İzmir Körfez’ini de temizleriz. Tabi ki destek bekleriz. Bunu birlikte götürmeliyiz. Projede tıkanıklık yok. Körfez’in yaşamasını istiyoruz” dedi.
“HAKSIZ ELEŞTİRİLERE HER ZAMAN YANIT VERECEĞİZ”
“Seçim arifesinde bu tür söylemler bir yere kadar kabul edilebilir” diyerek eleştirilere sert tepki gösteren Kocaoğlu, seçimlerin yerel seçim havasında ilerlediğini ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hedef tahtasına konduğunu söyleyerek, “Bu seçim genel seçimdir. Hükümet üyeleri ve milletvekilleri seçilecek. Yeni hükümet kurulacak. Yerel seçim değildir. Yerel seçim Büyükşehir Belediyesi üzerine oturtmak ve eleştirmek için kullanılmak bana doğru gelmiyor. Yapılan haksız eleştirilere de her zaman bilimsel işlerle cevap vereceğimizi ifade edebilirim. Büyükşehir ile genel seçimi götürmek kulvarından çıkılması gerekiyor. Yarın milletvekili olacak isimlerin kentin sorunlarını nasıl çözmesi ve kenti kalkındırması gerektiğini söylemeleri gerekiyor. Bu süreç devam ettiği müddetçe açıklamalarımızı sürdürüleceğiz. İzmir’in yakından takip ettiği bir konudur. Bu konuda hiçbir şey yapılmamış ve iş olmamış gibi görmezden gelmek doğru değil. Hadi Büyükşehir’i görmezden geliyorsunuz TCDD’yi de görmezden gelmek nasıl bir şeydir bunu anlamak zor” şeklinde konuştu.
KÖRFEZ’DE NE ZAMAN YÜZÜLECEK'
Yüzülebilir Körfez projesinin dünyaya örnek olduğunun altını çizen Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, “Dünya’da örnek bir çevre projedir. Körfez’in akıntısını engellemeyecek şekilde doğal yaşam alanı oluşturulması önerisi var. Birçok alternatif önümüzde duruyor. İzmirlilerin önerisi var. Bakandan talepleri bir an önce ÇED raporunun çıkartılması konusudur. ÇED raporunda katkı bekleniyor. Başka bir talep yoktur” diyerek Bakan Veysel Eroğlu’ndan ÇED süreci devam eden projeyle ilgili bürokratik sürecin hızlandırılması yönünde talepte bulundu. Üniversite raporları doğrultusunda körfezde yüzmenin mümkün olduğunu da hatırlatan Kocaoğlu, “Şu anda Körfez’in suyu dünyada yüzülebilir standartların içinde kalmaktadır. Herhangi bir sıkıntı söz konusu değildir. Su kalitesinin iyileştirilmesi gerekir mi, gerekir... Biz de büyük Körfez Projesi’ni bundan yapıyoruz. Yüzmenin bir mahsuru yok. Çalışmalar başlayıp da Kuzey’de sirkülasyon kanalı açılmadan şu anda yüzmeyi tavsiye etmem. Onun sorumluluğunu belediye başkan olarak almam. Fakat suyun kalitesi bilimsel olarak yüzülebilir durumdadır” dedi.
“TÜRKİYE’DE İZMİR GİBİSİ YOK”
Bir diğer önemli çevre yatırımı olan Yamamanlar Katı Atık Bertaraf Tesisi ile ilgili ÇED sürecinin ilerlediğini ve ön onayı aldıklarını belirterek sözlerini sürdüren Başkan Kocaoğlu, Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu’nun belediyenin görevlerini yerine getirmediğine yönelik söylemlerine de şöyle yanıt verdi: “Gördes Barajı’nda su kaçağının olması, suyunun boşaltılması ve müdahalenin yapılması her projede karşılaşılabilecek konulardır. O yönden eleştiri yapmayı düşünmem. Umuyorum müdahaleler kısa sürede yapılır. Kaçak da söz konusu olmaz. İzmir de suyu kullanır. Sayın Bakan’ımızın bakış açısında bize yönelik değerlendirmeler var. Dereler ıslah edilmemiş, parayı almış ama yapmamış gibi cümleler kullanıyor. Küçük Menderes’te bize bağlı olan yerlerde arıtmaları bitirdik. Ödemiş’te arıtma var. Tire’nin arıtması için çalışmalar sürüyor. Menderes’i de bitirdik. Kiraz’ı, Beydağ’ı planlıyoruz. Selçuk’taki arıtma tesisi de yenilenecek. Dere ıslahları yapılıyor. Bir problem yok. En çok üzerinde durduğumuz konulardan bir tanesidir. Yine Menderes’te Tahtalı Barajı’nda açıklamalar yaptı. Orada kamulaştırılacak alan kalmadı. Göl mutlak alanında her şey tamamlandı. Dere mutlak alanlarının kamulaştırılması sürüyor. İddia ediyorum, Türkiye’de orası gibi korunan, hatta onun yarısı kadar korunan başka havza varsa konuşmaya hazırız. Bunu herkes bilir. Ankara da iyi bilir. Niyet okumayı sevmem ama söylem gelişiyor. Havza büyükmüş, güzelleştirilebilir, imara mı açılmak isteniyor. Havza küçülecek derken belirli kısmı çıkartılmak mı isteniyo? Bunu da en iyi bilen kurum DSİ’dir. Havza ve gölü bellidir.”
“SEÇİME 45 GÜN KALA KIRSALDA KALKINMA VAATLERİ İLE GELDİLER”
AK Parti’nin kırsalı destekleme vaatlerine ve çiftçiye yönelik yardım yapılacağı şeklindeki sözlerine İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarını örnek gösteren Aziz Kocaoğlu, “Bakanın zorlamaması gerekir. Ben kırsal ile 11 senedir uğraşıyorum. Hiç terk etmedim. Hiç ucunu bırakmadım. Her yerde alan çalışması yapıyoruz. Türkiye’ye örnek olduk. Keşke projelerimiz okul sütü projelerinde olduğu gibi örnek alınsa... Seçim döneminde verilen sözler seçimden sonra da devam etsin. Merkezi hükümete tarıma yüzünü dönse, teşvik verse, tarım kalkınsa, tarım-hayvancılık ürünü ithal etmekten kurtulsa, kim yaparsa yapsın seviniriz... Bizim amacımız n? Siyaset yapmanın amacı ülkeyi kalkındırmak değil m? Bizim 11 senedir yapmayı çalıştığımızı seçim arifesinde 45 gün söylemek süreci nasıl süreci etkiler bilmiyorum. Eğer seçimden sonra AKP iktidarda kalırsa ve söylemleri sürdürürse tabi ki etkiler… Seçimdeki vaatler yapılmaz ise olmaz. Gediz gibi olmaz ise etkiler. Bu konuda samimiyetini ispat etmiş bir belediye, siyasi felsefe var. Bunun 11 senelik uygulaması var. Üç tane seçim nutku ile olacaksa bilmiyorum. İzmirli hemşerilerimizin takdirine sunarız” dedi.
LAF OLSUN TORBA DOLSUN: BAKANLIĞIN YAPTIĞI BİR TANE PROJE YOK
Başkan Kocaoğlu, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan’ın geçtiğimiz günlerde katıldığı bir programda imar problemi yaşayan vatandaşlara yönelik “Belediyelere gitmeyin bize gelin” sözlerine ve belediyenin kentsel dönüşümde başarısız olduğuna dair eleştirilerine ise şöyle karşılık verdi: “Orada sayın il müdürü konuşuyor… O konuşmada “yasalsa” diyor. “Yasal problemi yoksa” diyor. İki ay bekleyin. Yasal engeli yoksa, belediyeler vatandaşın işini niye yapması? Bu İzmirlinin seçtiği belediyeler, başkanlar, bürokrasi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bürokratından ve il müdüründen daha mı az seviyo? O laf torba dolsun lafıdır. Seçim arifesinde kafa bulandırmaktır. Kentse dönüşümde bitiremediğimiz projeler var. Ama 6306 sayılı yasa çıktıktan sonra bakanlığın yaptığı bir tane proje yoktur. Uzundere’de geldiğimiz noktaya gelen de yoktur. Bizim geldiğimiz noktaya gelen yoktur. Kentsel dönüşümde ‘şu kadar yaptık’ dedikleri konu da parsel bazında yenileme ve tapu gaspıdır. Çürük raporu alıp, o binayı gasp etmedir. O kentsel dönüşüm değildir. Orada yaşayan vatandaşların gayrı menkul ve tapularının gaspıdır. Bunun kentsel dönüşümle ilgisi yoktur. Bina bazında yenilemedir. Yık binayı yap binayı kentsel dönüşüm değildir. Hani nerede sosyal donatı alanı' Neresinde yeşil alan artt? Böyle kentsel dönüşüm olur mu'”
KORDON İÇİN SON SÖZÜNÜ SÖYLEDİ: YÖNETMELİĞİ BEN ÇIKARTMADIM
Yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın geçtiğimiz aylarda yayınlanan ve İzmir’de Kordon başta olmak üzere birçok bölgede kaosa yol açan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği ile ilgili eleştirilere de açıklık getiren Kocaoğlu, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınladığı tek tip imar yönetmeliğinde ne yazıyorsa ona adapte ettik. Bazı planlamaların ve arsaların üzerinde ‘8 kat’ diye yazıyor. Bazı yerlerde ise ’24.80 metre’ yazıyor. Sekiz katlı yerlerde bu yönetmelikler kullanılıyor ama 24.80 metrede yükseklik sınırlı olduğu için uygulanmıyor. Biz karar aldık ve hepsi ‘8 kat’ yazılacak. O hak kullanılacak. Eşitsizliği, adaletsizliği ortadan kaldırmaya çalıştık. Konutu kimsenin 3,5 metre yapacağı yok. Ama otelin o şekilde yapma zorunluluğu var. Benim gönlümden geçen konut alanlarının 3 metre olması, turizm tesislerinin, iş hanlarının 3,5 metre olmasıdır. Bu daha gerçekçidir. Yönetmeliği ben çıkartmadım” diyerek konu hakkında yorumda bulundu.
“YER VARKEN, KÜÇÜK STAT YAPMAK YANLIŞ”
Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, iki yıldır bitmek bilmeyen stat kriziyle ilgili yaptığı yorumda ise Gençlik ve Spor Bakanlığı’na yüklenerek, “Stat konusuna niye karşı olduğumuzu defalarca söyledik Yasal yollardan kentin hakkını aramak için uğraştık. Örnekköy’de yer varken Yalı’ya küçük stat yapmanın yanlış olduğunu bu kentte yaşayan herkes görecektir. Yine Güney’de bir yere stat yapılması doğru olacaktır. Biz, stadı yapmalarında mani yoktur. Yasal olarak sıkıntıları da yok. Biz neyin yanlış, neyin doğru olduğunu söyleriz. Yasal yollara da başvururuz” diye konuştu.
TÜNEL YORUMU: KARAYOLLARI ÇÖZECEK
Son günlerde kentin kalbinde Konak Tünelleri ile başlayan trafik çilesi ve önümüzdeki dönem yaşanacak yoğunluğu çözecek makamın belediye olmadığını hatırlatan Kocaoğlu, “Su konusunda DSİ bir numaradır. Yol konusunda da, tünel konusunda da Türkiye Cumhuriyeti Karayolları Genel Müdürlüğü bir numaradır. Konak Tüneli’ni planlayan kurum, Konak Meydanı ve çevresindeki trafik yoğunluğunu ve güzergahları ve bunun yaratacağı sorunları çözecek proje çalışmalarını yaparak uygulamak zorundadır. Ne olacağını yaşayıp göreceğiz…” dedi ve Karayolları yetkililerini göreve davet etti.
ÇERÇİOĞLU’NA DESTEK ÇIKTI
Geçtiğimiz günlerde yaşadıkları müfettiş baskısı sonrasında sert açıklamalarda bulunan ve mobbing davası açacaklarını duyuran mevkidaşı Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun sözlerini de yorumlayan Aziz Kocaoğlu, “Devlet kurumu içerisinde müfettişlik kurumu, kontrolörlük, Sayıştay olmazsa olmazdır. Aynı mahkemeler gibi. Tabii ki, Sayın Çerçioğlu da bunu bilir. Müfettişlik muhalif belediyeleri taciz boyutuna gelmemelidir. Başkan bunu söylüyor ve ‘Müfettişler bizi taciz ediyor, çalışamaz hale geliyoruz, belediye kilitleniyor’ diyor. Mobbing de bu değil mi'” sözleriyle benzer süreci İzmir’in de yaşadığına değinerek, haksızlık varsa bunun giderilmesi gerektiğini kaydetti.
TT59N_news_medium.jpg)
Yorum Yazın