Kocaoğlu ile canlı yayında kent ve siyaset gündemi!
Yaklaşan seçimler öncesinde AK Parti’nin eleştiri yağmuruna tuttuğu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, katıldığı TV programında canlı yayında kent ve siyaset gündemine dair önemli açıklamalar yaptı. Kocaoğlu ile canlı yayında
- Ege Postası
- 26.05.2015 - 22:47
O VEKİLE SERT ÇIKTI: YAZIKLAR OLSUN DEMEKTEN BAŞKA ÇARE YOK
Sözlerinin başında geçtiğimiz günlerde AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’in skandal yaratan ve kentten büyük tepki toplayan 33 maddelik “İzmir raporu” başlığı altındaki değerlendirmelerini yorumlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, söz konusu söylemlerle ilgili kararı İzmirlilerin 7 Haziran’da sandıkta vereceğini belirterek şunları söyledi: “İzmir’e ve İzmirliye tarifi, kelimesi, izahı mümkün olmayan bir saldırıda bulundu. Parlamenterlik yapmış birine hiç yakışmadı. Bu ayrı bir ruh hali. Ayrı bir psikolojisi var sanıyorum. AKP’lilerde yıllardır biz buna benzer nitelemelerin hepsini yaşadık. Sanırım, İzmir’i ve İzmirlileri bilmiyor… İzmir’i bilecek hali yok… İzmirlilerin ve İzmir’in yaşam biçimine saldırdı. Haşhaşi dedi, eroinman, esrarkeş dedi. İzmir’e böyle nitelendirmelerde bulundu. Yazıklar olsun demekten başka çare yok. İzmirli bir aday da bu nitelemeyi destekleyen mesajlar attı. Onunki artık iyice çılgınlık… Ayıptır, günahtır, bu nasıl laftır diyorsunuz… İzmir’in ekmeğini yiyen biri, madem İzmir’e bu kadar nefretin vardı, seçime on beş gün kala mı bu nefretini kusuyor İzmir’? İzmirli o Sayın muhterem kişiye gereğini yapmaz m? Onu parlamentoya göndermemek için gereğini yapacaklarına inanıyorum.”
İZMİR AKP TARAFINDAN CEZALANDIRILIYOR
Genel seçimler öncesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi ve kendisinin hedef tahtasına oturtularak üst üste eleştirilere maruz kalmasına da değinen Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Sadece politikacı eleştirse, tamam siyaset yapıyor diyeceğiz. Müsteşar, bölge müdürü, genel müdür, il müdürü siyaset yapar m? Derinlemesine baktığınız zaman İzmir AKP tarafından cezalandırılıyor. AKP İzmir’e gerektiği gibi yatırım yapmıyor. Sadece söylemde yatırım yapıyor ve bol vaatte bulunuyor. Seçimden sonra da gidiyor. Rakamlar da bunu söylüyor. İzmir ile İstanbul ve Ankara arasında uçurum var. Bunu nasıl kapataca? Ben on senede 7 milyar 900 milyon TL yatırım yapmışım, koskoca hükümet 12 yılda 7 milyon TL yatırım yapmış. Bunu nasıl örtecek, nasıl izah edece? Hedef şaşırtması lazım. Hiçbir vilayette seçim öncesi belediye başkanı konuşulmuyor. Burada kime vurursan toz kaldırırsı? Diğer belediyelere vursalar toz kalkmaz. Ben yapılanın niye yapıldığını bildiğim için korkmuyorum. Cevabını da veriyorum. İzmirliler de gereken cevabı verecektir. Sonucu İzmir kamuoyu da görecektir.”
“BEL ALTI VURSALAR DA…”
Konuşmasının devamında Büyükşehir Davası’na getiren Başkan Aziz Kocaoğlu “Bizim başımıza gelenin hiçbir belediye başkanının başına gelmesi mümkün değil. Bundan şikayetçi değilim. Kentim için çalışıyorum. Dövseler de, bel altı vursalar da, köşeye de sıkıştırsalar da, çalışıyorum. İzmirli beni üç dönem belediye başkanı yaptı, daha ne yapacak'” diyerek iktidara yönelik sert eleştirilerini sürdürdü.
İZMİRLİ SİZE NASIL GÜVENSİN'
İzmir’de genel seçimlerin yerel seçim havasında geçtiğinin altını çizen Kocağlu, şöyle devam etti: “Niye 80 vilayette seçim belediye üzerinden götürülmüyor da burada götürülüyo? Para isteyen yok, arsa isteyen yok. İmza istiyoruz. Biz gittiğimizde nasıl bahane, yok üretildiğini, başkası aynı şey için gittiğinde de nasıl olur üretildiğini en iyi bilenlerden birisiyim. Muhalif belediyelerin en büyük belediye başkanıyım. Diğer illerdeki kamu rakamları, 24 saatte izin almaları, Ankara’nın metrosuna 925 milyon lira, İstanbul metrosuna 750 milyon lira ayrılması, İzmir’in yine koca bir sıfırla karşılaması, beni de İzmirlileri de üzüyor. Nasıl aynı nazardan bakıyorsunuz, nasıl ayrım yapmıyorsunu? Bakmıyorsunuz… Ben bunu bakanlara bile söyledim. İzmirliyi tehdit ederek, İzmirliyi köşeye sıkıştırarak oy alamazsınız. İzmirliye hizmet edeceksiniz, İzmirliyi seveceksiniz, yaşam şekline müdahale etmeyeceksiniz, İzmirliyle barışacaksınız. Başbakan geliyor size, yaşam biçiminize müdahale edilmeyecek diye garanti veriyor. Diğer yanda haşhaşi diyen vekile İzmirli aday destek veriyor. Nasıl güvensin İzmirli şimd? Güven tesis edemediler. Kafanda tilki dolaşarak güven tesis edemezsiniz. İzmirli mi baktı mı görecek, size inanacak…”
YAPMIYORUM DERSE BİZ YAPARIZ
Geçtiğimiz gün Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açılışını gerçekleştirdiği Konak Tünelleri’nde yaşanan üst geçit krizi sonrasında Karayolları Bölge Müdürü Abdulkadir Uraloğlu’nun sözleriyle başlayan tartışmaya açıklık getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Derdim çoktur, hangisine yanayım… Bu zat-ı muhterem, fuar girişini 2010’dan beri engelleyen muhteremdir. Burada yazışmaya başlıyorlar. Temel ne zaman atıld? Sen ne zaman yazı yazdı? Nisan ayında proje yok, hiçbir şey yok… Siz tarihi meydana geliyorsunuz, Bahribaba Parkı’nın göbeğine, üst geçit yapacaksınız izin istiyorsunuz. Proje var mı, yok… Sonra proje geliyor, üst geçit yetersiz… Seçimde gerekçe üretmek için, laf üretmek için bunu yapıyorlar… Bu arkadaş üç aydır yok. Gitti seçimde AKP’den aday oldu. Karadeniz’de milletvekili adayı oldu, sonra geldi eski görevine geri döndü. İşin bir ayıbı vardır ya… Seçime kadar konuşmazsınız… Atadılar tekrar, böyle bir hak var. Seçime kadar konuşmayayım, başkanı hırpalamayayım der. Sen koskoca Karayolları’nın bölge müdürsün. Sen bürokratsın, devlet adamısın… Niye ben yapayım'. Ben görevim neyse onu yapıyorum. Çok acilse, kent için görevim olmayanı da yapıyorum. Ben karayollarından güçlü müyüm, koskoca devlet kurumu... Kendi yapacak. Yapmıyorum derse ben yaparım… Çıksın yapmıyorum desin, ben projelendireyim, köprü yapayım… Yapmıyorum derse seve seve yaparım, bugüne kadar yüzlerce köprü yaptım” diyerek çağrıda bulundu.
NİYE YAPAMADIN'
AK Parti’nin 35 proje, 466 proje ve seçim vaatlerine yönelik de yorum yapan Kocaoğlu, “Ben 12 senede metroyu bitirdim. Siz neden Paterson Köşkü’nü bitirmedini? Restore edelim, size geri verelim, yeter ki bu eser kurtulsun dedik. 22 sene evvel burada bir kültür merkezi yapıldı. 12,5 senedir AKP iktidarda. Niye yapamadı? Bir işi sürüncemede bırakma… Ben metroyu sürüncemede bırakmadım. Niye buraya para ayırıp yapamadını? Sayın Veysel Bey siz Gediz’de ne zaman balık avlayacaktını? Şimdi Gediz’i ağzınıza bile almıyorsunuz… Çevre ve Şehircilik İl Müdürü, Gediz’in kurtulması için proje hazırlıyoruz dedi. 2012’de söz verdiniz, İl Müdürü proje hazırlayacağız diyor... Bu ne biçim bakı? Bu ne biçim duru? Baraj yapıyorsunuz, metro yapıyorsunuz, aksilikler olabilir, bunlar büyük projeler. Yağmur yağdı diye eleştirilmez. İzmir yarım saatlik yağmura teslim oldu diye Başbakan eleştirilmez. Afetle, felaketle siyaset yapılmaz. Ancak destek olunur. Ben genel başkanımdan bugüne kadar en ufak bir eleştiri bile almadım. CHP’nin farkı da bu…” ifadelerini kullandı.
CEVAP VERMEYELİM Mİ'
Seçimler öncesinde siyaset yaptığı yönündeki eleştirilere ve AK Parti’li isimlerin açılış törenlerindeki tavrına gösterdiği sert tepkiye yanıt veren Başkan Kocaoğlu, “Bunlar seçim için planlanan yatırımlar değil. Her şey normal sürecinde gidiyor. Bitmeyen işi açamazsınız. Bunların hepsini organize de etseniz, 40 güne sığdıramazsınız. Her Cumartesi Büyükşehir Belediyesi ya temel atıyor, ya açılış yapıyor, ya bir etkinlik yapıyoruz, icraate dayalı protokoller imzalıyoruz. Kışın bürokrasi mutfakta çalışır. Baharla birlikte hepsini yapmaya başladık. Yapacak bir sürü işimiz var… sıcak bir ortam var, seçim atmosferindeyiz. Gazeteleri açıyorsunuz, Adalet ve Kalkınma Partisi’nden birileri size mesnetsiz, yahut İzmir’e mesnetsiz bir ithamda bulunmuş. Oradan gidiyorsunuz kürsüye çıkıyorsunuz, siz buna cevap vermeyecek misini? Bundan doğalı var m? Bunu yapmazsak onları kabullenmiş oluruz. Sineye çekmiş oluruz. Ben mutfakta çalışıyorum, konuya vakıfım” dedi.
“PROJE AKP’Lİ BELEDİYENİN OLSAYDI 5 GÜNDE ONAY GELİRDİ”
“ÇED’i alacağız” diyerek “Yüzülebilir Körfez” için son sözünü söyleyen Kocaoğlu, geciken Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde siyasi faktörlerin rol oynadığını savundu ve ”Körfezi temizleyeceğiz. Bekleriz… Bunun altında siyaset var. Hiçbir eksik yok. İl başkanı, milletvekili, bakan, herkes şu eksik, bu eksik diye konuşuyor. Hazırlanan proje, samimiyetimle söylüyorum, AKP’li bir belediyenin projesi olsaydı, 15 Mayıs 2013’te müracat ettik, 20 Mayıs 2103’e kalmaz rapor alınırdı. İlk toplantıda rapor verilirdi. Projenin hiçbir eksiği yok. Burada mis gibi siyaset var, siyaset kokuyor bu. İktidarın İzmir’ bakışının cezalandırmak üzere olduğu bir gerçek. ÇED’e de böyle bakacak... Nükleer santrale, taş ocağına, maden ocağına ÇED istemiyorsunuz, Efemçukuru’nda tüm bilimsel raporlara rağmen ruhsat veriyorsunuz, körfezi temizleyecek dünyanın en önemli çevre projesine onay vermiyorsunu? Bunda ne va? Kirletmiyoruz, üretim yapmıyoruz, çevreyi kirletmiyoruz… Burada duraksayacak, burada öküzün altında buzağı arayacak ne va? Burada olmazı göstermek için uğraşan bürokrata da yazık… Ben İzmir Körfezi’ni temizlemek istiyorum, tamam limana ÇED çıkartma… Hadi TCDD’nin işi…” diye konuştu.
KÜSKÜNLER İÇİN NE DEDİ'
Hafta sonunda CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de gerçekleştireceği mitingle ilgili sorulara “Mitingle ilgili benden bir talebi olmadı. O il başkanlığının işidir” diyerek yanıt veren Aziz Kocaoğlu, geçtiğimiz yerel seçimlerde CHP’den ayrılarak, DSP’ye geçen “küskünler” ile ilgili de şunları kaydetti: “Gelsinler ya da gelmesinler diyerek ben karar veremem. Buna genel başkan ve parti meclisi karar verecektir. Siyasete bakış açım olarak hep aynı şeyi söylüyorum. Beni eleştirenler olabilir. Bir partili, genel başkanı da, partiliyi de beğenmeyebilir, eleştirebilir de, bu doğaldır, demokrasinin de gereğidir. Parti bir aidiyettir. Herkesin her türlü hatası affedilebilir. Ama affedilmemesi gereken, partinin aleyhinde çalışan, partiye seçim kaybettirmek gibi bir duruma alet olan kişi veya kişilerin bir daha o partide siyaset yapmamaları gerekir. Siyasette her türlü makama gelebilirsiniz, ama siyaset meslek değildir. Siyaset yapmak bir karardır, bu kararın ceremesini çekmek zorundasınız. Partiye zarar veren kişiye buyursun gelsin, burada siyaset yapsın demek doğru değildir. Başka partiden aday olmuş, oyları bölmüş… Rakip olmuşlar. Herkesin bir siyasi görüşü var. Bunu tasvip etmiyorum. Ben bunu söylüyorum. Gerisi ilgili kurumların işidir.”
Yorum Yazın