Dolar 34,5338
%-0.02
Euro 36,2525
%0.68
Altın 2.968,110
%-1.24
Bist-100 9.550,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Kocaoğlu'ndan çarpıcı FETÖ mesajları

Kocaoğlu'ndan çarpıcı FETÖ mesajları

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Habertürk TV'de katıldığı canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu. Kocaoğlu, "Aziz de FETÖ'cü dendi. Aziz FETÖ'cüleri koruyor dendi. Şimdi de FETÖ'cüleri teslim etmiyor deniyor. Bende FETÖ'cü yok.Benim FETÖ'yle,FETÖ'cüyle hiçbir ilişkim yok" dedi. Kocaoğlu canlı yayında konuştu

  • Ege Postası
  • 09.06.2017 - 08:03

EGE POSTASI - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Habertürk TV'de katıldığı canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz darbe girişimi, FETÖ ve beraat ile sonuçlanan Büyükşehir Davası hakkında çarpıcı ifadeler kullandı.

"BEN FETÖ'YÜ DEĞİL, DEVLETİ BİLİRİM"

Büyükşehir Davası ve FETÖ mağduriyeti üzerine yorum yapan Başkan Kocaoğlu, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlattı.

Kocaoğlu şunları söyledi:

"Aziz de FETÖ'cü dendi. Aziz FETÖ'cüleri koruyor dendi. Şimdi de FETÖ'cüleri teslim etmiyor dendi. Bende FETÖ'cü yok ki... Bizim üst düzey yöneticilerimiz içerisinde kimse bulunamadı. Ben FETÖ'cülerle iş yapmadım ki, belediye bünyesinde FETÖ'cü olsun. Valilikten bir yazı geldi. Birisi şikayet etmiş. Askeri kışlaların önüne otobüsleri koymuşum, darbecileri istedikleri yere taşımışım diye şikayet edildim. Barikat kurmak için 83 tane otobüs istediler, verdik. Kayıt da aldık. Tutanaklı verdik. Sonra valiliğe bu tutanakları sunduk. Benim FETÖ'yle, FETÖ'cüyle hiçbir ilişkim yok. Ben devletten, milletten yanayım... FETÖ'den şikayetçi değilim. Bana bu operasyonu yapsalar da değilim. Dünyanın öbür yanına gitmiş, yerleşmiş bir adam. Bana bunu polisi, hakimi, savcısı yapmadı. Türkiye Cumhuriyeti'nin polisi, savcısı, hakimi yaptı. Şikayet etmemin bir anlamı yok. Ben Amerika'daki adamı şikayet etsem ne olaca? Burada devlet var. Benim için devlet kutsal... Ergenekon'u da var, Balyoz'u da var... Benim nasıl yoğurt yediğimi, nasıl belediye başkanlığı yaptığımı, burada bir şey olmadığını dünya alem biliyor. Cumhurbaşkanı da, başbakanı da, milletvekilleri de, bakanları da biliyor... Aldığımız belli, sattığımız belli. Biz FETÖ'yü bilmeyiz, biz devleti biliriz. Cumhurbaşkanını, başbakanı, bakanları biliriz, devlet kurumlarını, hükümeti biliriz. Hükümet de beni bilir. Beni hükümet, devlet koruyacak. O dönem korumadı, buna izin verdi... Ben mektup yazdım, beni korumadılar... Ben FETÖ'yü muhatap tutarsam yanlış yaparım. FETÖ'yü ben getirmedim, FETÖ'cüleri de ben getirmedim. Tamam, bunları kim getirdiyse, onlara dava açayım. Ama dava da açmayacağım. Niye açayım ki, bu tazminatı devletten alacağım. Beraat ettikten sonra dava açmanın bir anlamı yok. Ben devletten para almam. Onu yapmam. Ekmeğe muhtaç olsam, kuru ekmek yerim, yine yapmam. O para bana hayır vermez. O havadan gelen paranın bana yararı olmaz."

"KONTROLLÜ DARBE" YORUMU: KILIÇDAROĞLU'NUN BİR BİLDİĞİ VARDIR

Kocaoğlu, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz'un kontrollü darbe girişimi olduğu yönündeki iddialarıyla ilgili şu yorumu yaptı:

"Bu ülke birçok muhtıra ve darbe gördü. Ben de bunların hepsini yaşadım. 15 Temmuz'un en önemli özelliği vatandaşın devletine, milletine, hükümetine sahip çıkmasıdır. Bu Türkiye'de ilk defa oldu. Ben darbelere karşıyım. Genel Başkan'ımız buna kontrollü darbe dedi. Bilmediğim şey hakkında konuşmam. Olabilir de, olmayabilir de... Fal bakma düşüncem yok. Kemal Kılıçdaroğlu'nun mutlaka bir bildiği vardır. Bilmeden bir şey söylemez. Ülkenin çıkarı için bunu açıklamanın o süreçte zarar vereceğini düşünmüş ve açıklamamış olabilir. Mutlaka kamuoyu ile bunun detaylarını paylaşacaktır."

İZMİR'DEKİ YÜZDE 50'NİN SIRRINI AÇIKLADI

Aziz Kocaoğlu, "İzmir CHP'nin kalesi mi'" şeklinde ki soruyu ise "İzmir CHP'nin kalesi değil. Burası daha çok merkez sağa yakın bir kent. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin felsefesi ve yönetim biçimi İzmir insanıyla örtüşmedi. Cumhuriyet Halk Partisi'nin oyu Türkiye'de yüzde 25'e, İzmir'de ise yüzde 50'ye oturdu. Bunda rahmetli Priştina'nın, benim ve ilçe belediye başkanlarının payı büyük. CHP'nin kalesi Malatya'ydı, Tokat'tı. Bunun gibi bir kaç il daha vardı. Trakya'da, Ege'de, Akdeniz'de CHP'nin oyu çok yüksek" diyerek yanıtladı.

"KILIÇDAROĞLU DA TEK ADAMSA, MEMLEKETTE ÇİFT ADAM YOKTUR"

Referandum sürecinin ardından Kılılçdaroğlu'na karşı yükselen eleştiriler ve istifa çağrılarına da değinen Kocaoğlu şunları söyledi: "CHP parti içi demokrasiyi en fazla uygulayan partidir. Bu partiye zarar verir, o ayrı konu... CHP'de konuşulacak. Onu kimse engelleyemez. Ama partinin temel değerlerine dokunmadan konuşulacak, kişisel konuşmalar olmayacak. Ülkenin çıkışı, sorunların çözümü konuşulacak. Ve birlikte karar verilecek. CHP'nin içerisinde olup, ama partinin ana ilkelerini reddeden, ya da yozlaşmasına neden olacak her türlü yanlışta da disiplin çalışması gerekir. Demokrasiye evet, ama bu kurumun da disipline ihtiyaç var. Disiplinsiz hiçbir kurum hiçbir yere gidemez. Kılıçdaroğlu'nu eleştirebilirsiniz. Ama tek adamlık Kılıçdaroğlu'na mı kald? Ne alakası va? Eğer ona tek adam deniyorsa, memlekette başka çift adam yoktur. Yok öyle bir şey... Laf olsun, torba dolsun... Bu eleştirilere muhatap olmasının nedeni, onun eleştiriye açık olmasından, demokrasiye inanmasındandır."

"EKMELEDDİN İHSANOĞLU'NU ADAY GÖSTERMEK ÇOK BÜYÜK YANLIŞTI"

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çatı aday İhsanoğlu'nun CHP için yanlış bir tercih olduğunu vurgulayan ve CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na eleştiren Başkan Kocaoğlu "Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aday olmasının ardındaki gerçeği bilmiyorum. Yanlıştır, burada bir yanlış yapılmıştır, ama bitmiştir. Önemli olan böyle büyük bir yanlıştan gereken dersi çıkartmaktır. Eminim ki, Genel Başkan'ımız bundan gereken dersi çıkarmıştır. Bugün karşımızda yüzde 49'luk bir hayır cephesi var. Yüzde 51'lik de bir evet cephesi var. Hayır cephesi eğer doğru bir yol haritası belirlerse, yerel seçim ve genel seçimlerde, ardından da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarılı olur. CHP olarak biz satır başlarını belirleyip, hayır cephesiyle konuşarak, tartışarak, katılımcı bit yönetim anlayışı ile, birlikte bir yol haritası belirlemeli, bir takvim oluşturmalıyız. Demokrasi herkes için önemli. Ama ondan önemlisi benim açlığım. Eğer ben açsam beni demokrasi ilgilendirmiyor. İkinci planda kalıyor. Demokrasi ve insan haklarını benim tekrar etmemin bir anlamı yok. Atatürkçüyüm, demokrasiden yanayım, elbette laik cumhuriyetten yanayız. Ama başka şeyler konuşmak gerekiyor. Türkiye'yi götüreceğimiz hedefi konuşmalıyız. Bu ülke inşaat sektörüyle, bölünmüş yolla kalkınır m? Görüyoruz işte... Ekonomiyi, tarım politikalarını konuşmalıyız. Ben Atatürk'ü, cumhuriyet değerlerini ölene kadar savunurum, o başka... Benim Atatürkçülüğümü, demokratlığımı anlatmaya gerek yok. Ben zaten buyum. CHP zaten bu" ifadelerini kullandı.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.