Kocaoğlu'nun Yıldırım'dan bir dileği var
AK Parti kurultayı öncesi, başbakanlık için gönlünden geçen ismin Binali Yıldırım olduğunu söyleyen, Yıldırım başbakan olunca da “Dileğim gerçek oldu” diyerek sevincini dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun şimdi Başbakan’dan bir dileği var. Dileği onun Başbakan olmasıydı
- Ege Postası
- 27.05.2016 - 17:42
İZMİR – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bloomberg TV’nin canlı yayınına katıldı, önemli açıklamalar yaptı. Kocaoğlu, Başbakan Binali Yıldırım’dan, İzmir için teşvik talep edeceklerini söyledi.
Başkan Kocaoğlu İEKKK'da açıkladı: Not yükseldi, faiz düştü
Moody’s’in Büyükşehir Belediyesi’nin kredi notunu 17 basamak yükselterek en yüksek not olan ‘AAA’ vermesi sonrası başarının sırrını anlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 2004’te başkanlığa geldiğinde, İzmir’in Türkiye’nin en borçlu üç belediyesinden biri olduğunu vurguladı. Oluşturdukları borç ödeme takvimiyle, kısa vadeli yurt içi kredilerle ödemeye başladıklarının altını çizen Kocaoğlu, ödeme dengesi kurunca, yurt dışından uzun vadeli, düşük faizli krediler alma şansı elde ettiklerini, Hazine’ye tek kuruş bile borç kalmayınca, kredi notlarının artmaya başladığını söyledi. Kocaoğlu, şunları söyledi:
“Riski kontrol etmek için fonlar oluşturduk. Bugün yurtdışında IFC’den uzun vadeli krediler alıyoruz. Aldığımız bu iyi not, bu faizlerin düşmesine yarıyor. İlk olarak 0.50 oranında faizin düştüğünü gördük. Bu çok büyük bir yatırım. Bu yatırımlarla İzmir Büyükşehir Belediyesi giderek güçlenecek. Biz bunu 12 senede ispat ettik. Daha da ileriye gideceğiz.
METRO 21 KAT BÜYÜYECEK
Görevimizi tamamladığımızda metro yatırımlarını 250 kilometreye çıkarmış olacağız. Metroyu 21 kat büyüteceğiz. Bunu yapabilmek için kaynağa ihtiyacınız var. Verilen bu AAA notu ile bu kaynaklara fon ayırabileceğiz. Şu an proje aşamasında olan İzmir’in bütün projelerine kat ve kat kredi alma imkanı vardır. Ben ilk göreve geldiğimde saatlerce Hazine’nin borçları için görüşüyorduk. Şimdi hiçbir borç kalmadı. Bu imkanlarımızla İzmir’de alt ve üst yapı yatırımların gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Bizim yerelde kalkınma sloganımız var. İzmir’i tüm paydaşlarıyla yerelde kalkındırmaya çalışıyoruz. Bunun için de para lazım bunu da biz bu kaynakla sağlıyoruz.
DOĞRU YOLDAYIZ
Biz başından beri geriye dönmeyecek harcamaları öz kaynaklarımızla yaptık. Geri dönmeyecek yatırımlar için kendi kaynağımızı kullanıyoruz. Biz konser için, asfalt için, geriye dönmek için kredi kullanmıyoruz. 2015’te bizim belediyemizin bilançosuna baktığımızda öz kaynaklarımızın yüzde 48.5’ini yatırımlarına harcıyoruz. Bu diğer belediyelerde yüzde 25 oranlarında. Biz krediyi geri dönüşümü olan yatırımlarda kullanıyoruz. Metro yatırımları gibi. Krediyle vapur aldık, yeniledik. Taşıma maliyetlerini azalttık. Eğer kredileri geri dönüşü olan yerlere harcarsanız katkıda bulunuyorsunuz. Finans dengeniz bozulmuyor. Doğru yoldayız devam edeceğiz.
BOŞ HAYALLER PEŞİNDE KOŞMAYACAKSINIZ
Turizmdeki yüzde 30 daralma bize ciddi oranda yansıdı. İzmir’de fuarcılık geleneği var. Biz sadece öz kaynaklarımızla 400 milyon TL’ye Türkiye’nin en büyük, en modern fuarını açtık. Fuarcılıkta bizim para kazanmamız mümkün değil. Fuarlardan belediye değil kent kazanıyor. O zaman bu harcamaları da öz kaynaklarla yapacaksınız. Bunun için tasarruf edeceksiniz. Planlı olacaksınız. Boş hayaller peşinde koşmayacaksınız. Bizim bir İzmir planımız var. O plandan şaşmadığımız müddetçe biz İzmir’de doğru yolda olduğumuzu düşünüyoruz. Kimseye ders verecek değiliz ama biz 12 yıldır bunu böyle yapıyoruz. Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 9 bin Dolar civarlarında. İzmir’de bu rakam 18 bin Dolar düzeyinde. Yani İzmir’de Türkiye’nin iki katı civarında milli gelirimiz var desek yanlış olmaz.
İZMİR’İ İZMİRLİLERLE KALKINDIRIYORUZ
İzmir’de gayrimenkul ve turizm projeleri için yatırıma geliyorlar. Biz bu yatırımların gerçekleşmesi için altyapı kuruyoruz. Son olarak İzmir Valiliği ile birlikte Jeotermalde alt yapı çalışmalarını gerçekleştireceğiz. İzmir’de kür merkezleriyle sağlık turizmini geliştireceğiz. Bunun dışında İzmir’de İnşaat ve AVM’de çok talep var. İzmir’de gayrimenkul hep maliyetinde seyretti. Ama 2010’dan beri cazibe merkezi oldu. Biz İzmir’i İzmirlilerle birlikte katılımcı bir yönetim anlayışıyla her şeyi paylaşarak kalkındırmaya çalışıyoruz.
(Kordon’da gökdelene izin verecek misiniz') Kordon’a gökdelen taleplerini önlemek üzere Ahmet Piriştina döneminde başlayan eski işletmelerin odluğu bölümü biz gökdelenler arazisi olarak değerlendirdik. Onun dışında Kordon üzerinde bir yüksek yapı imarı vermedik. Gökdelen yapmak isteyen, iş merkezi yapmak isteyen o bölgede yapacak. Ama Kordon’da çürük diş gibi çıkan yerler var. Onun dışında biz yüksek yapı imarı vermedik.
TEŞVİK TALEBİ
İzmir'in 1. Bölge teşviklerinden yararlanırken, 20 dakika mesafede bulunan Manisa'nın 3. Bölge teşviklerinden yararlanarak avantajlı konuma geldiğini dila getiren Kocaoğlu, "İzmir’de sanayi odası, ticaret odası gibi kuruluşlarla hep söylediğimiz bir şey var. Manisa İzmir’e 30 kilometre uzaklıkta… Manisa 3. Teşvik bölgesinde, İzmir 1. Teşvik bölgesinde. İzmir’de 13 tane Organize Sanayi Bölgesi var. Hiç değilse büyük yatırımlarla yapılan bu sanayi bölgeleri dolana kadar denge kurulsun. Zaten İzmir arazi fakiri bir bölge, burada bu kaynaklar israf oluyor, alt yaplar çürüyor. Bunlar doluncaya kadar eşitleyin, daha sonra teşvikte makası açacaksanız açın. Ama buradaki hazır arazileri, kaynakları bir an evvel ekonomiye kazandıralım istiyoruz. OSB’lere harcanan serveti ekonomiye katmaya çalışıyoruz. Biz bu konuyu İzmir’den Başbakan olan Binali Bey’e de aktaracağız. İzmir olarak talep edeceğiz. Umuyorum bu problemimizi Başbakanımız giderir'' dedi.
Yorum Yazın