Dolar 34,6111
%0.2
Euro 36,4250
%1.16
Altın 2.928,290
%-2.57
Bist-100 9.660,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Kültürpark'ta kriz dinmek bilmiyor

Kültürpark'ta kriz dinmek bilmiyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından tepeden tırnağı yenilenecek Kültürpark’ta proje sancısı giderek artıyor. Bu hafta içerisinde kurul tarafından nihai onayı alması beklenen ve gün sayan revizyon çalışmasına tepki gösteren STK’lar ortak bir bildiri yayınlayarak projeye karşı çıktı. Kültürpark'ta kriz dinmek bilmiyor

  • Ege Postası
  • 26.09.2016 - 13:22

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Son dönemde İzmir’deki başlıca tartışma konusu haline gelen eski fuar alanı Kültürpark’ta kriz büyüyor. İzmir’in marka değeri İEF’ye ev sahipliği yapan ve kentin en büyük yeşil alanı olma özelliğine sahip Kültürpark için yapılacak çalışmaya karşı sosyal medya üzerinde örgütlenen “Kültürpark’a Dokunma İnsiyatifi” ortak bir bildiri ile kamuoyuna ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne çağrı yaptı. 20 bini aşkın kişiden ve 20’ye yakın sivil toplum örgütü ile meslek odasından oluşan topluluk sosyal medya üzerinde örgütlenerek projeyle ilgili ticari kaygılarını bir kez daha dile getirdi.

Önceki haftalarda yaptıkları toplantıyla yenileme projesini A’dan Z’ye kapsamlı şekilde değerlendiren “Kültürpark’a Dokunma” adlı sivil toplum insiyatifinden önemli açıklamalar geldi.

Yarın İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kantarına çıkacak olan belediyenin projesinin enine boyuna tartışılmasını isteyen STK’lar yaptıkları ortak açıklamada şunları kaydetti: “13 Mayıs 2016 günü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun başkanlığında ve Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin de sunumuyla gerçekleştirilen toplantıda, “İzmir halkının da görüşünün alındığı” belirtilerek, Kültürpark’a ait yeni bir proje tanıtılmıştır. Tanıtımın ardından ilgili meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları eleştiri ve önerilerini raporlarla Belediye'ye ve kamuoyuna sunmuş ancak görüş, eleştiri ve önerilerinin dikkate alınmadığı görülmüştür.

Bu süreçte proje kentliler tarafından da tepkiyle karşılanmış, çok kısa sürede kendiliğinden oluşan ve hızla büyüyen bir halk hareketi sonucunda “KÜLTÜRPARKA DOKUNMA” gurubu oluşmuştur. Takipçi ve destekçi sayısı 20.000’lere yaklaşan grubun düzenlediği imza kampanyasında birkaç gün içinde 10.000’den fazla imza toplanmıştır. Gurupta dile getirilen ve basına da yansıyan endişelerimiz hakkında Belediye’nin ve projeye ticari açıdan yaklaşan şirket sözcülerinin açıklamaları endişelerimizi daha da artırmaktadır.

 

Gelinen son noktada, Belediye tarafından hazırlanıp onay için İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na sunulmuş olan projenin 27 Eylül günü gerçekleşecek Kurul toplantı gündemine alındığı bilinmektedir. Bu nedenle, uygulanmak istenen projeye ilişkin görüşlerimizi, kentimiz ve Kültürpark için duyarlılık taşıyan binlerce İzmirli adına açıklama gereksinimi duymaktayız. Farklı disiplinlerden birçok bilimsel rapor ve ilgili meslek odalarının katkılarının yanı sıra yüzlerce kentlinin katılımıyla gerçekleştirilen panel-forum etkinliği ile oluşturulan görüşlerimizin ilgili kurumlar tarafından dikkate alınmasını umut ediyoruz.

Bu bağlamda Kültürpark ve söz konusu proje hakkındaki eleştiri ve önerilerimiz aşağıdaki 10 maddede özetlenmiştir:

1. Kültürpark’ın varlık sebebi “KÜLTÜR + PARK” tır. Buradaki kültür kelimesi kuşları, ağaçları, canlıları, heykelleri, havuzları ile bir “yaşam kültürünü”, “sosyalleşme kültürünü”, “sağlık için spor kültürünü”, “toplumun farklı alanları arasında iletişim kurabilme kültürünü”, “dinlenme ve doğayı hissedebilme kültürünü”  içermektedir. Alana yapılması düşünülen tüm müdahaleler bu temel ilkeye göre tasarlanmalıdır.

2. Geçici olması kaydıyla inşa edilmiş olan fuar hangarları sökülmeli ve bu alan Kültürpark’ın varlık amacına uygun olarak ve diğer doğal alanlarla uyum sağlayacak yeşili, ağacı, doğayı, kültürü içeren bir düzenleme ile kent parkına dahil edilmelidir. Bu alanda Kültürpark’a kullanım, işlev ve inşaat yoğunluğu getirecek bir yapı kesinlikle yapılmamalıdır. Projede “sergi-kültür” binası olarak tanımlanan yüksek inşaat yoğunluğuna sahip “kongre merkezi ve fuar binasının” yeri Kültürpark değildir. Kültürpark yeşil alan açısından oldukça kısıtlı kentimizin potansiyel inşaat alanı değil kent parkıdır.   

3. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin çeşitli açıklamalarında yer alan “ticareti canlandırma, Kültürpark’a ticaret getirme” yaklaşımından ivedilikle uzaklaşılmalıdır. Belediyelerin görevi kamusal alanda ticaret düzenlemek değildir. Bu bağlamda kentin en önemli yeşil alanının çevresindeki bazı bölgelerin veya yapıların ticari potansiyeli gibi gösterilmesi son derece endişe verici bir söylemdir.

4. Kültürpark alanı artık bir fuar ya da ticaret merkezi değil, kuruluşunda ve izleyen süreçlerde defalarca belirtildiği ve taahhüt edildiği üzere bir kent parkı ve halk okuludur. Bu anlayışa dayanmayan her hamle kentte gerilim ve gerginliğe yol açacaktır.

5. Kültürpark’ın yönetim anlayışı değişmelidir. Fuarcılık etkinliklerinin Kültürpark’tan Gaziemir’e taşınması nedeniyle İZFAŞ da oraya taşınmalı, Kültürpark’ın yönetimi için yeni bir kurum oluşturulmalıdır. Bu kurum öncelikle katılımcı bir anlayışla alanın koruma ve yönetim ilkelerini belirleyerek bir “Kültürpark Anayasası” hazırlamalıdır. Bu kurum bünyesinde Kültürpark ekolojisinin korunması/geliştirilmesi/sürdürülebilirliği için konusunda uzman ziraat mühendisleri, peyzaj mimarları ve ilgili diğer uzmanlar istihdam edilmeli; buradaki etkinlikler ilgili meslek odaları ve üniversitelerle işbirliği içinde sürdürülmelidir. Yine bu kurumun bünyesinde alanın bakımı, güvenliği, temizliği için kadrolar oluşturulmalıdır.

6. Paraşüt Kulesi, Tenis Kulübü, Pakistan Pavyonu, Evlendirme Dairesi, Arkeoloji Müzesi, Celal Atik Spor Salonu, İzmir Sanat, Açıkhava Tiyatrosu dışında kalan tüm binalar yıkılmalı, yıkılmayan binalar onarılarak çağdaş görünüm ve kullanım kazandırılmalıdır. Göl Gazinosu ve Ada Gazinosu, bu eklerden arındırılarak özgün tasarımları çerçevesinde restore edilmelidir. Kafeterya/restoran olarak halkın kullanımına açılmalı ve bu mekânlardaki işletme anlayışı çeşitli yönetmeliklerle kontrol altına alınmalıdır. 

7. 12 yıldır bakımı yapılmayan, kaderine terkedilen göl ve kaskatlı havuzun bakım planları yapılmalı, parçalanan heykelleri onarılmalı ve bu su bölgeleri için sürdürülebilirlik planları oluşturulmalıdır. Ayrıca projedeki mevcut gölü büyütmek ve yapay tümsekler oluşturmak gibi öneriler hem sürdürülebilirlik hem de alanın kent belleğindeki izlerinin silikleşmesi bağlamında uygun değildir. Öneri proje bu doğrultuda Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun alana ilişkin verilmiş olan ilke kararlarına uymamaktadır.

8. Öneri proje, İzmir Enternasyonal Fuarı ve Kültürpark olarak kimlik bulmuş olan alanın tarihsel ve mekânsal karakteri açısından aşırı müdahale içermektedir. Bunun yerine kültürel-doğal mekânın özgün tasarım kararını ön plana alan iyileştirici bir yaklaşım geliştirilmesi ve mevcut değerlerin kamusal çıkarlar açısından iyileştirilerek yaşatılması daha doğru olacaktır.

9. Kültürpark’ın bitki varlığına ait ayrıntılı bir proje Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından hazırlanmaktadır. Kültürpark’ın bitki varlığına yönelik önemli bilgileri içerecek olan ve toplumun da kullanımına açılacak olan projenin Kültürpark için proje üretilmeden önce tamamlanması ve proje kapsamında dikkate alınabilmesi gerekirdi. 

10. İzmir’in en değerli ve biricik yeşil alanı olan Kültürpark konusundaki kararları bu kentin yabancılarıyla değil, İzmir halkı ve İzmir kurumlarıyla birlikte oluşturmak bir ilke haline getirilmelidir. Kent bilinci ithal edilebilir bir şey değildir, mekânla ilgili anılara ve geçmişe sahip olmayı şart kılar.

Gerçek anlamda halkın görüşlerinin önemsenmesi ve bilimsel gerçeklere dayalı kararlar üretmek isteniyorsa yukarıda yer alan maddelerin ilgili idareler tarafından önemsenmesi ve bu yönde kararlar geliştirilmesinin gerektiğini kamuoyuna duyururuz.

10. İzmir’in en değerli ve biricik yeşil alanı olan Kültürpark konusundaki kararları bu kentin yabancılarıyla değil, İzmir halkı ve İzmir kurumlarıyla birlikte oluşturmak bir ilke haline getirilmelidir. Kent bilinci ithal edilebilir bir şey değildir, mekânla ilgili anılara ve geçmişe sahip olmayı şart kılar. Kamusal alanlar ve kente dair alınacak kararlara müdahil olmak isteyen halkın seçtiği temsilciler ve meslek odalarının karar alma sürecine katılımı sağlanmalıdır. Kente dair proje ve kararların kamuoyuna açık şekilde değerlendirilmeye sunulması ve halkın bu konudaki görüşlerinin derlenmesi doğrudan demokrasinin de bir gereğidir. Gerçek anlamda halkın görüşlerinin önemsenmesi ve bilimsel gerçeklere dayalı kararlar üretmek isteniyorsa yukarıda yer alan maddelerin ilgili idareler tarafından önemsenmesi ve bu yönde kararlar geliştirilmesinin gerektiğini kamuoyuna duyururuz.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.