Kumpas mağduru astsubayın hukuk zaferi
İzmir'deki, tüm sanıkların beraat ettiği askeri casusluk davasının soruşturmasında adı geçen, örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen kadınla ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle TSK'dan atılan, ailesini geçindirebilmek için sebze halinde hamallık yapmak zorunda kalan Astsubay Üstçavuş Önder Çayır, 5 yıldır verdiği hukuk mücadelesini kazandı. Görevine iade edilmesine karar verilen Çayır'ın, TSK'dan ayrı kaldığı süre boyunca alması gereken yaklaşık 250 bin TL'nin de ödenmesine hükmedildi. Halen hamallık yapan Çayır, mahkeme kararının bakanlığın onayıyla yürürlüğe girmesiyle üniformasına kavuşmayı sabırsızlıkla beklediğini söyledi. Kumpas mağduru astsubayın hukuk zaferi
- Ege Postası
- 02.01.2019 - 11:15
Manisalı Önder Çayır, 2006 yılında Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda astsubay olarak göreve başladı. Çeşitli illerde çalışan Çayır'ın ismi, Diyarbakır'daki 8'inci Ana Jet Üs Komutanlığı'nda görev yaptığı sırada, 2013 yılında FETÖ'nün kumpas davalarından olduğu anlaşılan İzmir merkezli askeri casusluk soruşturmasına dahil edildi.
Çayır'ın, örgüt yöneticisi olmakla suçlanan kadınla gönül ilişkisinin bulunduğu, onunla sık sık sanal ortamda cinsel içerikli konuştuğu, hem kendi birliği hem de farklı birlikler hakkında bilgiler verdiği iddia edildi. Bu iddialar üzerine hakkında Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı'nın da soruşturma yürüttüğü Önder Çayır, Şubat 2014 tarihinde ordudan atıldı.
TSK'dan atılmasından sonra Önder Çayır'ın ismi, suçlandığı askeri casusluk davasına da dahil edilmedi. Tüm bunları kanıt olarak sunan, ayrıca kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen Önder Çayır, kararın düzeltilmesi için Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Ancak Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, 16 Aralık 2014 tarihinde ordudan ihraç kararını onadı.
HEM HAMALLIK YAPTI HEM DE HUKUK MÜCADELESİ VERDİ
Meslekten atıldığı için büyük üzüntü yaşayan Önder Çayır, geri döndüğü memleketi Manisa'nın Salihli ilçesinde, ailesini geçindirmek adına inşaatlarda işçi olarak çalıştı. Sonra da sebze meyve halinde hamallık yapmaya başladı. Ancak bir yandan hamallık yapan Çayır, bir yandan da hukuk mücadelesini sürdürdü. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını kullandı. Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, 21 Mart 2018 tarihinde verdiği kararında Önder Çayır'ın ordudan atılması kararını hak ihlali saydı. Yüksek mahkeme, Çayır hakkındaki soruşturmanın kurallara ve yasalara uygun yapılmadığını gerekçe gösterdi.
GÖREVİNE İADESİNE KARAR VERİLDİ
Anayasa Mahkemesi'nin kararından sonra Önder Çayır avukatı Mehmet Erkan Akkuş aracılığıyla Diyarbakır 1'inci İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Dava dosyasını inceleyen İdare Mahkemesi, Çayır'ın TSK'dan atılmasına neden olan soruşturmada neyle suçlandığının somut delillere dayandırılmadığını, ifadesini alan askeri görevlilerin kimliklerinin yazılmadığını, ifadedeki bazı bölümler ile sesli kaydın ise karartılıp imha edildiğini saptadı. Soruşturmada suçlamaların ayrıca iş değil özel hayatıyla ilgili olduğu kanaatine varılıp, Önder Çayır'ın tekrar görevine iade edilmesine karar verildi. Ayrıca Önder Çayır'ın TSK'dan ayrı kaldığı süre boyunca alması gereken yaklaşık 250 bin TL'nin de ödenmesine hükmedildi.
ÜNİFORMASINA KAVUŞACAĞI GÜNÜ BEKLİYOR
Karar sonrasında büyük sevinç yaşayan, hukuk mücadelesinden zaferle çıkan, halen para kazanmak adına Salihli'de hamallık yapmayı sürdüren Önder Çayır, mahkeme kararının bakanlığın onayıyla yürürlüğe girmesinden sonra büyük onurla taşıdığı üniformasına kavuşacağı günü sabırsızlıkla beklemeye başladığını söyledi.
'BEŞ YIL SONRA MESLEĞİNE GERİ DÖNDÜRDÜK'
Davayı başından beri takip eden avukat Mehmet Erkan Akkuş ise "Hava Kuvvetleri Komutanlığı, İstihbarat Daire Başkanlığı'ndaki FETÖ üyelerinin anayasaya, savunma hakkına ve özel hayatın gizliliğine aykırı olarak yaptıkları sorgulama nedeniyle meslekten attığı Önder Çayır'ı, alnının akıyla beş yıl sonra mesleğine geri döndürdük. Bu emsal teşkil eden kararla Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde yapılan sorgulamaların psikolojik baskı, tehdit ve yıldırmayla yapıldığı da karara bağlanmış oldu. Müvekkilim mesleğinden ayrı kaldığı süreçte, aile bütünlüğü dağılma noktasına gelmiş, müvekkilimin çocukları dahi TSK'dan atılmış olmanın toplum nezdindeki öteleme ve hor görme psikolojisini yaşamıştır. Müvekkilim mesleğinden ayrı kaldığı süreçte çoğu zaman işsiz kalmış çoğu zaman da yevmiye usulü gündelik, vasıfsız işlerde çalışarak alın teriyle, ailesiyle birlikte hayata tutunmaya çalışmıştır" dedi. (DHA)
Yorum Yazın