Levantenler tiyatrocu ruhunu yaşatıyor
İzmir'de yaşayan levantenlerin 2009 yılında kurduğu Amatör Levanten Tiyatrosu, atalarından gelen tiyatrocu ruhunu yaşatıyor. Her yıl bir kuruma fayda sağlamayı amaçlayan grup, bazen hasta çocuklar, bazen ihtiyaç sahipleri, bazen de depremzedeler için sahneye çıkıyor.
- Ege Postası
- 02.03.2018 - 09:31
Çok uluslu İzmir'de, Fransız, İtalyan, Rum, Yahudi gibi kesimlerden gelen sanatseverlerin kurduğu İzmir Amatör Levanten Tiyatrosu (İALT), 10'uncu yılını geride bıraktı. Sayıları yıldan yıla artan ve 13-15 Şubat ile 17-19 Şubat 2018 tarihlerinde 14 kişiyle sahneye çıkan grup, Londra'nın en ünlü kürkçü dükkanlarından birinde geçen bir öyküyü konu alan 'Şimdi Değil Sevgilim' adlı oyunu sahneledi. İzmir Sanat Sahnesi'nde 6 gece izleyicilerin karşısına çıkan İALT, oyunun gelirini ise Moris Bencuya Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi, Ayşe Faruk Çelebi Eğitim Vakfı ve Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı'na (TÜRGÖK) bağışladı.
Levantenler arasında geçmişten gelen bir tiyatro sevgisi bulunduğunu anlatan İALT'nin kurucularından Ugo Braggiotti (64), kız kardeşi Linda Tito ile birlikte 2008 yılında Musevi cemaatinin oyunlarını izledikten sonra bu grubu kurmaya karar verdiklerini belirtti. İzmir'de yaşayan levantenlerin 1800'lü yıllarda okuma tiyatrosu kurduklarını söyleyen Braggiotti, "O yıllarda dedelerimiz bir oyun seçip okuyarak, rollerini çalışır ve klasik oyunlar oynarlarmış. Bizim çocukluğumuzda yani 1960-1970'li yıllarda ise şimdiki Alsancak St. John Anglikan Kilisesi'nin salonunda amatör levantenler bir araya gelip Fransızca oyun oynarlarmış. Yani bizim atalarımızda hep bir tiyatrocu ruhu vardı. Biz ise 2009'daki ilk oyunumuzu Türkçe olarak Atatürk Lisesi'nde sahneledik. Hiçbir zaman kar amacı gütmedik. Her yıl farklı bir yer için bağış yaptık" dedi.
Türkiye'de doğan 4'üncü nesil levanten olduğunu ifade eden Ugo Braggiotti, aynı zamanda İzmirli gibi hissettiğini belirterek "Benim çocuklarım 5'nci nesil levanten. Biraz zorlasak hepinizden daha fazla İzmirliyim. Ama küçüklüğümde evde bize hep Fransızca konuştular. Okula gidince Türkçe öğrendik. Ailemiz o kültürü bize geçirdi" diye konuştu.
"KAPALI GİŞE OYNADIK"
İALT'nin 2009 yılından itibaren sahneye koyduğu oyunlarla elde ettiği mütevazı geliri, Alsancak Katolik Kilisesi, Alsancak Koruma ve Güzelleştirme Derneği, Anadolu Otizm Vakfı, Artigiana Düşkünler Evi, Bomonti Fransız Fakirhanesi, Dokuz Eylül Çocuk Onkoloji Enstitüsü Müdürlüğü, EÇEV, Ege Üniversitesi Hematoloji Hastanesi, Fransız Lape Hastanesi ve bunun gibi kurumlar için ayırdığını dile getiren oyunculardan Gina Karla Ersan (60) ise, bu yıl 2 binin üzerinde bilet satarak özel tiyatrolara çok kolay nasip olmayan bir rakamı yakaladıklarını ifade etti. Yönetmen, dekor ve salon masrafı dışında hiçbir giderleri bulunmadığını söyleyen Ersan, şöyle konuştu:
"Elbiseleri bile kendimiz hazırlıyoruz. Giderleri çıkardıktan sonra kazancın tamamı bağışlanıyor. Önceki yıllarda Van'daki depremzedelere dahi yardım eli üzattık. Biletlerimiz bu yıl 40 liraydı ve kapalı gişe oynadık. En gencimiz 27, en yaşlımız 75 yaşında. Hepimiz levanteniz. İzmir'deki laventanleri temsil ediyoruz. İzleyicilerimiz hem gülüyor hem ödedikleri biletle bir yere fayda sağladıklarını biliyor. Bizi izleyenler hem levanten, hem musevi, hem müslüman. Bir mozaiğe hitap ediyoruz."
"İZMİR'DE YAŞADIĞIMIZ İÇİN ŞANSLIYIZ"
Levanten tiyatrosuna insanların gülmek için geldiğini belirten Gina Karla Ersan, oyunlarda komediye ağırlık verdiklerini anlattı. Ersan, tüm oyuncuların levanten olduğunu ve tiyatro sayesinde birlikte keyifli vakit geçirdiklerini söyleyerek, "Baba tarafım İtalya'dan gelmesine rağmen 1800'lerin sonunda doğan tüm akrabalarım Türk vatandaşı oldu. Babam İstanbullu bir levanten ile evlendi. Annem Maltalı İngilizdi. Ama biz doğduktan sonra konsolosluğa gidip bizi yazdırmamış. 18 yaşından sonra müracaat ettiğim için kabul edilmedim. Yani hepimiz Türk vatandaşıyız. Ama dinlerimiz hristiyan, katolik. İzmir'de yaşadığımız için kendimizi çok şanslı hissediyoruz. Çünkü bir ayrımcılıkla karşılaşmıyoruz" dedi.
Yorum Yazın