Lohusa ziyaretine profesör uyarısı

Doğumun hemen ardından yapılan yoğun lohusa ziyaretleri annede gerginliğe, gerginlik de sütün geç gelmesine neden olabiliyor

Ege Postası
12.06.2014 - 09:06

İZMİR- Yeni doğum yapan anneyi ve bebeğini ziyaret etmek için zaman kaybetmeyen akraba ve yakınlara annelerin yapamadığı uyarıyı doktorları yaptı. Jinekoloji Profesörü Namık Demir, lohusalığın ilk günlerinde kadınların çeşitli problemler yaşadığını vurguladı. Demir, “Anne bebeğini kucağına almak, emzirmek, yalnız kalmak ve hatta ameliyat nedeniyle gaz çıkarmak istiyor. Doğumdan birkaç saat sonra başlayan yoğun ziyaretler tüm bunlara engel olarak, annenin gerilmesine ve hatta sütünün geç gelmesine neden olabiliyor. Ayıp olmasın diye arkadaşlarına ya da akrabalarına bir şey diyemeyen anne adaylarının hislerine tercüman olmak istedik. Tebrik ziyaretleri en erken 1 hafta sonra yapılmalı” dedi.

Doğumun hemen ardından başlayan vücudun toparlanma sürecine lohusalık dönemi dendiğini belirten İzmir Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Namık Demir, bu sürecin ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Demir, ister normal isterse sezaryenle gerçekleşen doğumda annenin yorulduğunu, vücudunun da doğum öncesine dönüş başladığını o nedenle de çok iyi dinlenmesi gerektiğini kaydetti. Türk gelenek ve göreneklerinde yeni doğum yapan kadının ve bebeğinin ziyaretine gitmek için bir süre beklendiğini ancak günümüzde bu uygulamanın rafa kalktığını belirten Prof. Dr. Demir, lohusalığın ilk döneminde mümkün olduğunca anneye imkan tanımak gerektiğini ifade etti.

ZİYARET İÇİN BİR HAFTA BEKLENMELİ
Annenin toparlanması, bebeğini tanıması, emzirmeye alışması, bebeğiyle vakit geçirmesi için zamana ihtiyaç duyduğunu anlatan Prof. Dr. Demir, “doğumdan çıktıktan sonraki birkaç gün annenin kanaması olabiliyor. Ameliyattan kaynaklı gaz çıkarma sorunları yaşayabiliyor. Tüm bunlar için anneye süre gerekiyor. Bu nedenle ziyaretler doğumdan 1 hafta sonra başlamalı. Ziyaretlerin 15 dakika ya da en fazla 45 dakika olarak sınırlandırılması gerekiyor. Anneler bu hislerini ‘ayıp olmasın’ diyerek dile getiremiyor. O yüzden bu görevi biz yerine getirmek istedik. Aileye katılan yeni bebeğin sevinci ve heyecanını yaşarken, lohusanın durumu göz ardı edilmemeli. Ayrıca bebeğin kucağa alınmadan, uzaktan sevilmesi ve kesinlikle el temasında bulunulmaması gerektiğini de belirtmek gerekiyor” diye konuştu.

GRUPLAR HALİNDE ZİYARET
Türk toplumunun misafirperver bir toplum olduğunu dile getiren Prof. Dr. Demir, “çiftler bazen hastanede iki oda istiyorlar. Biri kendileri kalmak için diğeri gelen misafirlerin oturması için. İş bu kadar ileri gidebiliyor. Bu nedenle özellikle eve yapılacak olan ziyaretlerin gruplar halinde yapılmasında fayda var. Lohusa ziyaretinde ortak bir bilinç oluşturulmalı. Bu uygulama, eski geleneklerimizde vardı. Bir haftadan önce anne ve bebeği ziyaret edilmezdi. Şimdi doğumdan önce geliyorlar, doğumdan sonra da bir süre kalıp öyle gidiyorlar” dedi.
İzmir Kent Hastanesi Başhemşiresi Tangül Pekey de lohusa ziyaretlerinin anne bakımının aksamasına yol açtığını belirterek, “Doğum sonrasında annenin dinlenmeye ihtiyacı olduğu gibi pansumanının, meme bakımının yapılması gerekiyor. Daha önce öğrenmiş olsa da bebeğini nasıl emzireceğini, gazını çıkaracağını, bakımını göstermemiz gerekiyor. Odada ziyaretçiler varsa, daha sonra yapılmasını istiyorlar. Anne ve bebeği için ziyaretlerin doğumdan bir hafta sonra başlaması en doğrusu” dedi.