MHP'de kurultay günü! Bahçeli tek aday
MHP'nin 12. Olağan Büyük Kurultayı, Ankara Spor Salonu'nda başladı. Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin salona gelmesinin ardından, MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, kurultayın açılışını yaptı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, divan başkanlığına seçildi. Bahçeli, açılışta yaptığı konuşmada, "12'nci Olağan Büyük Kurultayımıza gelinceye kadar ne kadar kepazelik skandal travma varsa maruz kaldık. Hamd olsun hepsinden alnımızın aklıyla çıktık. Oyunları tümden bozduk" dedi.
- Ege Postası
- 18.03.2018 - 09:48
"Milli Duruş, Şühedaya Vefa Millete Beka" temasıyla düzenlenen kurultayı izlemek için gelenler, yoğun güvenlik önlemleri altında salona alındı. Salon dışında atlı polisler de güvenlik önlemlerine eşlik ediyor.
Kurultayın gerçekleştirileceği salona, Atatürk ile MHP'nin Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in fotoğrafları asıldı. Balonlarla süslenen salonda, Türk bayraklarının yanı sıra "Yüreğin, vatan olsun", "Vatanımız, var olsun", "MHP'nin sevdası, milletin bekası", "Milliyetçi Hareket, beka için var elbet", "Vefası olmayanın, bekası olmaz", "Milli duruş, şühedaya vefa, millete beka" pankartları asıldı.
Salonda, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin fotoğrafçısı Ayhan Günaydın'ın yazdığı "2023 Marşı" ile "Milli Duruş" ve "Lider Devlet Bahçeli" adlı parti müzikleri çalıyor.
TEK LİSTE İLE GİDİLMESİ PLANLANIYOR
Bahçeli'nin tek aday olacağı kurultayda, MHP'yi 2019 seçimlerine taşıyacak yönetim kadroları şekillenecek.
Bin 207 delegenin oy kullanması beklenen kurultayda, önce Genel Başkan ardından Merkez Yönetim Kurulu üyeleri seçilecek. Kurultaya, tek listeyle gidilmesi planlanıyor.
Seçimlere, AK Parti ile yapılacak "Cumhur İttifakı" adı altında girme kararı alan Bahçeli'nin, partisinin hem MYK'de hem de Başkanlık Divanında yeni isimlere yer vermesi bekleniyor.
BAHÇELİ SALONA GİRDİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen 12. Olağan Büyük Kurultayı'na geldi.
Bahçeli'nin salona gelişinde "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganları atıldı. Devlet Bahçeli, "bozkurt" işareti ile salondakileri selamlamasının ardından kendisi için ayrılan yere oturdu.
DİVAN BAŞKANI SEMİH YALÇIN OLDU
MHP 12. Olağan Büyük Kurultayı, çalışmalarına başladı. Açılışın ardından Divan Başkanlığı için seçim yapıldı. MHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Edip Semih Yalçın, divan başkanlığına seçildi. MHP kurultaylarında şimdiye kadar farklı isimler divan başkanlığı yaparken, Semih Yalçın bu görevi ikinci kez üstlendi.
Divan Başkanlığı seçiminin ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Kuran-ı Kerim tilavetinden sonra dua okundu.
BAHÇELİ: NEREDESİNİZ DİYE SORANLARA GÜMBÜR GÜMBÜR İŞTE BURADAYIZ
Açılışta konuşan Devlet Bahçeli, şunları söyledi:
Neredesiniz diye soranlara gümbür gümbür işte buradayız. Şimdi siz söyleyiniz. Ezan susmaz, bayrak inmez, vatan bölünmez diyen kurtlu irade nered? Türk-İslam ülküsünün inanmış yürekleri nered? Duruşu olanın dev gibi bir davası vardır. Duruş aynı zamanda irfan, aynı zamanda yüksek karakter ve kararlılık mahsulüdür. Kıpırdamadan duranın veya kıvrılarak durgunluğa kapılanın değil, duruşuyla hareket edenin gelecek hakları bulunacaktır. Duruş bir olgunlaşma habercisi, olaylara istikamet verme harcıdır. Duruşu milli olanın durduğu yer meşrudur, ahlakidir, halkın ve hakkın yanıdır. Bu itibarla milli duruştan feyzini alan milliyetçi irademiz de zorlukların üstüne üstüne gidiyor en ufak gevşeme ve gerileme göstermiyoruz. Duruşumuz Müslüman Türk milletinin ta kendisidir. Vefa ise duruşa manevi öz katan, vicdana mükellefiyet yükleyen insanı haslet, imanı asalettir. Bizim için vefa sadece bir semtin ismi değildir. durum ve şartlara göre azalıp artan, gelişmeler karşısında yanıp sönen bir tavır da değildir. vefası olmayanın milli değerlere vedası katidir, kesindir. Vefası olmayan kaypaktır, kaçaktır, korkaktır.
MHP demek, millete beka demektir. Beka, varoluşumuzdur. Sonsuzluk ırmağına akışımızın ana yatağıdır. 49 yıldır hedefteyiz. Saldırıların odağındayız. Fikri kaynaklarımızı kurutmak maksadıyla her dönemde oyunlar oynandı, kara kampanyalar sahnelendi. Türk düşmanları her fırsatta ya içimizden devşirenleri kurşun asker gibi kullandılar ya da akılları çelip iradeleri çalarak devrilmemizi kurguladılar.
MHP, 12 Eylül öncesi herhangi bir karşılık beklemeden hiçbir mükafat gözetmeden seve seve girdiği vatan ve millet nöbetinde binlerce şehit ve gazi verdi. Darbeciler o tarihlerde koskoca bir davayı, Türk milliyetçiliğini yargılamaya kalkıştılar.
Davamız tarla davası değil, millet davasıydı, beka ve iman kavgasıydı. Çıkarlarımızı değil nesillerimizi düşündük. Göğsümüz imanla kabardı, gözlerimiz heyecanla yaşardı. Davanın mukadderatından taviz vermedik. Eğer verseydik yarın mahşerde şühedanın yüzüne bakamaz, ecdaddan köşe bucak kaçmak zorunda kalırdık.
"NE KADAR SKANDAL KEPAZELİK VARSA MARUZ KALDIK"
Siz söyleyin. Sözümüzü milim ödün vermeden tuttuk m? Kurultay bezirganlarından, sırtımızdaki kamburlardan kurtulduk m? 12’nci Olağan Büyük Kurultayımıza gelinceye kadar ne kadar kepazelik skandal travma varsa maruz kaldık. Hamd olsun hepsinden alnımızın aklıyla çıktık. Oyunları tümden bozduk. Unutmayınız bir kere satan yine satar. Vefasızlık, imansızlıktır. Bir kere ihanetle, bin kere ihanet arasında hiçbir fark yoktur. Kulu kandıranlar Allah’ı nasıl kandıracakla? Bozuk para cep deler, bozuk insan kalp deler, bozgun kafilesi ise sonunda elenip silinip layık olduğu çöplüğe gider ve de gitmiştir.
MHP 1 Kasım 2015’ten sonra ele geçirilmek istendi. Çünkü Türkiye’nin işgal planında sosyal dayanak arandı. MHP imha edilmek istendi. Çünkü Türkiye düşmanları senaryoyu böyle yazmışlardı. MHP yıkılmak, temellerinden öz değerlerinden koparılmak istendi. Çünkü büykü resme baktığımızda üst akla dikkat ettiğimizde, ülkemiz ve bölgemizde vahşi bir kaos planlanmıştı. Milletin son kalesi teslim olsaydı, milli direnç düşecek, 15 Temmuz hain FETÖ darbesi Allah muhafaza belki de gerçekleşmiş olacaktı. Amaç buydu, hesap buydu. 2015 yılının kasım ayından itibaren doğu ve güneydoğu anadolu’daki il ve ilçelerimizi tesir altına alan isyan teşebbüslerini, kazılan hendekleri, döşenen patlayıcıları unutmadık, unutturmayacağız. EYP’ler ev ev tuzaklanırken, dönemin askeri erkanı suskun kalmıştı. Terörle mücadele tepkisizliğe dönmüş, döndükçe de gömülmüştü.
Hain terör örgütü Şırnak’tan Muş’a Silopi’den Cizre’de Derik’e kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına kast etmişti. Bu süreçte 113 vatan evladını şehit verdik. Eş zamanlı olarak Afrin’de tüneller kazınırken, yurdumuzda kazınmıştır. Çukurlar açılırken, aynısı il ve ilçelerimizde de yapılmıştır. Bu esnada MHP’de tünel faaliyeti görülmüştür. Rütbesi tuğgeneral seviyesinde bulunan çok sayıda hain 15 Temmuz darbe girişiminde suçüstü basılmıştır. Bu tesadüf olamaz, rastlantı olamaz.
MHP’nin başını CHP’nin çektiği PKK karışımı, ittifak oluşumunu reddetmesi bütün planları bozmuştu. CHP’nin Çin malı başbakanlık teklifini kabul etmiş olsaydık, HDP’nin yanımıza kazara alıp FETÖ’nun tuzağına düşseydik bilinsin ki Türkiye iç savaşa sürüklenecekti. Bunu yapamazdık, böyle bir vebale ortak olamazdık. Milletin vermediği başbakanlık görevini, başka kapılarda dilenerek arayamaz, buna tenezzül dahi edemezdik. Bizim ülkülerimizin fiyatı yoktur, davamızın bedeli yoktur.
Ederi 1 dolar olan şerefsizlere verilecek ne bir karış toprağımız ne de bir tek insanımız vardır.
Yorum Yazın