MHP'li Tanrıkulu'dan ekonomik uyarı
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son açıkladığı veriler üzerinden 2016 yılı değerlendirmesi yaptı, ekonomi yönetimini uyardı. 2017 için de karamsar tablo
- Ege Postası
- 01.02.2017 - 11:43
MHP'li Tanrıkulu, "Ekonomi yönetimindeki çok başlılık ve farklı bakış açıları adeta yangına körükle gitmeyi andırıyor. Zaten ekonomiye güvenin diplere vurduğu şu günlerde daralan ekonomimizi ayağa kaldırmak yerine bu durumun devam etmesi güvensizliği daha da tetiklemektedir. Biran önce Türkiye gecikmiş de olsa yeni bir büyüme modelini hazırlamalı ve uygulamaya koymalıdır" dedi.
TÜİK tarafından yapılan son açıklamalar üzerinden geçen yılı değerlendiren MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, ekonomi yönetiminde çok başlılık olduğunu söyledi. Ekonomik Güven Endeksi'nin son 8 yılın en kötü rakamına gerileyerek 85.7 değerini aldığını söyleyen Tanrıkulu, "100'ün altındaki her değer güvensizliği ve tedirginliği göstermektedir. Sorumlular sorumluluklarını bilmeli, sürekli kaybeden Türkiye ekonomisi olmamalı. Ülke ekonomisinde yaşanan tedirginlik, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından da tespit edilmiş ve bu durum not indirimine kadar ulaşmıştır. 14 yılın ardından Türkiye, yatırım yapılabilir ülke notlarını tümden kaybetmiş durumdadır. Ekonomi yönetimindeki kafa karışıklığı dış ticaret rakamlarına da olumsuz yansımaktadır. 2016 yılı ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 0.9 düşüşle 142.6 milyar dolara gerilemiştir. Bu rakam hem Orta Vadeli Program (2017-2019) hedefinden, hem de geçen yılın ihracat rakamından düşüktür. İthalat 2016'da 198.6 milyar dolar olurken, dış ticaret açığımız ise 60 milyar dolara yaklaşmıştır. Dış ticaret hacmimiz yüzde 2.8 düşüşle 341.2 milyar dolara gerilemiştir" diye konuştu.
BAŞARISIZ DIŞ POLİTİKA İDDİASI
2016 Yılında başarısız bir dış politika izlendiğini bunun da ihracat rakamlarında düşüşe yol açtığını kaybeden Tanrıkulu şunları dile getirdi:
"2016'da ihracatımız Rusya Federasyonu'na yüzde 51.7, Mısır'a yüzde 12.5, Irak'a yüzde 10.6, Suudi Arabistan'a yüzde 8.6 düşmüştür. Meyve sebze üreticimiz, ihracatçımız 2016 yılında yüzde 15.5'i aşan kayıplar yaşamıştır. Dünya ticaret hacmi küçülüyor bahanesine sığınma kolaycılığından kaçınılmalıdır. Dış ticaretimizde bu kayıpları telafi edebilmek adına maliyetlerdeki yükün hafifletilmesi, döviz kurlarında rekabetçi oranın yakalanması, farklı pazar ve ürünlere yönelik desteklerin uygulamaya koyulması ve en önemlisi de yüksek teknolojili ürün ihracatını artırmamız gerekmektedir."
"TURİZM'DE KAN KAYBI ÇOK BÜYÜK"
Ekonomik kayıpların turizm rakamlarında da görüldüğünü belirten MHP'li Tanrıkulu, 2016 yılı turizm gelirlerinin bir önceki yıla göre yüzde 29.7 azalarak 22.1 milyar dolara indiğini dile getirdi. Turizm ekonomik çarpan etkisi yüksek olan bir sektör olduğuna dikkat çeken Tanrıkulu, "Tek ülkeye bağımlılığın getirdiği kötü sonuçları ülkemiz 2016'da derinden yaşamıştır. Bu yüzden turizmde ülke çeşitlenmesi ve yapısal dönüşümün tam vaktidir. Deniz, tarih, kültür turizminin yanında; sağlık, kış ekoturizmi artık zaman kaybedilmeden güçlendirilmelidir" dedi.
2017 İÇİN DE KARAMSAR TABLO
Türkiye ekonomisi için 2017 yılının karamsar bir tablo çizdiğini savunan Tanrıkulu, "Türkiye 2017'ye de umutla bakamamaktadır. Merkez Bankası'nın 2017 yılı 1'inci Enflasyon Raporu'nda bu tespit açıkça görülmektedir. Banka; 2017 yılı enflasyon öngörüsünü 1.5 puan artırarak yüzde 8, 2018 yılı enflasyon beklentisini de 1 puanlık artışla yüzde 6 olarak açıklamıştır. Bu artışa neden olarak yükselen döviz ve gıda fiyatlarını gösteren banka, ekonomi yönetiminin kurların enflasyona etkisi olmaz tezini de bir kez daha çürütmüştür. 2017 için gıda enflasyon tahmini yüzde 7'den, yüzde 9'a çıkaran Banka, aslında dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın önümüzdeki dönemde hayat pahalılığında ezilmeye devam etmesine göz yumacağını itiraf etmektedir" diye konuştu.
TANRIKULU'NUN UYARISI
Türkiye'nin 2016'da nüfusunun beklenenden fazla arttığını söyleyen Tanrıkulu, çalışma çağındaki nüfusun da yüzde 1.6 oranında artarak 54 milyonu geçtiğinin altını çizdi. Bu artışa paralel yeni yatırım ve istihdam yaratılamadığını ileri süren Tanrıkulu, "14 yılın ardından şimdi Türkiye ekonomik olarak avucunda düşük büyüme, yüksek enflasyon ve işsizlik, artan borç ve döviz kurları, düşen döviz gelirleriyle baş başa bırakılmıştır. Biran önce Türkiye gecikmiş de olsa yeni bir büyüme modelini hazırlamalı ve uygulamaya koymalıdır. Bu model, bilgi bazlı sanayileşme stratejileriyle desteklenmeli ve gerçek anlamda, ayakları yere basan bilimsel bir sanayileşme stratejisi de hazırlanmalıdır. Bu kapsamda yatırım teşvik sistemi coğrafi boyutta haksız rekabeti önleyecek şekilde gözden geçirilmeli, yatırım iklimi, özellikle makro açıdan iyileştirilmelidir. Tasarruf ve yatırımlar canlandırılmalıdır. Tabana yayılmış ve hakkaniyetli bir vergi politikası geliştirilerek, yürürlüğe sokulmalıdır" dedi ve 2017 yılının heba edilmemesi gerektiğini söyledi.
Yorum Yazın