MHP'li eski vekil: Katılımcı demokrasi bitiyor

Bodrum Sanayici ve İş Adamaları Derneği (BESİAD) geleneksel perşembe toplantılarının mart ayı toplantısını gerçekleştirdi. Toplantının bu ayki konukları MHP Muğla eski milletvekili Prof. Dr. Metin Ergün ve Bodrum Deniz Ticaret Odası Başkanı Rüştü Tezcan oldu. Toplantının moderatörlüğünü yapan BESİAD Başkanı Emre Köroğlu, kurumun çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. Köroğlu, Girişimcilik Komisyonu ve İş Geliştirme Komisyonu ile KOSGEB ve İŞKUR ortaklağıyla açılan girişimcilik kurslarının ilk ikisini başarı ile bitirdiklerini belirtti. Köroğlu, öncelikle Bodrum gençlerine yönelik olan bu çalışmaların üçüncüsünü de 20-23 Haziran tarihleri arasında gerçekleştireceklerini söyledi. 

Bodrum Deniz Ticaret Odası Başkanı Rüştü Tezcan ise konuşmasında mevcut anayasanın içeriği hakkında bilgi verdi. Yeni anayasada tüm yürütme yetkisinin doğrudan ve tek başına cumhurbaşkanına verildiğini dile getiren Tezcan, "Yani demokrasiden tek başkanlı bir sisteme geçeceğiz. Kanun hükmünde kararname yerine cumhurbaşkanı kararnamesi, sıkıyönetim kavramı yerine de olağanüstü hal kavramı geçirilmiş. Cumhurbaşkanı kararnamelerini çıkarma ve olağanüstü hal ilanı gibi konular doğrudan cumhurbaşkanının yetkisine veriliyor. Referandumda oylanacak bir 16'ncı madde var. Bu 16'ncı maddenin içinde tam 29 tane maddede değişiklik yapılıyor. Bu referandum ile anayasanın 3'te birini gayet güzel değiştiriyoruz. Bunların bilincinde olmak ve bütününe bakmak gerekir" dedi. 

"BİZ HAYIR DİYORUZ"
Miliyetçi Hareket Partisi'nde 'evet' diyen insanların olduğunu belirten MHP Muğla eski milletvekili Prof. Dr. Metin Ergün, "MHP'nin genel başkanı evet diyor ben de Milliyetçi Hareket Partisi'nin iki dönem milletvekilliğini yaptım, uzun süre MYK üyeliğini yaptım. Mehmet Tosun belediye başkanlığını, Asım Başaran ilçe başkanlığını yaptı ama biz hayır diyoruz. Siyasal iktidar sınırlandırılmalıdır. Parlamenter güç gücünü milletten alıyor. Sınırlandırılmalıdır ve denetlenmelidir inancımız budur. Anayasal devlet hukuksal ve siyasal mekanizmalar ile sınırlanan devlettir bizim inancımıza göre. Bütün dünyanın geldiği nokta da budur. Ama Türkiye 16 Nisan oylamasında bundan sapma gösterecek. Tarih boyunca siyasal iktidar 3 temel üzerinden sınırlandırılmıştır. Yaşam hakkı, ifade özgürlüğü ve güçler ayrılığı. Burada güçler ayrılığı ilkesi ortadan kalkıyor. OHAL ve benzeri uygulamalar tek kişinin eline geçeceği için ifade özgürlüğü de ortadan kalkıyor. Onun için biz muhalif olan MHP'liler bu inançtayız. Bugün hegemonik bir yapıya bürünme ihtimali çok yüksek olan bir anayasal düzenlemeye doğru gidiyoruz. Eğer 'evet' çıkarsa Türkiye keyfi bir hukuk sistemine dönüşecek. Ne yazık ki siyasi iktidarı sınırlandıracak bütün maddeler ortadan kaldırılıyor. Yurttaş demokrasisi dediğimiz hadise sadece ve sadece 5 yılda bir oy vermekten ibaret hale geliyor. Katılımcı demokrasi tamamen ortadan kalkıyor. Biz 16 Nisan'da vatandaşlık oylaması yapacağız ve bunu torunlarımız için yapacağız. Ona göre düşünmek zorundayız" dedi. 

BURADAN HZ. ÖMER ADALETİ ÇIKMAZ
Adalet sisteminin siyasallaştırıldığını öne süren Ergün, "Yargıyı siyasallaştırırız. Hakim ve savcıyı tamamen siyasallaştırırız. Buradan Hz. Ömer adaleti çıkmaz. Buradan çıksa çıksa parti adaleti çıkar. Başka hiçbir şey çıkmaz. Bu sistemin neticesi tek adamlığa gider" dedi. Yaklaşık 1 saat süren toplantı, soru ve cevap bölümü ile sona erdi. (DHA)