Dolar 34,2398
%0.28
Euro 37,6309
%-0.37
Altın 2.922,340
%0.22
Bist-100 9.109,00
%2.37

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Mahkeme Erdoğan'a hakaret davasında ne karar verdi'

Mahkeme Erdoğan'a hakaret davasında ne karar verdi'

İZMİR'de 2014 yılında, dönemin Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan'a, evinin balkonundan 'el hareketiyle' hakarette bulunduğu öne sürülen Filiz Akıncı'nın yargılandığı davada karar çıktı. Hakim Kemal Oruç, tutuksuz yargılanan sanığı önce 6 ay hapis cezasına çarptırdı, ardından mağdurun kamu görevlisi olması nedeniyle cezayı 11 ay 20 güne çevirip ertelemedi. Akıncı, karardan sonrası ağladı. Öte yandan yine İzmir'de emekli öğretmene, Erdoğan'a hakaretten 7 bin lira ceza verildi. İzmir'de iki ayrı Erdoğan'a hakaret davasında karar

  • Ege Postası
  • 20.01.2016 - 14:55
İZMİR- 16 Mart 2014 tarihinde, dönemin Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan'a, Gündoğdu Meydanı'ndaki miting alanından ayrılırken, evinin balkonundan el hareketiyle işaret yapıp hakaret içeren sözler söylediği öne sürülen Filiz Akıncı'nın 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davaya devam edildi. İzmir 41'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan ve Erdoğan'ın mağdur sıfatıyla yer aldığı davanın 6'cı duruşmasına, tutuksuz yargılanan 2 çocuk annesi ekonomist Filiz Akıncı, avukatı Anıl Güler ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Sema Cansu Bozkurt Sütçü katıldı.

Hakim Kemal Oruç, sanık Akıncı'nın daha önce bir davadan dolayı ceza aldığından dolayı ek savunmasının alınması gerektiğini belirti. Sanık Akıncı, eski savunmalarını tekrarladığını, bu olayda kendisinin herhangi bir suçunun olmadığını belirtip, "Ben suçsuzum. Suç işlemedim" dedi. 

Erdoğan'ın avukatı Sema Cansu Bozkurt Sütçü ise sanığın cezalandırılmasını istedi. Sanık Akıncı'nın avukatı Anıl Güler, savunmasında davada mağdur olarak yer alan Erdoğan'ın o gün İzmir'e siyasi parti genel başkanı olarak mitinge geldiğini belirterek şöyle dedi:

"Olayımızda kamu görevlisine hakaret suçlaması vardır. Olay tarihinde mağdur Recep Tayyip Erdoğan başbakandı. Ancak o gün İzmir'de miting yapmak için bir başbakan olarak değil, bir siyasi parti başkanı olarak gelmiştir. Benzer bir olayın mağduru diğer parti genel başkanları olması haliyle aynı durum söz konusudur. Mağdur da aynı şartlardadır, bir partinin genel başkanıdır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da yer alan, mağdurun kamu görevlisi olması nedeniyle farklı bir suç isnadı yapılmayacağı, bu noktada kamu görevlisine hakaret suçunun anayasa ve insan hakları sözleşmesine aykırı olduğu düşüncesindeyiz. Hiçbir şekilde suça konu olay müvekkilim tarafından gerçekleştirilmemiştir."

Olayda iki tanığından birinin Ak Parti, diğerinin MHP üyesi olduğunu ve bu nmedenle bir siyasal karşıtlığın söz konusu olduğunu vurgulayan avukat Anıl Güler, "O dönem itibarıyla Türkiye'yi sarsan barışçıl bir çevre gösterisi çok sert ve orantısız bir şekilde bastırılmıştır. Barışçıl eylemlerde ölümler olmuştur. Türkiye’yi sarsan ölümlerden sonra dahi Erdoğan, bizce polis tarafından öldürüldüğü iddia edilen çocukların annelerini ve babalarını meydanlarda yuhalatmıştır. Ölümlerle biten olaylarda, ağır şiddet uygulanan olaylarda 'polise emri ben verdim', 'polisler destan yazıyor' diyen kişidir. Barış yanlısı, sosyal adaletten yana, çevre konusunda bilinci gelişmiş bir birey olan müvekkilimin, bu polis şiddeti sonucu yaşanan ölüm ve yaralanmalardan olumsuz etkilenmemesi mümkün değildir. Siyası sorumlu olarak mağduru görmektedir" dedi. Müvekkilimin suçu işlediğine dair herhangi somut delil olmadığı görüşünü savunan avukat Anıl Güler, "Öncelikle beraatını, ceza verilecekse lehe olan indirimlerin uygulanmasını, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istiyoruz" diye talepte bulundu.

Hakim Kemal Oruç, dosyada bulunan CD'lerin bilirkişi tarafından incelendiğini ve sanığın el hareketini yapan bir görüntünün olmadığını, dinlenen tanıkların ve tutanak tutan polislerin ifadelerine göre sanığın suçu işlediğinin sabit olduğunu belirtip, önce 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Hakim Oruç, 'mağdurun' kamu görevlisi olduğundan cezayı iki katına çıkarıp 1 yıl hapse, ardından duruşmalardaki iyi halini de göz önüne alıp 11 ay 20 gün hapse çevirdi. Sanığın 2011 yılında yargılandığı bir davada aldığı cezası nedeniyle sabıkasının bulunduğunu, mahkemece bir daha suç işlemeyeceğine kanaat oluşmadığını belirten hakim, cezayı ertelemedi. Hakim ayrıca sanığı mağdurun avukatına 1800 lira vekalet ücreti ödemesine karar verdi. 

Sanık avukatı Anıl Gürel, kararı temyiz edeceğini belirtti. Karar sonrası sanık Filiz Akıncı, ağladı. Akıncı, dışarıda bekleyen oğlunun kollarına girip güçlükle dışarı çıktı. 



Emekli öğretmene, Erdoğan'a hakaretten 7 bin lira ceza
İzmir'de 56 yaşındaki emekli Fen Bilgisi öğretmeni Yasemin Ergündoğan, Facebook sayfasından arkadaşları ile Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yaptığı tartışma sırasında Recep Tayyip Erdoğan'a hareket ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 354 gün hapis cezasına çarpırıldı. Hakim, cezayı daha sonra 7 bin 80 lira paraya çevirdi ancak ertelemedi. Sanığın avukatı Arif Ali Cangı, kararı temyiz edeceklerini, sonuç alamamaları durumunda AİHM'e başvuracaklarını söyledi. 

Davaya konu olan olay 22 Temmuz 2014 tarihinde meydana geldi. İddiaya göre emekli öğretmen Yasemin Ergündoğan, Facebook sosyal paylaşım sitesinde arkadaşları ile oy verme konusunda yorumlarda bulunurken, "İkinci tura kalması halinde Recep Tayyip Erdoğan'a oy verecek misin'" sorusuna, "R.T. Erdoğan'a asla!" diyerek bazı notlar yazdı. Yasemin Ergündoğan'ın bu yazışması, imzasız ve isimsiz bir kişi tarafından İzmir Valiliği'ne gönderildi. Valilik dava açılması için mektubu Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Cumhuriyet savcısı 2 yıl hapis cezası istemiyle asliye ceza mahkemesinde dava açtı. 

İzmir, 6'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen davada, 'Cumhurbaşkanı'na hakaret' suçundan tutuksuz yargılanan Yasemin Ergündoğan, avukatı Arif Ali Cangı katılırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Muammer Cemaloğlu katılmadı. Avukat Arif Ali Cangı, şunları söyledi:

"Müvekkilim Yasemin Ergündoğan hakkındaki suçlama Facebook sayfasından arkadaşları ile Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yaptığı tartışma sırasında yazdığı bir yazıdan kaynaklanmaktadır. Zira o tarihte Recep Tayyip Erdoğan her ne kadar başbakansa da Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyduğu için müvekkil bu sözleri Başbakan olmasından dolayı değil, Cumhurbaşkanı adayı olan Recep Tayyip Erdoğan hakkında düşüncelerini belirtmiştir. Bize göre suç oluşsa dahi, adi bir hakaret suçu söz konusudur ve şikayete bağlıdır. Bu yönde bir tespit yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Yargılaması yapılamayan ve o tarihte kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açan 17-25 Aralık soruşturmaları ile ilgili davanın kapatılmış olması ve bu yönde yapılan tartışmalar nedeni ile müvekkil kendi düşüncesini, oy kullanacak bir yurttaş olarak söylemiştir. Oy verecek bir yurttaşın bu sözleri bir cümle içinde kullanmasından daha doğal bir şey olamaz. Kaldı ki siyasi kişilerin bu tür eleştirilere de hoşgörülü olmaları gerekmekte olup özellikle Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olarak herkesten daha hoşgörülü olması gerekmektedir. Hakaret suçunun oluşmadığı görüşündeyiz, müvekkilin beraatine karar verilmesini talep ediyoruz."  



Tutuksuz yargılanan Yasemin Ergündoğan da savunmasında, "Benim asla hakaret kastım yoktu, sadece Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında Erdoğan'a neden oy vermeyeceğim hakkındaki gerekçemi ve düşüncelerimi arkadaşlarımla paylaşmıştım. Ben suç işlemedim. Beraatımı talep ediyorum" dedi. 

Hakim Mehmet Sayar, sanığı 354 gün hapis karşılığı 7 bin 80 lira adli para cezasına çarptırdı. Hakim para cezasını 20 eşit taksitle ödenmesine, bir taksidini ödemediği taktirde cezaevine gireceğini belirtip cezayı ertelemedi. 

Avukat Arif Ali Cangı, kararı temyiz edeceklerini, bekledikleri gibi bir karar çıkmaması durumunda davayı AİHM'e götüreceğini belirtti. (DHA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.