Mahkeme başkanından sanığa... Lafı evirip çevirip...

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı. Duruşmayı müştekiler Coşkun Başbuğ, Onur Süer ile Bilgin Özkaynak'ın avukatı Muzaffer Sevgi Sakarya da takip etti. 

Tutuklu sanık eski başkomiser Yaser Özoğlu, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini, soruşturma aşamasında hukuka aykırı bir işlem yapmadığını savunarak iddianamedeki suçlamalara ilişkin beyanda bulundu. 

Özoğlu'nun, bu aşamada, askeri casusluk soruşturmasındaki şüphelilerin arasındaki kişisel telefon görüşmeleri yazılı metinden okumasının ardından araya giren mahkeme başkanı, "Lafı çok uzatıyorsun, son savunman sırasında istediğin kadar süre alabilirsin. Ancak şu anda talep alıyoruz. Zamanımız kısıtlı olduğundan diğer sanıkların da hakkına giriyorsun. Sözlerini artık toparla." uyarısı yaptı. 

Müşteki ve tanıkların hakkında verdiği ifadeler uzun olduğundan, kendisinin de bunlara cevap verdiğini belirten Özoğlu, uzun süre beyan verince mahkeme başkanı bir kez daha ikaz etti.

Bunun üzerine idda makamı, Özoğlu'nun savunmasını yaptığı sırada "Saatlerdir konuşuyorsun, savunma hakkını kötüye kullanıyorsun. Evirip çevirip aynı şeyleri söylüyorsun. Sana talepler hakkında söz hakkı verildi ancak esasa ilişkin savunma yapar gibi sözü uzatıyorsun. Savunma hakkının kısıtlanması söz konusu değil. Sana esasa ilişkin savunma hakkı için söz vereceğiz. O zaman ister 45 dakika konuş, isterse 45 gün konuş." diye tepki gösterdi.

Özoğlu, söz alarak "Takdir mahkemenindir" deyince, mahkeme başkanının taleplerini iletmesi konusunda yeniden söz hakkı verdiği sanık, savunmasını sonlandırdığını söyledi. 

Duruşmaya öğle arası verildi.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) kayda alınan duruşmanın öğleden sonraki oturumunda beyanda bulunan müşteki Süer, askeri casusluk soruşturmasında kumpasa uğradıkları için mağdur olduğunu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) bir ferdi olarak kendisini itibarsızlaştırmak için hard diskine hayvan pornosu yerleştirildiğini iddia etti. 

15 Temmuz 2016'daki FETÖ'nün darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edilen cumhuriyet savcısının, o dönemki soruşturma sırasında suç duyurusunda bulunmadığını ancak 17-25 Aralık 2013 sürecinin ardından özel yetkili mahkemelerin kaldırılması aşamasında hızlı ve telaşlı bir şekilde Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu ileri süren Süer, "Böylesine iğrenç bir suçlamada, TSK suçlanan askeri meslekten ihraç eder. Ancak adli makamlar uzun süre benimle ilgili işlem yapmayı unuttu. Sonra TSK'den istifa ettim. Yargılamanın ardından bu suçtan beraat ettim. Bana bu iftirayı atanlar hayvandan da aşağıdadır." dedi. 

Süer, 3 sanık haricinde diğer sanıklardan şikayetçi olduğunu, maddi ve manevi kaybı olduğunu gerekçe göstererek davaya katılma talebinde bulundu. 

Tutuklu sanık Seyit Ahmet Sarı, 2010'daki askeri casusluk soruşturmasına, emniyetteki personel eksikliğinden dahil olduğunu, dosya hakkında bilgisi bulunmadığını savundu. Sarı, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığına ilişkin tespiti reddetti.

Hakkındaki iddiaların şüpheden öteye geçmediğini öne süren Sarı, yaklaşık 20 aydır tutuklu olduğunu söyleyerek tahliye talebinde bulundu. 

ByLock programını kullanmadığını iddia eden tutuklu sanık Hanifi Aydın ise kimseyle mesajlaşmadığını savunarak "Gelen raporda, 'Saadet' diye bir kadınla mesajlaştığım gözüküyor. Böyle birini tanımıyorum. İddia odur ki gece yarısına doğru bu kadınla görüşmüşüm. Bunu eşime nasıl anlatırı? Eşim sonra benim için 'Bu adam sat 23.30'da kadınlarla mı görüşüyor'' demez mi'" diyerek tutuksuz yargılanmak istediğini söyledi.

Mahkeme heyeti, duruşmayı 19 Mart Pazartesi gününe erteledi.(AA)