Meclis kürsüsünden bombaladı

CHP PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, Yine TBMM’ ne gelen bir torba yasa tasarısı olan “İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının”44 ve 45’inci maddeleri ile ilgili verdiği iki önerge hakkında Meclis kürsüsünde konuşma yaptı, sistemdeki aksaklıkları sıraladı, iktidarın politikalarını sert dille eleştirdi.

Ege Postası
25.07.2014 - 10:26

Güven konuşmasında down sendromlu yada otistik çocuğu olan ailelerde anne ya da babanın birisinin erken emekli olmasının sağlanmasını istedi. Bu nedenle de Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda düzenlenen fiilî hizmet süresi zammının yeniden gözden geçirilirek Torba Yasa kapsamında değerlendirmesi gerektiğini belirtti.

‘YASADAN ÖNCE NEDENLER BULUNMALI’
Yasa tasarılarının aceleye getirilmesini eleştiren Güven, bu durumun olumsuzluklarını engelli ve engelli ailelerinin çok daha yakından yaşadığını çünkü vadedilen iyileştirmelerin yapılmadığını, sadece yapılıyormuş gibi davranıldığını ifade etti. Güven, hükümeti engelli, kadın ve çocuk hakları konularında yetersiz politikalar üretmekle suçlayarak, “Engelliler açlık grevine gidiyor. Kadınlar, kadın cinayetlerine karşı eyleme gidiyor, nedenini iktidar düşünüyor mu acab? Yuvadaki çocuklara taciz ve tecavüz olaylarının arttığını görüyoruz. Sorunların bu kadar yoğun olmasının nedeninin kanunların yetersizliği olmadığını bizler biliyoruz ama acaba iktidar biliyor m? Nedenlerin ortaya konulmadığı, çözüm aranmadığı sürece istenildiği kadar torba kanun yapılsın, sonuç hiçbir zaman değişmeyecektir. Her şeyden önce engellilerin de birer birey olduğunu ve engellilerin insan hakları olduğunu hatırlamak gereklidir” şeklinde konuştu.

‘TAŞERON SİSTEM DAHA ÇOK 301 CAN ALIR’
Öte yandan Türkiye’de iş hayatında tüm çalışanların risk altında olduğunu belirten Güven, Soma örneğini vererek taşeron sistemi eleştirdi. Güven şöyle konuştu: “Taşeronluk, alt taşeronluk ve dayıbaşılık gibi sistemler kalkmadığı sürece Soma'da olduğu gibi 301 değil, çok daha fazla can kaybına yol açacaktır. Bugün geldiğimiz nokta memurlar dâhil tüm çalışanların adım adım taşeronlaştırılmaya doğru götürüldüğüdür, buna sağlık sistemi de, sağlıkçılar da dâhil olmakta. Bu nedenlerle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda düzenlenen fiilî hizmet süresi zammında adaletli bir şekilde yeniden düzenleme yapılması gerekmektedir.”

‘YAŞAM ODASINI ÇOK GÖREN ZİHNİYET’
Türkiye’de iş sağlığı ve iş güvenliği sorunlarının çözümlenmediğini, yalnızca 2014 yılında çocuklar dâhil en az 1200 kişinin hayatını kaybettiğinin bilindiğini aktaran Güven, “Kayda girmeyenleri bilmiyoruz. Bugün maden ocaklarında yaşam odasını bile çok gören bir zihniyet mevcutken insan haklarına saygı beklemek anlamsız olmaktadır. Ancak, yine de fiili hizmet zammının riskli meslek ve iş gruplarına göre yeniden düzenlenmesi gerekmektedir” dedi.