Meclis'te Buca Metrosu tartışması
İzmir Büyükşehir Belediyesi Temmuz ayı Olağan Toplantısı 2. Birleşimi Başkanvekili Mustafa Özuslu yönetiminde gerçekleşti. Meclis’e Buca Metrosu tartışmaları damga vururken, AK Partili Hızal Dokuz Eylül Üniversitesi’nin Büyükşehir’e vermeyi reddettiği arsanın Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait olduğunu ve yapılan yanlış başvuru nedeniyle projenin 2 yıl uzamış olabileceğini belirtti. Öte yandan Genel Sekreter Buğra Gökçe, Buca Metrosu'nun gecikmesiyle ilgili süreci Başkanvekili Özuslu'nun söz vermesiyle ayrıntılarıyla anlattı. Büyükşehir'de gündem Buca Metrosu... Gökçe her şeyi anlattı
- Ege Postası
- 10.07.2019 - 19:42
YUSUF TOMRUK/EGEPOSTASI- Meclis’te oy birliğiyle Kurban Bayramı süresince ulaşımın ücretsiz olması ve İzmir’in 1924 muhtarının görev süreleri boyunca ulaşımdan ücretsiz yararlanmaları kabul edildi. Muhtarlar mesai saatleri içerisinde kimlik kartlarıyla ulaşımdan ücretsiz yararlanabilecekler.
Meclis’te ’15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kapmasında önümüzdeki Pazartesi Günü Saat: 20.00’dan Salı sabahı saat: 06.00’ya kadar ulaşım üretsiz olması yönündeki önerge, AK Parti Grubu’ndan gelen ‘Saat:15.00’dan itibaren başlasın’ önerisi nedeniyle yeniden komisyona gönderildi. Öte Yandan Buca Metrosu sunumu ve tartışmaları sonrası Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe tüm süreci ayrıntılarıyla anlatarak. Maliyetin artmasının nedenlerini ve Dokuz Eylül Üniversitesi ile yaşanan son görüşmeyi anlattı.
BUCA METROSU SUNUMU VE TARTIŞMALARI
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Buca Metro Projesi hakkında tarihsel çalışmaları anlatan bir sunum yapıldı. Sunumda Raylı Sistemler Daire Başkanı Mehmet Ergenekon tarafından yapılan sunumda Buca Metrosu Projesi’nin onay süreciyle ilgili bilgiler verildi. Haziran 2010 yılında proje çalışmaları için bakanlık tarafından üstlenilmesiyle ilgili yazışmalara beklenen yanıtın gelmemesi üzerine Büyükşehir Belediyesi’nin 2015 yılında projeyi kendisinin üstlenmesi sonrası ve 2015 sonunda ihaleye çıktığı belgelerle açıklandı. Dokuz Eylül Ünirvesitesi’nin depolama alanıyla ilgili itirazı sonrası 200 milyon dolara kadar kamu zararı olacağı açıklandı. Cumhurbaşkanlılğı sistemi sonrası 2018-2019 yıllarında yatırım planlarına alınmadığı belirtildi. Büyükşehir’in projesinin maliyet nedeniyle gözden geçirilme isteğinde km başına düşen maliyetin Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından verilmeyen arsa nedeniyle hattın uzaması sebebiyle 45 milyon dolar olacakken, 67 milyon dolar olduğu vurgulandı. İzmir’Projenin 1,5 yıldır sadece bir imza beklediği vurguladı.
O ARAZİ DOKUZ EYLÜL’E AİT DEĞİL
Buca Metrosu sunumu söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal “ Sayın bürokratımıza teşekkür ediyoruz. Gönül isterdi ki, teknik olarak bilgilerin yanında, siyasi söylemlerin uzağında kalmasını isterdik. 4 ay önce yaptığımız ilk meclis toplantısında şunu dile getirdik. Biz bu süreçte şehrin ve hemşerilerimiz menfaatine olan her şeyde Büyükşehir'in yanında olacağımızı söyledik. Örneği hep beraber gördük. Teknik olarak yapılan hazırlı yapılmış ve senaryo yazılmış. Sabah kalktık her yerde bir haber, geldik gündemde olmayan bir sunum. Bugüne kadar bu bilgelendirme meclis heyetini hiç sunulmadı. İlk kez karşımıza çıkıyor. Çok manidar buluyorum. Ama bilgilendirme için teşekkürler. Uzunca süredir beklendiği söyleniyor, gecikme olduğu iddia ediliyor. Ekstra bazı bilgilerin eksikliği dediği husus ÇED raporu. Yine DEÜ’nün arazi tahsisi başvurusu için 2 yıl beklemesi söz konusu. Doğru yazının yazılıp yapılmadığı bilinmiyor. O arazi Dokuz Eylül’e ait değil. Ormana ait. Bir imza bekliyorlar. Umarım doğru yerden bekliyorlardır. Umarım doğru yere başvurmuşlardır.
‘BUCA BİR ON YIL DAHA BEKLEMESİN’
Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, konu hakkında sert konuşarak: Öncelikle olarak bürokratımıza teşekkür ediyorum. Sayın Hızal süreçzlenrden bahsetti ama, burada yaklaşık 10 yıldan bahsediyoruz. 6 sonra 10 yıl olacak. Buca Metrosu’nun evraklarla, posta geldisi gittisiyle uğraştırılması, merkezi hükümetin Buca halkının bir metroya kavuşmasını istemediğini açıkça göstermiştir. Sayın Hızal o arsa için Dokuz Eylül’e ait değildir diyor. Orası tahsisli bir arsa. Yani Dokuz Eylül isteseydi oraya Büyükşehir’e verebilirdi. İyi niyet gösterselerdi hiç bir problem olmayacaktı. Bu saatten sonra Buca halkının bekleyeceği bir süre kalmadı. Nüfusumuz resmi 500 bin, ama nüfus müdürüyle konuştuğumuzda fiili olarak 800 bine dayandığını söylüyor. Dahada gecikmesi onaylanmaması, sürüncemede kalması, kesinlikle Buca halkına bir cevap değil. Buca halkı merkezi hükümetten ve AK Parti grubundan somut bir cevap bekliyor. Bucalılar daha konforlu bir hayat ve ulaşımı hak etmektedir. Buca halkı bir on yıl daha beklemedi’ diye konuştu.
‘PROJEMİZİN ÇED RAPORU VARDIR’
Meclis Başkanvekili Mustafa Özuslu ise; “Öncelikle şu konuda bir irade eksikliği var. Buca metrosunun bir an önce yapılmasını AK Partili arkadaşlarımızda istiyor. Orası Dokuz Eylül’e ait değilse niye ret yanıtı veriyor. Ret demek o arsa üstüne egemenlik hakkım var demek. Ayrıca Sayın Hızal atlamış olabilir, teknik çalışmaların tamamında ÇED eksiği yoktur. Kendisinin eksik bilgilendirildiğini düşünüyorum. Projemizin ÇED raporu vardır” diye konuştu.
‘BU DÖNEMİN BORCU OLSUN’
CHP Grupbaşkavekili Nilay Kökkılıç ise; “Şimdi burada konuşmacılar bir yargılama yapıyor. Önemli olan Buca’ya gelmesi. Tarihi bir silsileyi evraklarla koydular. Ben sayın büroktamızın siyasi bir yaklaşımını görmedim. Bizim bekledeğimiz şey şu. Bir an önce bu metro hizmetinin gelmesi. İzmir’in en büyük ilçelerinde biri. Bu dönemin borcu olsun. Buca Metrosu sonlandırılsın. Ben şunu söylemek istiyorum hiç bir zaman bir hizmetin yerin getirilmesi kırtasiye işleri olmamalı. Büyükşehir Belediyemiz pek çok hat yaptı. Deneyimli bir kadromuz var. Nereye başvuracaklarını iyi bilirler. Ayrıca İzmir kendi öz kaynaklarıyla vatandaşlarına hizmet verir. Ankara ya da İstanbul gibi değildir. Vergi ve yatırım arasındaki dengeyi hatırlatmak isterim. İzmir merkezi iradeden para pul beklemiyor. Param var her şeyim var. Ben yaparım diyor. Sadece eksik olan imzayı bekliyor. İzmir kendi öz kaynaklarıyla bu projeleri yapıyor” diye konuştu.
‘BİR İFADE HUKUKTA ÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİRİR’
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal: Bucalı birisi olarak konuşuyorum. Biz sonuna kadar desteğimiz sağlayacağız. Ancak eksiklerin belirlenmesi konusunda doğru tespitler yapılmalı. Bir ifade hukukta çok şeylerin değişmesine neden olabilir. Çok yanlış şeylerin oluşmasına neden olabilir. O arazinin kime ait olduğu iyice öğrenilmeli ve ona göre başvuru yapılmalı” diye konuştu.
GENEL SEKRETER GÖKÇE BÜTÜN SÜRECİ ANLATTI
Konuyla ilgili tartışmalar sonrası Başkanvekili Özuslu’nun meclisin ve İzmir halkının bilgilendirmesi için söz verdiği İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe: Ben karışan konularla ilgili bir kaç şey söylemek istiyorum. Buca Metro Projemizin ÇED’i Altyapı Genel Müdürlüğü onayı öncesi alınmıştır. Mevzuat gereği ÇED raporu olmayan projeleri Altyapı Genel Müdürlüğü tarafından değerlendirmeye alınmaz. Bu projenin ÇED raporu AYGM’nin projeyi onaylandığı 27.12.2017 yılından önce alınmıştır. Tekrar neden gönderilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Strateji Müdürlüğü bizden yeniden ÇED istediği için yeniden gönderilmiştir. 2010 ile 2015 arasında geçen süre proje yapım süresi değildir. Sebebi 2010’da bir kanun değişikliğidir. Kanun değişikliğinin sebebi de Ankara Metrosu’nun yarım kalmasıdır. Bir yasa değişikliği yapılarak, yarım kalan metroların ya da Büyükşehirler’de yapılmak istenen metroların Ulaştırma Bakanlığı’na bildirilmesi isteniyor. Bunların bildirilmesi halinde ulaştırma bakanlığı özellikle üç büyükşehirde metro yapmak istediğini ifade ediyor. Büyükşehir belediyesi o tarihte bakanlığa bizim elimizde metro yapılmaya müsait alanlar bunlardır diyerek etaplar halinde yerlerini bildiriyor. Bir yanıt alamıyor. Bu süre içerisinde İstanbul ve Ankara’da bakanlık tarafından metro yapımları başlıyor. Bunun üzerine bizimkileri ne yaptınız diye bir kez daha soruyoruz. Bir yanıt alınamayınca. Halkapınar-Otogar ve Üçkuyular-Narlıdere Metrosu’nun yatırım programına girebileceği ve Buca Metrosu'nunda buna dahil olabileceği yönünde bir yazı gelince bakanlıktan. Bir süre de bunun için bekleniyor. Bunun için de bir yanıt alınmayınca 5 yıl sonra Büyükşehir Belediyesi bu projeleri biz yapalım kararı alıyor. Devamında Narlıdere projesi bitiriliyor, kredisi bulunuyor. İhalesi yapılıyor ve yapımına başlanıyor. Aynı süreç Buca Metrosu için de başlıyor. Aralarında yaklaşık 6-8 aylık bir periyot var. Bu süre sonunda aradaki fark şu dur. Bizim mevzuatımız gereği Ulaştırma bakanlığı projeleri onaylayan fizibilite veren kurumdur. Bu bakanlık onay verdikten sonra projeyi gerçekleştirmek için uluslar arası bir kaynak bulamazsanız, yapmanız geren ülkenin yatırım programına girmeyi beklemektir. Yatırım progrmamına girmek demek proje garantisi demek değildir. Projelerimizin hiç birinde devlet garantisi yoktur. Biz devlet ve hazine garantisi istememekteyiz. İsteğimiz yatırım programına girmektir. Aradaki farkın sebebi de yeni bir sisteme geçildiği için artık Kalkınma Bakanlığı kalmamıştır. Yaklaşık iki buçuk üç ay içinde bu bakanlığın yerine hangi birimin bakacağı belirlenememiştir. O birim öğrenilir öğrenilmez üç defa yazı gönderilmiştir. Yazıya gelen cevapta istenenler arasında ÇED raporunun da gönderilmesi istenmiştir. Biz de bunları yeni başkanımız Tunç Soyer’in imzasıyla yeniden gönderdik. Projenin maliyet değişikliğinin nedeni, proje yapıldığında dolar döviz kuru 3.73 iken, projenin kabul edildiği tarihte ise 5,67 olmuştur. Bu hususlar giderilmeyecek düzeyde değildi. Proje eksiksiz olarak tamamlanmıştır. Depolama alanından kaynaklanan maliyetin revizyon yapılarak giderilecek bir sorun olduğunu yeniden hatırlatmak isterim.
‘MALİYETİ DÜŞÜRMEK İÇİN ÇALIŞMALARIM DEVAM EDİYOR’
Dokuz Eylül Üniversitesi ile yaşanan sorunları da açıklayan Gökçe durumla ilgili en güncel bilgileri verdi. Gökçe “Dün itibariyle Dokuz Eylül Üniversitesi’nen çok değerli Genel Sekreteri bir heyet ile ziyarete geldi. Sebebi ise Güzel Sanatlar Fakültesiyle ilgili bir yenileme isteğiydi. O konuda da bir mesafe kat ettiğimizi eklemek isterim. Bu ziyarette biz de Buca Metrosu Mevzusunu açtık. Bir sitemimiz olduğunu Buca Metrosu’nda yaşadığımız problemi ilettik. Ayrıca Narlıdere Metrosu için üniversite hastanesi içindeki otoparkı bize vermelerini istedik. Hastaların en yakın şekilde hastaneye ulaşmalarını istediğimiz söyledik. Ayrıca metro yapılırken yeraltı otoparkı yaparak üniversiteye terkini gerçekleştireceğimizi söyledik. Ancak Üniversite bunu kendi olanakları açısından ve hastanenin 2,5 yıl otoparksız kalmasını göze alamadığı için reddetti. Ben de benzer bir durumun Buca Metrosu Depolama alanı için olduğunu ve bize olumsuz yazı geldiğini söyledim. Haberi olmadığını söyledi. Hakikatten de haber yok. Bir önceki yönetim döneminde gelmiş yazı. Ben ilgili yazıyı kendisine ulaştırınca orası bize ait değil. Orman’a ait bir arazi dedi. Bizim elimizdeki tapu kayıtlarına göre arazi Hazineye ait ve üniversiteye tahsis edilmiş. Öyle olduğu içinde o zamanın rektör yardımcısı imzasıyla bize olumsuz yanıt vermiş. Bahsedildiği gibi yanlış yere başvurma durumu yoktur. Sayın Genel Sekreter biz de buranın sizin kullanımına sunulması için muhafakat veririz dedi. Kendisine teşekkür ediyorum. Eğer bir revizyonla maliyetleri indirecek bir durum olursa biz de çalışmalara devam ediyoruz" diye konuştu.
MUHTARLARA ULAŞIM ÜCRETSİZ
Büyükşehir Belediye Meclisi'nde alınan karar doğrultusunda muhtarlar otobüs, metro, tramvay, banliyö trenleri ile vapurlara ücret ödemeden binebilecek. Ücretsiz ulaşım için muhtarlık kimlik kartlarını göstermeleri yetecek. İzmir'deki 1294 muhtar, hafta içi mesai saatleri süresince toplu ulaşım araçlarından ücretsiz yararlanacak. Geçtiğimiz günlerde Gültepe bölgesindeki muhtarlarla yaptığı toplantıda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından açıklanan uygulama mecliste oybirliğiyle kabul edildi. İzmirli muhtarlar ücretsiz toplu ulaşım hakkından görevleri süresince faydalanabilecek.
Yorum Yazın