Melis’In Artik Tek Dileği Var; Arkadaşlariyla Oyun
İZMİR'deki Ege Üniversitesi Hastanesi'nde ilik nakli yapılan ve 161 gün sonra taburcu edilen 8 yaşındaki Melis Akbaş, kendisi için özel olarak hazırlanan odasında ilk gününü geçirdi. Kızının, eve girdiğinde patlamış mısır istediğini...
- Ege Postası
- 19.01.2014 - 13:19
Ordu’da ailesiyle yaşarken 3 yıl önce rahatsızlanıp hastaneye kaldırılan ve lösemi teşhisi konulan Melis Akbaş, Almanya’daki bir donörden alınan iliğin nakledilmesinin ardından geçen cuma günü taburcu edilmesiyle yeni hayatına ilk adımı attı. Ege Üniversitesi Tülay Aktaş Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyonu Hastanesi'nde lösemi tedavisi görüp 161 gün sonra taburcu edilen Melis Akbaş, ailenin Bayraklı semtinde kiraladığı evde kendi için özel olarak hazırlanan odasında ilk gününü geçirdi.
'ÖZEL ODA MORAL VERDİ'
Kızının, odasına girdiğinde çok mutlu olduğunu belirten baba 41 yaşındaki Bahadır Akbaş, "Melis evine geldiği için çok mutlu. Özel oda ona moral verdi. Genel sağlık durumu iyi, tabi bazı sıkıntılar var. Bazı şeylere ilk başta alışamadı, ama en kısa zamanda alışacak ve sağlığına kavuşacak. Kardeşi 3 yaşındaki Berat Arda hiç yalnız bırakmıyor. Biz steril bir ortam sağlamaya çalışıyoruz ama Berat Arda bunu engelliyor. Ablasına çok bağlı, onunla gezip oynamak istiyor. Melis dışarıya çıkmayı çok istiyor. Hastaneden çıkarken çok yoruldu, dışarı çıkması için biraz daha zamana ihtiyacı var" dedi.
İLK İSTEĞİ PATLAMIŞ MISIR OLDU
Minik Melis’in dışarıya çıkmak için can attığını dile getiren anne 37 yaşındaki Sevil Akbaş, hastaneden çıktıktan sonraki ortama adapte olmaya çalıştıklarını dile getirdi. Mutluluğu gözlerinden okunan Sevil Akbaş, "Uzun süre hastanede olunca, sudan çıkmış balık gibi oluyorsunuz. Dış ortam ilk etapta korkutuyor. Biraz tedirginiz, ama atlaycağız. Eve ilk geldiğinde mısır istedi. Eşim tane mısır aldı ben de patlattım ve yedi. Beslenmesi normale döndü. Biraz sıkıntıları var ama doktor, bunun normal olduğunu söyledi" diye konuştu.
ARKADAŞLARIYLA OYNAMAK İSTİYOR
Küçük yaşta zor bir mücadele veren kızlarının hayatta kalması için ellerinden geleni yaptıklarını anlatan Sevil Akbaş, "Onun hastalığından sonra, normal standardın dışında yaşamaya başladık. Evin içinde Melis’e göre yaşanıyor. Yanına fazla kimse girmiyor. Odasına ben veya eşim kısa süreli giriyoruz. Odada yalnız, televizyonu ve bilgisayarı var. Bizimle olmak istediğide de oturma odasına alıyoruz. Maske kullanıyor. Özellikle kalabalık durumlarda maske kullanıyor. Kendi odasında maske kullanmıyor. Zaten bu haksızlık olurdu. Alışverişe gelmek istedi bizimle, çıkamadığı için çok üzülüyor. Benden balon istedi. Arkadaşlarıyla oynamayı çok istiyor" dedi.
Yorum Yazın