Menemen’de 5 saatlik maraton gibi meclis: Dev satışın önü açıldı
Mülkiyeti belediyeye ait olan ve yaklaşık 1 milyon 600 bin metrekarelik Seyrek Villakent Mahallesi’ndeki parsellerin kat karşılığı satışı, takası, yap-işlet-devret modeli hasılat paylaşımlı kat karşılığı verilmesi, inşaat sözleşmesi yapılması için belediye başkan vekiline ve belediye encümenine yetki verilmesi tartışmaları belediyenin Ekim ayı Olağan Meclis toplantısına damgasını vurdu. CHP ve AK Parti grupları arasında tansiyonun düşmediği mecliste konuya ilişkin yapılan oylamada ‘dev satışın’ önü açıldı.
- Ege Postası
- 01.10.2021 - 22:05
TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Menemen Belediyesi Ekim ayı Olağan Meclis toplantısı Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan idaresinde gerçekleştirildi. Oturuma damgasını vuran konu ise mülkiyeti belediyeye ait olan ve yaklaşık 1 milyon 600 bin metrekarelik Seyrek Villakent Mahallesi’ndeki parsellerin kat karşılığı satışı, takası, yap-işlet-devret modeli hasılat paylaşımlı kat karşılığı verilmesi, inşaat sözleşmesi yapılması için belediye başkan vekiline ve belediye encümenine yetki verilmesi tartışmaları oldu.
5 saat süren mecliste tansiyonu tavan yaptıran önergede AK Parti grubunun önergeyi savunma temelinde belediyenin borçları yer alırken CHP grubu ise istenen yetkinin büyüklüğüne ve Pehlivan’ın seçilmiş başkan olmamasına dikkat çekti.
Geçtiğimiz mecliste gündeme gelen konu Millet İttifakı kanadından büyük tepkiyle karşılanmış ve geçtiğimiz günlerde CHP Menemen İlçe Başkanı Ömer Güney, bir açıklama yaparak 2 yıl önce aynı konunun yine gündeme geldiğini hatırlatan Başkan Güney, “Menemenlilerin 1 milyon 598 Bin 591 metrekarelik, 1.6 milyar lira değerindeki malını bir oldubittiyle satacaklar. Borç ödemek gerekçesiyle, borcun 2.5 katı bir satış yapıyor, üstelik yetki sınırı ve denetim sağlamıyorsanız şaibeye çoktan bulaşmışsınız demektir. Hukuka ve vicdana sığmayan bu gaspa, bu gözü dönmüşlüğe sonuna kadar dur diyeceğiz. Halkın oyuyla o koltukta oturmayanlar, halkın malını satamaz! 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 18. Maddesi, taşınmazların alımı, satımı, takası ve tahsisi yetkisini Belediye Meclisi’ne vermiştir. Halkın görüş ve olurunu almaktan kaçtıkları gibi; Meclisi de yok sayarak kanuna aykırı, hukuksuz bir işe soyunmuşlardır” demişti.
“SEÇİMLERDE HALKTAN ONAY ALMAMIŞ GEÇİCİ BİR YÖNETİMİN…”
İlgili gündem maddesi hakkında söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Yılmaz, Pehlivan’ın seçilmiş belediye başkanı olmamasına vurgu yaptı ve “Komisyon raporlarında parti üyesi arkadaşlarımızın düştüğü şerhler partimizin görüşlerini yansıtmaktadır. Özet olarak şunu söyleyebilirim: 59393 sayılı kanunda, belediyeye ait bir taşınmaz üzerinde tasarruf hakkı meclistedir. Satılacak mı, takas mı olacak gibi şeylere meclis karar verebilir. Yani birçok taşınmazı birçok çuvala doldurup bunu da encümenin önüne koyarak siz istemimizi tasarruf şeklini uygulayın denilemez. Bu, kesinlikle belediye kanununun ilgili maddesine aykırıdır. Bir de şu anki belediye yönetimi, geçici bir yönetim. Belki 2,5 sene görevde kalacak belki 2,5 ay. Yani halktan yetki alamamış, seçimlerde halktan onay almamış geçici bir yönetimin şimdi böyle köklü bir karar almasını tehlikeli buluyorum. Biz ne yapabiliriz? Gelin halka soralım. Bu taşınmazlar satılsın mı satılmasın mı diye. Halkımıza gidelim, onların görüşlerine başvuralım. Referandum yapalım. Bizim için en uygun çözüm uzlaşmadır. Demokrasi, uzlaşmadır. Satış yaparak hangi belediye borcunu ödemiş? Koca Türkiye satış yaparak borcunu ödemiş mi? O bile ödeyememiş. Hiçbir belediye satışla borcunu ödeme yoluna gitmemişti. Biz bu borçlarda SSK ve vergi borcu. Bir personelin ilgili masrafı bin 500 lira. Bin kişi işe aldığımızda 1 milyon gibi bir belediyemize ek külfet getirmiş oluyoruz sonra da SSK vergi borcunu ödeyemedik diyoruz. O nedenle biz satış talebinin yanlış olduğunu düşünüyoruz. Halka sorulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yetkinin encümene devredilmemesi gerektiğini ve yetkini mecliste olduğunu düşünüyoruz” dedi.
“BİRİLERİNE PEŞKEŞ ÇEKİLECEĞİ SÖYLENİYOR”
Bağımsız Rasim Yiğit Özge ise, ilgili önergeye ilişkin “Her zaman kendi kararımı kendim veriyorum ve kimsenin etkisinde kalmıyorum. Mart ayında bizden kredi yetkisi istediniz ve alacaklıların ödemelerini yapacağınızı taahhüt ettin. Bunu da yaptınız. Bugüne kadar hiçbir kararı berilerinin etkise altında vermedim Birileri ret verdi diye ret vermeyeceğim. Siz kabul istediniz diye kabul vermeyeceğim. 3 siyasi parti konuyla ilgili yerinde alanı göstererek açıklamalar yaptılar. Şu ana kadar yaratılan algıya bakarak buranın bir rant alma olduğu ve birilerine peşkeş çekileceği söyleniyor. Buna istinaden benim şu anki fikrim olumsuz. Kararımı da sizleri dinledikten sonra vereceğim” diye konuştu.
“YANLIŞTAN DÖNÜN DİYORUM”
CHP’li meclis üyesi Gürkan Develi ise, borçların ödenmesi için satışların çözüm olmadığını genel siyaset üzerinden örneklendirdi ve “Bu, 20-30 yıllık süreci değerlendirdiğimizde borçları ödemek için bol bol fabrika sattığımız ve borçları ödeyemediğimiz gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu, giderek iflası getiriyor. Türk lirası da değersizleşiyor. Biz burayı elden çıkardığımızda bu bize, yeni yükler getirecek. Ben bu anlamda Ali Bey’in dediği gibi… Ben AK Partililerin de bunu istediğini sanmıyorum. Ama yukarıdan bir baskı… T.C. yurttaşlarının çıkarları kamusaldır. Yıllardır özelleştirmeye karşı çıktım. Bugün haklı olduğumu gördüm. Ben bugün yine haklı çıkmak istemiyorum. Ben bu kadarda Serdar Bey’e karşı çıkmıştım. Bugün de sizin bir yıl bile ömrü olmayan siyasi parti için kendinizi riske atmanızı doğru bulmuyorum. Ben size yanlış yoldan dönün diyorum” ifadelerini kullandı.
“3 MAYMUNU OYNAMAYIN”
Bağımsız meclis üyesi Hasan Ünal ise, satış konusunda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminden örnek verdi ve “Bağımsız meclis üyeleri bu kokuda çok kritik gibi bağımsız meclis üyeleri üzerinden siyaset yapmaya çalışan bir grup ar. Yiğit arkadaşım hepimiz konuya bakışını özetledi. Ben bir satıştan bahsetmek istiyorum. 121 bin metrekare, 42 bin metrekare, 121 bin metrekare, 75 bin metrekare, 56 bin metrekare… Bunlar ne? Şu anda Büyükşehir Belediye başkanlığı yapan Tunç Soyer’in Seferihisar belediye başkanlığı yapmış olduğu sürede satmış olduğu taşınmazlar” dedi.
Ünal’ın verdiği örnek CHP sıralarından büyük tepkiyle karşılanınca mecliste kısa süreli bir tartışma yaşandı. Pehlivan’ın tartışmayı yatıştırmasının ardından sözlerine devam eden Ünal, şunları söyledi; “600 bin metrekare… Hangi CHP’li çıkıp da açıklama yaptı? Menemen’in 5’te biri kadar bu alan. Burada söylemek istediğim şey çok başkaydı ama arkadaşlar celallendiler. Burada AK Partili bir belediye bu satışı yapmak istiyor diye itiraz ediyorsunuz. Bu kadar her şeyi ayağa kaldırırken ben size küçük bir örnek verdim CHP’li bir belediye yaptığında bunun adı ihtiyaç, karşıt partiden bir belediye yaptığında bunun adı rant. 3 maymunu oynamayın arkadaşlar. 2004-2019 yılları arasında Aziz abi vardı. Sayın Aziz Kocaoğlu’nun 15 yıllık belediye başkanlığı döneminde yapmadığı satış kadar 1,5 yılda büyükşehir belediyesinin taşınmazı satıldı.”
TAHİR ŞAHİN’E VİDEOLU ELEŞTİRİ
Konuya ilişkin geçmiş dönemlerden örnekler vererek uzun ve sert bir konuşma yapan AK Parti Grup Başkanvekili Yusuf Demircioğlu, Tahir Şahin’e sert sözlerle yüklendi ve “Birçok mecrada konuyla ilgili birçok kişi konuşuyor biz de mecliste konuşmak istedik. Geçtiğimiz günlerde CHP ilçe başkanı ve 30-40 kişilik grup söz konusu arazinin orada abasın açıklaması yaptılar. ‘Böylesi dev bir satışın ve sonrasında doğacak zafiyetlerin bu kadar geniş bir yetki ile tek kişinin tasarrufuna bırakılması asla kabul edilemez’ demişler. Beldiyseler Belediye Kanunu’yla yönetiliyor. Burada 69. madde var. Biz bu kanun maddesinin gerekliliklerini yerine getirmek isterdik. Ama ne bütçe bıraktınız ne de para. Bu tesisleri inşa edebilmek için krediye ihtiyaç vardı. Söz konusu kanun kapsamındaki tarım arazileri hariç ibaresi her başkanı ilgilendiriyor. Hani bu ’20 yıl belediye başkanlığı yaptım, bir metrekare yer satmadım’ diyen zat var ya….” diye konuştu.
Demircioğlu, konuşmasına ara vererek Şahin’in satış yapmadığını söylediği ve satışı onayladığı görüntülerinden oluşan kolaj bir video izletti. Videoda Tahir Şahin’in 6 bin 600 metrekarelik alana ilişkin yaptığı satışa yer verildi.
“TUNÇ BAŞKAN KIRILMASI GÜÇ BİR REKORU KIRDI”
Videonun ardından konuşmasına devam eden Demircioğlu, geçtiğimiz gün CHP’nin alanda yaptığı basın açıklamasında CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel’i hedef aldı ve şunları söyledi; “Doğru söylüyor. 1 metrekare değil 6 bin 600 metrekare yer satmış Biz izlediğimize de kime inanacağımıza da şaşırdık. Yalandan memleket ölür. Biz memleket ölsün istemiyoruz. İşimiz gücüm millet ve memleket. Halkımızı bence bunu çok iyi görüyorum. Atila Sertel de o gün oradaydı. Tabii yangından paylarını düşeni alacaklar ya… Atila Bey gelmiş ve bir açıklama yapmış. Sayın Sertel’e şunu belirtmek isteriz. Biz şaşırdık. Ancak basın açıklamasının da yapılmış olduğu yerin tam yanındaki yer CHP’li bir belediye başkanı tarafından kendilerine yakın bir kooperatife satılan 2 milyon metrekare alan. Biraz daha yakın tarihe gidelim dedik. 2 yıl önce Menemen Belediye Meclis gündemin ek gündem olarak getirilen, komisyonlarda dahil görüşülmeyen… Biz iktidar meclis üyesi iken hep birlikte karşı çıkmıştık Villakentte eylemdeyiz demişti. Keşke bu eylemleri o zaman da görseydi. 22 yıllık CHP'li belediyelerin yapmış olduğu borçlan ödensin diye getiriliyor, değerlendirilecek. Bugün sizin yapmış olduğunuz borçlar ödensin diye getiriliyor bu önerge. Değerlendirilir. Onu da başkanımız ve encümeninmiş yapacak. Sayın Sertel, neden bu paralar perişan olurken gelip konuşmadı? En azından bir tweet atsaydı. Zamanında yapılanlar ortada. Ben bu basın açıklamasında söylenenlerin yalan olduğunu iyi biliyorum. 200 bin Menemenli de iyi biliyor. Alan söylüyorsunuz. Bugün yangından mal kaçırır gibi diyorsunuz. Önceki dönemlerde hemen oyluyordunuz. Biz bunu en azından komisyonlara gönderdik. Görüşüyoruz. Bugün madem bu kadar itiraz ediyorsunuz, büyükşehir belediye başkanı Tunç Soyer bin 40 küsur yeri sattı. Sorgulamadan evet deniliyordu. O da İzmir’in malıydı, hepimizin malıydı. Neden bir şey söylemiyorsunuz? Tunç Başkan kırılması güç bir rekoru kırdı. Bunların hepsini bir kenara attık. 20 yıl görev yapmış belediye başkanına gelirsek… Menemen’i biz bu hale getirmedik. En büyük suçu olan kişi çıkmış bugün konuşuyor İnsan utanır. 20 yıl ya. 20 yıl burada bir yönetim vardı. Sadece o 120 bin metrekarelik alanla da kalmamış. Bu kararları alırken orada spor yapmak için almıyor herhâlde. Dönemin belediye başkanı bahsettiğimiz her yeri satamadı tabii. Çünkü üstünde icralar var. Daha önceki meclis toplantılarında sizin hesabınızı dile getirdim. ‘Aydın Beye iş yaptırmaklayım. Bir ay daha oyalayalım. 2,5 yıl geçsin Aydın Başkan hiç iş yapmasın’ sizin planınız. Biz artık Menemenlinin hakkını yedirtmeyeceğiz. O dönem geçti artık. Yapacağımız bu işin hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
“2 BİN DÖNÜMLÜK ARAZİ SATILIYOR VE BİR ŞEHİR KURULUYOR”
Demircioğlu’nun ardından söz alan CHP’li Meclis Üyesi Deniz Karakurt, ilk olarak satılan 2 bin dönümlük araziye ilişkin iddialara yanıt verdi ve “Çok önemli bir gündemi tartışıyoruz. Yalan yanlış konuşuluyor ve konu saptırılıyor. Öncelikle halkımıza bilgi verelim. Projeyi sonra konuşalım ki ortada yapılıp önümüze konulmuş bir proje de yok. Satılan 2 bin dönümle ilgili yanlışı düzeltelim. Evet zamanında 2 bin dönümlük yeri sattık ama nasıl sattık? Bir Avrupa şehri yaratma amacıyla satıldı. Seyrek öncesinde köydü sonrasın belde belediyesi oldu. Sonrasında halka tek tek görüşleri soruldu. Aslında ilk talip olunan şey teknoloji üniversitesinin gelmesiydi ama Urla’ya verilmişti. Avrupa şehri amacıyla bu satış gerçekleşmişti ve o günkü muhalefetle birlikte oy birliğiyle alınmıştı o karar. Eğer o gün o satış kararı alınmasaydı Menemen böyle bir kazanımla karşı karşıya gelmeyecekti. O dönemde çok dürüst bir belediye başkanı vardı. İhalesi ve her şey çok şeffaf yapılmış. İzmir’deki bir kooperatife ihale verilmiş. Orada imar planı yapılmamış bir dağ vardı. O dağ, şu anda üniversitenin gelmesini sağlayacak bir altyapıya sahip. Bütün bu maliyet de imar planı dışında kooperatifçe karşılanıyor ve belediyenin kasasından bir kuruş bile çıkmıyor. Gelen paranın da nereye harcandığı kuruş kuruş biliniyor. 5 bin dönümlük arazi var. 2 bin dönümlük kısmı satılıyor ve bir şehir kuruluyor. O dönemde bu parayla bütün köyün kanalizasyon işi yapılıyor. İş makineleri alınıyor ve o makineler hala kullanılıyor. Artan para da bir sonraki dönem seçimi kazanan arkadaşımıza devrediliyor” dedi.
“BU BORÇLARI BİZ DE ÇÖZEBİLİRDİK AMA SİZ BU GÖREVE TALİP OLDUNUZ”
Söz konusu 1 milyon 600 bin metrekarelik alanın satışına da değinen Karakurt, bölgeye ilişkin herhangi bir plan olmadığına dikkat çekti. Satışa, belediyenin borçlarının dayanak gösterilmesini de eleştiren Karakurt, başkan vekili kura çekimine gönderme yaptı ve “Siz hangi projeyi yapıyorsunuz? Bize bir proje sundunuz mu? Bizim dediğimiz bir proje yapın ve bize getirin. Bunu torba olarak yapmayın. Biz diyoruz ki her parsel için projenizi getirin ve menemenin yararı varsa biz destekleyeceğiz. Gelelim diğer konuya. 30 aydır görev yapıyoruz. Önceki beldi başkanının dönemine gelelim. Bu konu o zaman ek önerge olarak gelmişti. Biz de çok şaşırmıştık. Serdar Başkan döneminde kararın verildiği gün… Herhalde hatırlamıyorsunuz. O gün gündemde 2 madde vardı. Birincisi belediyenin hissesi olan arsaların vatandaşa satılmasıydı. O güzel bir şeydi. Biz bu heyecanla o gün b maddesindeki rakamların farkına bile varmadık. Biz o gün o heyecanla o kararı verdik ama akşam ‘biz ne yaptık’ dedik. Hatadan dönmek erdemdir. Ertesi gün hemen grubu toplayıp ‘Başkan biz bir hatta yaptık. Yasaya aykırı verdiğimiz karar. Biz bu yetkinin kullanılmasına karşıyız’ dedik. Biz o gün büyük bir cesaret gösterdik ve bir grup kararı aldık ve yetki kullanılmayacak dedik. Biz grup olarak buna engel olduk. Keşke sizlerin içinde de böyle kişiler olsa. Biz bu yetkiyi kullanmadık hiçbir zaman da kullanmayı düşünmedik. Eğer araya pandemi girmeseydi nisan ayında da iptal edecektik. ‘Borçlarınız borçlarınız’ diyorsunuz. Evet borçlar varmış Ama faaliyet raporuna biz evet demedik. Siz geçirdiniz. Unu hangi salikle yaptığınızı da iyi biliyoruz. Son olarak şunu söyleyeceğim. Borcumuz vardır, doğrudur. Ama bu borç için bu kadar büyük bir yerin yetkisini alamazsınız. Bu borçları farklı şekillerde çözebilirsiniz. Biz çözebilirdik ama siz bu göreve talip oldunuz. Bu kadar büyük bir arazi için belirsiz bir şekilde yetki isteyemezsiniz. Bu yasaya da aykırı. Evet yetkiyi kullanın ama yasaya uygun kullanın. Bir proje getirin biz de görelim. Biz yasaya uygun olunmasını istiyoruz” diye konuştu.
“HATAMIZI KABUL ETTİK”
Yeniden söz alarak geçmiş dönemde alınan karara karşı olan tutumlarına dikkat çeken CHP Ali Yılmaz, "Bugün görüştüğümüz önerge daha öncede şu an görevde olmayan belediye başkanı döneminde önümüzde geldi ve biz eleştirildik bunda. 2019 Ekim ayında gündemde olmadığı halde son anda ek gündem maddesi ile önümüzde geldi. Onla birlikte bir önerge daha vardı. Önümüzde gelen konuyla ilgili hazırlıksız yakalandık ve hatamızı kabul ettik. Sonraki gün grup kararı aldık. Verdiğimiz yetki uygulanmadı, uygulattırmadık. Daha sonra 2020 Temmuz ayında arkadaşlarımızın verdiği önerge ile o önerge iptal edildi. Bende iptal edilmesi yönünde oy kullandım. CHP daha önce aldığı kararı iptal etti. Bu önergede satış dahi yoktu. Daha sonra buna benzer önerge 2020 Ekim ayında tekrar gündeme konuldu. Ancak bu konu grupta tekrara bizim direncimiz ile karşılaştı ve o günkü meclis toplantısında belediye başkanı bu önergeyi gündemde çekti. Bunlar kendiliğinden mi oldu?" dedi.
“YAPAMADIĞINIZ İÇİN KARAR DEĞİŞTİRDİNİZ”
Kendisine “Bizim konuşmalarımız bazı meclis üyesi arkadaşlarımızı rahatsız etti. Önemli değil. Konuşmalarıma karşılık veremeyince ‘Sen Menemenli değilsin’ deniliyor. Ben Erzurumluyum. Köy çocuğuyum. Parti büyüklerimiz yeterliliğimizi gördüler Menemen’de görev yap dediler. Bu kadar kısa sürede bunları yapabileceğimiz ve belediyeyi alabileceğimiz aklıma gelmezdi ama oldu. Seçim sürecinde nasıl süreçler geçti hepimiz biliyoruz. Hadi benim söylediklerimle ilgili konuşun. Sıkışınca ‘Sen Menemenli değilsin’ diniliyor. Ben Menemenliye hizmet etmek için buradayım. Anlım ak. Ben sokağa çıkabiliyorum. Siz kalkın neler yaptınız onları anlatın. Anlatamazsınız. Hadi Genle Başkanınıza da çıkıp ‘Sen İzmirli değilsin. Neden İzmir milletvekilisin’ deyin. Diyemezsiniz. Keşke takdir etme yeteneğiniz oluşabilse. Deniz Hanım önceki dönemlerden bahsetti. Villakent muhteşem diye övünüyorsunuz ya... Bugünün şartlarında onu tek tek oylasaydınız bugün övündüğünüz o Villakent de yoktu. Biz Menemen gelişsin diye uğraşıyoruz. Şimdi Villakent’i övüyorsunuz. Muhteşem bir yer harika bir proje yapıldı ama altyapısı yok. Bunun altyapısını yapmakla övünmek çok abes. Altyapıyı yapmanız mecbur zaten. Keşke bir Menemen daha yapsaydınız. Kararla alakalı… ‘Biz 2 yıl önce aldık kararı sonra vazgeçtik.’ Yapmayın bunu. Biz satış kararı almadık diyorsunuz ama satış kararı var elimizde. Satış alınıyor. Aradan 9 ay geçiyor ama hiçbir şey yapılmıyor. Aldınız yapamadınız, sonra iade ediyorsunuz. Satamadınız, kat karşılığı veremediniz, iade ettiniz. Sonra da ‘Biz karar değiştirdik’ oluyor. Yapamadığınız için karar değiştirdiniz” ifadelerini kullandı.
“BUNUN SORUMLULUĞU AĞIR”
Konuya ilişkin söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Halil Akbulut, alanla ilgili proje yapılması talebinde bulundu ve şunları söyledi; “Bu yerler satılır mı satılır. Belediye kanunu bu yetkiyi meclise vermiştir. Bir şeyi konuşmadık. Burasıyla ilgi bir proje yok. Varsa anlatın biz de ona göre karar verelim. Keşke bu önerge gündeme geldiğinde bunu anlatsaydınız da meclis üyeleri bu kadar boş konuşmaları yapmasalardı. Etap etap burada ne yapacağınız her şeyi anlatırdınız ve bu iş çözülürdü. Ben inanıyorum ki bu şekilde gelmiş olsaydınız oybirliğiyle bu konular geçerdi. Toptancı bir yaklaşımla hiç kimseye bir şey söylemeden anlatılmadan biz 1 milyon 600 bin metrekarelik alanı kat karşılığı da hasılat karşılığı da parayla satmak da satıştır. Bu komisyonlarda tartışılsaydı. Her partiden birer kişi seçilip ‘Biz buraya bu projeyi getirmek istiyoruz’ deseydiniz inanıyorum buradaki herkes size destek çıkardı. Ama bu öyle olmadı. Hep bir kelime geçiyor. Vicdan. Hepinizin vicdanına sesleniyorum. Bu önergeyi geri çekin. Ortak bir paydada buluşalım. Az bir mal değil bu. 200 bin Menemenlinin borcu. Biliyorum borcumuz var. Ülke borçlu zaten. Bu borçları da bilerek geldiniz siz. Talip oldunuz, mücadele verdiniz. Şimdi… En kolay çözüme yanaşmayalım. Burası için bir proje geliştirelim, oybirliğiyle geçsin bu. Bu haliyle biz buna ret vereceğiz. Birçok parsel sayıldı. Bu parsellerin içinde hayvan barınağı da var. Satacak mıyız? Hayır. Ayrıca Villakent’i destekleyen bir su pompası da var. Burayı da mı satacağız? Hayır. Yani özensizce hazırlanmış bu. Hazırlığınızı yapın, projenizi oluşturun, meclise getirin ben size ‘evet’ diyeceğim. Bu şekliyle hayır diyeceğim. Neden? Burası benim babamın malı değil, sizin de değil. Orada projelerimizi geliştirelim. Ama bu şekliyle olmaz. Bunun sorumluluğu ağır. Burada kötü örnek vermeyelim. Biz iyisini yapalım. 3-4 ay çalışın. Proje getirin. Biz de buna oybirliğiyle karar verelim.”
“NE YAPAYIM, KALKIP GİDEYİM Mİ?”
Konuya ilişkin son sözü alan Pehlivan, öncelikle alanla ilgili gelen proje ve ‘seçilmeme’ eleştirilerine yanıt verdi ve “Biz pazarlık gücümüzü artırabilmek adına bütün parselleri sürece dahil ettik. Parsellerin tamamının işleme koyup koymamakla ilgili ilerleyen süreçlerde karar vereceğiz. Mesela bazı parselleri bu işin içine koymayacağız. Bu konuyla ilgili biz ilerleyen süreçlerde yine ortak akılla aksiyonları alacağız. Öncelikli olarak bu yetkileri bir alalım ardından da kamu kurumlarımıza… Önceliğimiz kamu kurumları. Öncelikle bu süreci nereden başlattık? Projeyi getirin oybirliği verelim dediler. Ayda 1 milyon lira tasarruf edebileceğim bir proje sunduk size. Ret verdiniz. ‘Komisyonlara gönderilsin’ dediniz. Bunu söyleyince inandırıcılığınız ortadan kalkıyor. Menemen halkı bu işten ayda 1 milyon lira kazanacak. Artık bu konularla ilgi inandırıcılığınız kalmadı. Projemiz be? Proje aklımızın ucumuzda değil. Alanın imarları belli. Bu arazilerle ilgili 2 bin dönüm… Bu verilmiş zamanında. Biz de bu anlamda yapacağımız işlerle, projelerle ilerleyen zamanlarda bakacağız. Bu işin içerisinde çıkarılmayacağın biliyorsunuz. Ama siyaset üretiyorsunuz. Ama bunu yaparken insanları itibarsızlaştırmak için bir çaba içinde olmak sizi üzer. Bu karşınızdaki insanı da üzer. Her kim olursa olsun. Siz ne yaparsanız yapın ben size iyilik yapmaya devam edeceğim. Benim tavrım bu şekilde olacak. O yüzden bunlara tenezzül etmeyin. Bana istediğiniz kadar hakaret edin ben sizlere iyilik yapmaya devam edeceğim. Yaşan bir süreç var. O oldu, bu oldu. Kaderin üstünde kader var. Nasip oldu bu koltuğa oturdum. Seçilmişim, seçilmemişim… Ne yapayım kalkıp gideyim mi? Biz Menemendeki herkese eşit davranmak ve onlara hizmet götürmek zorundayız. Görev süremiz nasip olduğunca. Sizler de bur sürecin içine dahil olun. Ben ben ben mantalitesiyle hareket etmem. Biz olalım. Ben vekil olmaktan son derece memnunum. Vekil Aydın Pehlivan menemene nasıl hizmetler getirecek? Ben bundayım” dedi.
“BİZİM PROJE DÜŞÜNECEK HALİMİZ YOK ŞU AN”
Önceliklerinin belediyenin borçlarını ödemek olduğunun altını çizen Pehlivan, alanın yarısının icrada olduğuna dikkat çekti ve “Bizim proje düşünecek halimiz yok şu an. Önceliğimiz borçlar. Gün geçmiyor ki kapımızı bir haciz memuru çalmasın. Bizim bugün 248 tane icra dosyamız var. bunların toplam bedeli 93 milyon lira. Bunu karşılığında bahsedilen 1 milyon 600 metrekarelik alanda sadece 800 bin metrekare alanımız var. Kalanı icrada. Yani malımız değersizleştiriyor. Bizim bu konuda 800 bin metrekarelik alanımız icrayla satılacak duruma geldi. Bizim bütün alacaklılarımız taşınmazlarımıza yürüyorlar. Factoring fabrikaları var. Factoring firmalarının avukatları da her biri komsunda uzman kişiler ve şu anda inanılmaz derecede yürüyorlar. Menemen’in gayrimenkullerini satmak için uğraşıyorlar. Menemenin gayrimenkullerini kurtarmamız gerekiyor. Sadece bununla yetinmiyorlar. Meta-Su ve Menaş’ın hisselerinin satışıyla ilgili başvuranda buluyorlar. Biz yapabileceğimiz tasarrufu yapıyoruz. Menemen halkı için bu masalardayız. Biz şu an kimseye tapu veremiyoruz. Borç yükü ve hacizler yüzünden. Zeytinyağı fabrikası hacizlerle gitti. Biz bu inşalara çözüm üretmek zorundayız. Buna bağlı olarak bu bölgede şunu hedefliyoruz: Çok kıymetli bir alan ama şu an kıymetlendi. Sonuç itibariyle pandemi ve depremden sonra alçak katlara talep var. Bu talep doğrultusunda Villaknet’in büyük kısmı doldu. Gerçekten orada rayici ciddi şekilde dolmuş. Biz bunu en azından barçalarımız nazarında olduğu kadarını değerlendirmek istiyoruz. Menemen Belediyesi borcundan kurtulsun. Biz buradan bu dönem için ciddi kazanımlar sağlayabiliriz. Borçlarımızın ciddi bir kısmını indirebiliriz. Bunu birlikte yapalım. Eğer ki bir kaynak ayıracaksak bizim borcumuzu sıfırlama hedefimiz var. Onun dışında projelerimizi üreteceğiz. Bunun yanında burada bir serbest bölgemiz var. Onun şu anki kulanım alanı kadar yanında kulanım alanı var. Bin 400 dönümlük arazi. Şu anda mera vasıflı. Onunla ilgili görüşmelerimiz var. Oranın serbest bölgeye tahsisi için çalışacağız. Biz orada mevut sanayimizi ikiye katlamak istiyoruz. Orada 10 bin kişilik istihdam sağlamak istiyoruz. Orayı bütüncül olarak düşünüyoruz. Oradaki bölgenin kalkınmasını komplike düşünmemiz gerekiyor. Bu konudaki çalışmalarımızın startını verdik. Çok güzel iler yapacağımıza inanıyorum. Şu anda konut ihtiyacı olmasına rağmen Seyrek’in çehresi değişmesine rağmen konutlar yeterli değil. Yani biz hem kamuya hem de şahıslara olan borçların ödenmesinden sonra biz onu satalım bunu satalım düşüncesinde olan insanlar değiliz” diye konuştu.
“KILI KIRK YARACAĞIZ”
Son olarak satış için önceliklerinin kamu kurumları olduğunu belirten Pehlivan, projenin belediyeye getirilerine değindi. Kamu kurumlarının devre dışı kalması durumunda tüm ihalelerin şeffaf bir şekilde yapılacağının garantisini veren Pehlivan, şunları söyledi; “Projenin hayta geçmesi durumunda aylık 11 milyon 525 vergiler gelecek. Çok ciddi bir gelir Buna bağlı olarak projenin tamamının yapılması durumunda oturma vergileriyle birlikte Menemen belediyesine kazandırılacak bedel 148 milyon lira Bunun adı kaynak yaratmaktır. Bu projeye bağlı olarak Bakırçay Üniversitemizin rektörüyle gerekli görüşmeler gerçekleştirdik. Biner kişilik kız ve erkek yurdu yapma istiyoruz. Bunu otururuz ekip arkadaşlarımızla karar veririz. Yapabilirsek yapıp işletip kazanç köprüsü oluşturacağız. Bu çok ciddi bir gelir kaynağı. ‘Satış’ diyorsunuz. Belediyelerde atışlar olabilir. Önemli olan bu satışın nasıl kullanılacağıdır. Bizler, kamulaştırma yapıyoruz. Bunu yaparken bir şeyleri belediyeye kazandırırken iyi. 31 bin metrekarelik alanımızı Menemen Belediyemize kazandırdık ve burada proje üreteceğiz. Ayrıca Menemen’in Merkezi’ndeki Tariş’in yerini önümüzdeki süreçlerde Menemen Belediyemiz ile kavuşturacağız. Orada bir Gençlik Merkezi yapmayı planlıyoruz. Çalışıyoruz. Sizlerden ricam bu süreçlere katkı koymanız. Birlikte olalım. Bugüne kadar ne ben ne arkadaşlarım çiğ yemedik. Biz beyt-ül malı korumak için elinden geleni yapıyorum. Bu konuda da aynını yapacağıma şerefim üzerine söz veriyorum. Kılı kırk yaracağız. Öncelikle kamuyla çözmeye çalışacağız bu işi. Kamuyla çözersek bu işten biraz daha rahat çıkacağız. Ama başka çaremiz yok. Bunu bilmenizi istiyorum. Çok zor durumdayız. 1 miyar 600 milyonluk bir bedel var. Yarısı 800 milyon. Bu arazi icralara düştüğünde 400 bin lira etmez. O yüzden kendimiz düşünmeden halkımız için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizim Menemen halkının olan arazilerde hiçbirimizin gözü yok. İçinde bulunduğumuzda durumda mecburiyetten yaptığımız bir şeydir. Ben TOKİ ya da Emlak Konut ile bu süreçleri yönetemeyecek olursak canlı yayında ihale mevzuatını müsaade ettiği sürece Cumhuriyet Meydanında hepinizin davet edildiği platformlarda yapılacak bun ihaleler. Aksi düşünülemez.”
Pehlivan’ın konuşmasının ardından önerge, AK Parti, MHP ve bağımsız meclis üyelerinin toplam 16 ‘Evet’ oyu ve Millet İttifakı’nın 15 ‘ret’ oyuna karşılık oy çokluğuyla kabul edildi.
MALİ YIL VE PERFORMANS TASLAĞI KOMİSYONLARA HAVALE
Belediye 2022 yılı performans programı taslakları ve 2022 yılı Mali Yılı ve izleyen iki yıl Gelir-Gider Bütçesi gündeme geldi.
Menemen Belediyesi 2022 Yılı Performans Programı Taslağı, görüşülmek üzere Plan Bütçe Komisyonu’na gönderildi.
Menemen Belediyesi 2022 Mali Yılı ve İzleyen iki yıl Gelir-Gider Bütçesi ve Ekli Tarife Cetvelleri ise görüşülmek üzere Plan Bütçe Komisyonu’na gönderildi.
Oturumda bütçelerin 8 Ekim Cuma günü görüşülmesine karar verildi.
Yorum Yazın